GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:07.03.2012

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesi için söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kadına şiddet Türkiye'nin kanayan yaralarından biridir ama bu yara yaklaşık on yıldır, yani AKP döneminde çok daha fazla kanamıştır. Gün geçmiyor ki basında bir kadının öldürüldüğünü anlatan bir haber çıkmasın. İşte, kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili tasarının böyle bir sıkıntıya çözüm olması gerekiyor ancak tasarıdaki maddeler üzerinde birtakım değişiklikler yapılmazsa bu çözüm mümkün olmayacaktır.

Hepinizin bildiği gibi, cinayete kurban giden kadınların bir bölümü "Can güvenliğim tehlikede." diyerek devlete başvurmuşlardır, buna rağmen bu kadınlar korunamamış, canlarını devlete emanet ettikleri hâlde şiddetin önüne geçilememiştir. Bazı kadınlar ise tehdit altında olduklarını hissettikleri için koruma tedbirlerinin alınmasına dair başvuru bile yapamaz durumdadır ancak çoğu zaman komşuları, yakın çevresi, akrabaları şiddete uğradığını bilmektedir. Bunun için, bir önceki ihbar maddesiyle alınan tedbiri çok önemli bulmaktayım. Bu yöndeki bir düzenleme, göz göre göre yaşanan dramların, saldırıların ve ölümlerin önüne geçecektir.

Yine, tedbir kararlarının Adalet Komisyonunda altı ayla sınırlandırılmasına karşı çıkmış ve önerge vermiştik fakat bu önergemiz reddedilmişti. Şimdi bunun sekiz aya yükseltildiği bilgisini aldık ancak bunun da yeterli olmadığını düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, sürekli şiddet görme tehlikesi altında bulunan bir insanın her altı ya da sekiz ayda bir kararın uzatılmasını beklemesi, sürekli bu tedirginlikle yaşaması hangi vicdana sığar? Burada yapılması gereken, tedbir kararlarının gerekirse süresiz olarak verilmesini sağlamaktır. Bu süresiz verilen kararın daha sonra talep üzerine kaldırılması mümkündür. Ancak bu yapılmadı, bu noktada kadın örgütlerinin talepleri hiçe sayıldı.

Yine, maddede hâkimin tedbir kararını duruşma yapmaksızın, delil veya belge aramaksızın verebileceği hükmü var ama mağdur kadın canının korunması için zamanla yarışıyor olabilir, bu nedenle bu fıkraya "derhâl" ibaresinin eklenmesi yönündeki önergemize destek olmanız kadınlarımız açısından çok önemlidir. Hâkim bu kararı derhâl vermelidir ki mağdur kadın hemen korunmaya başlayabilsin. Bu insanın hayatından daha ivedi hiçbir şeyin olmayacağını herhâlde buradaki tüm milletvekilleri takdir eder.

Tasarının adıyla ilgili AKP'nin ısrarına anlamlı hiçbir gerekçe görmemekteyim. Düzenlemenin adının "Kadın ve aile bireylerinin şiddetten korunmasına dair kanun tasarısı" olması yönünde kamuoyundan yükselen ve partimizin de ısrarla dile getirdiği talep AKP tarafından reddedilmiştir. Böylece tasarıda kadın odak noktası olmaktan çıkarılmış, tasarının odağına aile konulmuştur.

Şimdi soracaksınız "Siz aileye karşı mısınız?" Elbette değiliz, ailenin kutsallığına elbette inanıyoruz, hepimizin aileleri var ama biz iktidara soruyoruz: Siz henüz bir aile kurmamış kadınlara şiddet uygulanmasına karşı değil misiniz? Karşıysanız kadınların kendini daha güvende hissetmesini sağlayacak bu kadar basit bir değişikliğe neden "Evet." demediniz. Bir kadının şiddetten korunması için evli ya da bekâr olmasının ne gibi bir önemi var. Yarın gözünüzün önünde şiddete uğrayan bir kadına yardım etmek için nüfus cüzdanını mı soracaksınız?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasa tasarısı üzerinde gerekli düzenlemeler yapılmazsa 8 Martta kadınlara bir armağan vermeye çalışan Hükûmet boş yere uğraşıyor demektir. Bunun, bizlere, yani kadınlara parlak bir kâğıda sarılmış, kurdelesi takılmış ama içi bir boş bir hediye paketi verilmesinden farkı yoktur. Gelin, bu değişiklikleri yaparak kadınlara gerçek bir armağan verelim.

Bu tasarıda yer alan tedbirlerin alınması önemlidir ama elektronik kelepçelerden daha önemlisi zihinlerdeki kelepçeleri çıkarmaktır. Kadınlar için en iyi koruma, onları eve kapatmak yerine, hayatın içine katmak, ekonomik bağımsızlıklarını kazanacakları ortamı hazırlamak ve yaşamın her alanında erkeklerle omuz omuza çalışmalarına olanak sağlamakla olacaktır.

Böyle bir Türkiye'de yaşayacağımız 8 Martların bir an önce gelmesini diliyor, tüm emekçi kadınların Kadınlar Günü'nü kutluyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Öz.