| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 12.06.2017 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, saygıdeğer vatandaşlarım; Peygamber ocağı askerî kışlalarımızdaki zehirlenmeler hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, mübarek ramazan ayının ülkemizin birlik ve beraberliğini güçlendirmesini Yüce Allah'tan niyaz ederim.
Muhterem vatandaşlar, ellerine kına yakarak ve tükenmez bir vatan sevgisiyle Peygamber ocağına gönderdiğimiz evlatların beslenmesi, giyimi ve her türlü teçhizatla donatılması ülke olarak önceliğimiz olmalıdır. Bizler düşmanlarla çevrili bir coğrafyanın içindeyiz. Bir gün bile yılgınlığa kapılmadan, bir gün bile bıkmadan ülkemizi ve mensubu olduğumuz büyük Türk milletini korumak için daima hazır olmak zorundayız. Ordumuz coğrafyanın en güçlüsü, askerimiz ayak bastığı her yerde muzaffer olmalıdır. Ancak bunun kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Bizi her fırsatta köşeye sıkıştırmak isteyen görünür ve gizli düşmanlar, başta ordumuz olmak üzere, kuyumuzu kazmak istiyorlar. Askerimize karşı kullanılan silahlara baktığımızda dünyanın her yerinden izler görüyoruz. Hâl böyleyken askerimizin ve polisimizin moralini en üst seviyede tutmak zorunluluğumuz her zaman vardır.
Türk toplumunda her zaman ordu-millet anlayışı görülmüştür. Askerlik ayrıcalıklı bir meslek sayılmamış, eli silah tutan, kadın-erkek herkes asker sayılmıştır. Günümüzde de 20 yaşına gelen her erkek askerlik görevini ifa etmek için seve seve askere gitmektedir. Anne ve babalar, evlatlarını büyük bir gururla asker ocağına teslim etmektedir. Devletimizin güvenliğini teslim ettiğimiz askerlerimiz de devletimize emanettir.
23 Mayıs 2017 tarihinde Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugayında akşam yemeğinden sonra 1.500'den fazla asker tedavi altına alınmış, maalesef er Hüsnü Özel yaşamını yitirmiştir. 27 Mayıs 2017 tarihinde Manisa Kırkağaç 6. Jandarma Komando Eğitim Alayında akşam yemeğinden sonra 400 asker rahatsızlanırken, 150 asker hastanelerde tedavi altına alınmıştır. Bundan sonra, 11 Haziran 2017 tarihinde ise Diyarbakır'da 7. Kolordu Komutanlığında ve buraya bağlı Bakım Merkez Komutanlığında akşam yemeğini yedikten sonra zehirlenme belirtileri gösteren 25 asker ambulanslarla Diyarbakır'daki hastanelere kaldırılmıştır. Gıda zehirlenmesi şüphesi bulunan askerlere hemen acil tedavi uygulanarak yemeklerden, incelenmek üzere, numuneler alınmıştır ve olayla ilgili incelemeler detaylı olarak sürdürülmektedir.
Manisa'daki zehirlenme olaylarıyla ilgili olarak yetkililer tarafından tatmin edici bir açıklama henüz yapılmamıştır. Hatta askerlerin zehirlenmelerinin "Psikolojiktir.", "Midelerini üşütmüşler.", "Sudan değil bir bakteriden olabilir." gibi söylemlerle olayın basitleştirilmeye çalışıldığı iddia edilmektedir.
23 Mayıs 2017 tarihinde Manisa 1. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığında 1.500 askerimiz zehirlenirken 1 askerimiz şehit olmuştur. Buranın yemek ihalesi 7 Şubat 2015 tarihinde yapılmış ve daha önce adı ihale yolsuzluğuna karışan şirket, üç yıllığına, 32 milyon lira bedelle açılan ihaleyi 28 milyon liraya almıştır. Burada zehirlenen askerlerin salı günü öğle yemeğinde yedikleri hindiden zehirlendikleri iddia edilmektedir. Akşamüstü bulantı, kusma, karın ağrısı şikâyetleriyle birlikte birçok asker ambulansla hastanelere kaldırılmıştır. Hastaneye sevk edilen ilk askerlerin durumlarının adli vaka olarak bildirilmemesi yönünde bir talimat geldiği de iddia edilmektedir.
Manisa'da ve Diyarbakır'da yaşanan bu zehirlenmelerle ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklamanın yapılmamış olması... Manisa'daki yemek firmasıyla ilgili iddiaların, Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapılan yemek ihalelerinin ve yemek şirketlerinin teknik ve hijyen şartlarının tabii ki araştırılması gerekmektedir.
Evet, sanayi ve ticaret önemli ancak askerî ve güvenlik güçleri yeterli olmayan bir ülkenin bu coğrafyada ne ticaret yapması ne global boyutta büyük bir inşaat şirketine sahip olması mümkün değildir. Bugün, şartları ve teçhizatları yeterli olmayan güvenlik güçleriniz varsa emin olun size, değil yabancı bir ülkede üs kurmak, su bile sattırmazlar. İkmal, ülkelerin askerî varlıkları için en hayati kelimedir. Savaşları ne kazandırır biliyor musunuz? Savaşları Patriot füzeleri kazandırmaz. Savaşları nükleer güçle çalışan uçak gemileri de kazandırmaz. Satıhtan satıha, satıhtan havaya, havadan havaya, havadan yere mühimmatlar, sahra topları, hafif havanlar, gizli iletişim protokolleri, dijital gardiyanlar, 100 bin atışa mukavemetli namlular, sürtünmeyi azaltan kaplamalar, termal kameralara yakalanmayan kumaşlar, evet, arkadaşlar, bunların hiçbirisi size savaşı kazandırmaz. Bir savaşı ne kazandırır biliyor musunuz? Sadece -basit de olsa, size belki öyle gelebilir ama- sıcak bir çorba. Evet, yalnızca sıcak bir çorbayla savaşı kazanabilirsiniz. Cephedeki avcı çukurundaki bir eriniz akşam yemeğinde sıcak ve temiz bir çorba içebiliyorsa, kahvaltıda sıcak ve tavşankanı bir çay içebiliyorsa o askerle her türlü savaşı kazanabilirsiniz. Özellikle Türk milletinin bir askeri, bir evladıysa hiç tereddüt etmenize gerek yoktur.
Bu nedenle bu olayların bir daha tekrarlanmaması için biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak şu önerilerde bulunuyoruz: İlk olarak gıda ham maddeleri kalitesi öncelikle kaynağında kontrol edilmelidir.
İkinci olarak yemek hâline getirildikleri alanlarda hijyen şartları kesinlikle oluşturulmalıdır.
Üçüncü olarak, nihai, yemekler dağıtılmadan önce daimi olarak uzman kişiler tarafından kontrol edilmelidir.
Dördüncüsü ise -en büyük eksikliğimiz ve işsizliğin de olduğu bu ülkemizde- gıda mühendisleri her aşamada bu süreçte kesinlikle yer almalıdır, hem askeriyede hem de askerî olmayan yerlerde. Mezun olan ve işsiz olan gıda mühendislerimizin bu alanlarda detaylı olarak görevlerinin başına geçmesi için her türlü tedbiri almamız gerekmektedir.
Beşinci olarak ise olası uygunsuzluklar ne şartta olursa olsun bertaraf edilmelidir ve bu sırada maliyet veya kayıplar kesinlikle göz ardı edilmelidir.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu önergeye olumlu oy vereceğiz.
Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)