| Konu: | Cenevre'de devam eden Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinde konunun yine Türkiye ve insan hakları olduğuna, İran'da IŞİD tarafından yapılan saldırılar nedeniyle İran halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileğinde bulunduğuna ve Türkiye'nin Körfez politikasında dikkatli olması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 07.06.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Cenevre'de devam ediyor; konu yine Türkiye ve insan hakları ihlalleri maalesef. Bildiğiniz gibi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin daha önce Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan ciddi insan hakları ihlallerini soruşturma çabalarının sürekli reddedildiğini söylemişti. Birleşmiş Milletler toplantısının gündeminde bugün ise, Kürt ilerinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve yıkım ile Türkiye'de OHAL'le artan insan hakları ihlalleri vardı. Raporda aynen şu ifadelere yer veriliyor: "Söz konusu bölgelerde yapılan kentsel dönüşüm ve kamulaştırma projeleriyle bölgenin etnik, sosyal, kültürel ve demografik yapısıyla oynanıyor."
Artık dünyadaki en önemli uluslararası insan hakları kuruluşlarının değişmeyen gündemi Türkiye. Fakat kendi yurttaşlarına çok da acımayan bir yönetimin uluslararası kurumlara da kulak asmayacağını üzüntüyle tahmin ediyoruz.
Bugün, biliyorsunuz, İran'da IŞİD tarafından sahiplenilen korkunç saldırılar yaşandı. Öncelikle İran halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Diğer yandan, Türkiye'nin girmeye hevesli olduğu Körfez batağının sonuçlarının da ne kadar acı olabileceğini bu saldırı aslında hepimize göstermekte ama bundan pay çıkarıp gerçekten aklıselim bir şekilde davranacak bir Dışişleri var mı, onu da merak ediyoruz tabii ki.
Bugün, dünyanın gözü önünde, Körfez ülkelerinde Katar'la uluslararası durum değerlendirilirken şimdi Meclis gündemine sanki başka...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...hiçbir sözleşme veya görüşebileceğimiz konu yokmuş gibi Katar'la uluslararası ikili anlaşmaları getirmek, bugün görüşülmesinde ısrarcı olmak gerçekten kimin aklına gelir? Yani bir sol politika, dış politika anlayışıyla bakmak gerekmiyor hayata; sağ, muhafazakâr, başka bir anlayışla da bakabilirsiniz. Ama dış politika birlikte yapılan bir şeydir, bütün ülkenin kaderi düşünülerek yapılan bir şeydir, uzlaşılarak yapılması gereken ve itidalle yapılması gereken bir şeydir bu anlayışla baktığınız zaman bile. Kimsenin tarafı olmak zorunda da değilsiniz ama gerçekten kaynayan bir kazan olan ve hangi tarafının kaynayacağı da belli olmayan Körfez kazanına ülkemizi atamazsınız, bunda dikkatli olmak zorundasınız çünkü bunun muhatabı sadece iktidar olarak siz değilsiniz. Yayılmacı, mezhepçi hayallerle çöküş hâlinde olan Türkiye ekonomisini ayakta tutmak için...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen bitirelim artık, cümlelerinizi toparlayın.
Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamamlıyorum, son cümlem.
...Türkiye'nin milyarca lira yatırım yaptığı savaş sanayisine yeni pazarlar bulmak için bu bataklığa girmek akıl dışıdır, bunu hep söylüyoruz ve bu nedenle de hakikaten, Katar'a hangi sözler verildi de hemen, bugün itibarıyla bunlar gündeme alındı? Bunu da herhâlde Genel Kurulun ve halkımızın bilmek hakkı.
Teşekkür ediyorum.