| Konu: | BOLU MİLLETVEKİLİ TANJU ÖZCAN?IN, (2/224) ESAS NUMARALI SOSYAL DEVLET İKRAMİYESİ ÖDENMESİ HAKKINDA KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 30.10.2012 |
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilli arkadaşlarım; sözlerime başlarken buradan, halkımızın geçmiş Kurban Bayramı'nı kutluyorum ve dün cumhuriyetimizin 89'uncu yıl dönümünü kutladık, cumhuriyeti bize armağan eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, cumhuriyeti kuran atalarımızı burada saygıyla, sevgiyle, minnetle anıyorum.
Değerli arkadaşlarım, dün cumhuriyet kutlamalarında Ulus'ta ben de vardım. Orada, Sayın Başbakanın "illegal örgütler" diye nitelediği yapının içerisinde, yeni doğmuş çocuğunu kucağına almış, Türk Bayrağı'nı eline almış Türk halkı vardı, atasına sahip çıkan, cumhuriyetine sahip çıkan insanlar vardı. Bakın, en acı manzara da neydi biliyor musunuz? O polislerimiz, kardeşlerimiz o suyu sıkarken bile o evlatlara zarar vermemek için sıkıyorlardı. Bu manzara Türkiye'ye yakışmadı. Bakın, Türkiye 89 yıldır cumhuriyetin nimetleriyle bugünlere geldi. İllerimizden, Balıkesir'den, Ayvalık'tan, Edremit'ten cumhuriyet kutlamalarına katılmak için gelmek isteyen yurttaşlarımızın seyahat özgürlüğü, anayasal hakları çiğnendi. Ben buradan o valilere, o emniyet müdürlerine sesleniyorum: Gün gelir hesap döner, Anayasa'yı ihlal etmek suçu Yüce Divanlık bir suçtur, bunun hesabını Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde mutlaka verecek o arkadaşlarımız.
Değerli milletvekilleri, az önce gazeteciler dışarıda "Korkuyoruz." diyorlardı. Gerçekten de Ergenekon davasında yargılanan milletvekili arkadaşlarımızın başına gelenleri gördüğümüzde Türkiye'de korkmamak mümkün değil. Evet, gazeteciler de korkuyor, "Yazamıyoruz." diyor "Ya başımıza dijital verilerle bir şeyler gelirse, ya başımıza bir şey gelirse." Türkiye'de ne yazık ki artık AKP'nin açık faşizmi ilan edildi, bu noktaya geldik. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer insanların seyahat özgürlüğünü siz engelliyorsanız, gasbediyorsanız, bu, açık Anayasa ihlalidir.
Ben, değerli milletvekili arkadaşımızın emeklilerle ilgili gündeme getirdiği yasa teklifini büyük bir fırsat olarak görüyorum. Ben de onlarla ilgili bir yasa teklifi vermiştim. İntibak Yasası çıktıktan sonra yapılan hesaplamalarda emeklilerimizin maaşlarının yanlış hesaplandığı gerekçesiyle emeklilerimize 5'er bin lira zimmet çıkarıldı ve ekim ayından itibaren maaşlarından aylık 200 lira kesilecek.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan; zaten emeklilerimiz 800 lira maaş alıyor, bunun dörtte 1'ni, 200 lirayı kestiğinizde 600 lirayla bu insanlar nasıl geçinecek? Bakın, son bir ayda, ekim ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 958 lira olmuş, yoksulluk sınırı ise 3.000 lira. Siz iktidara gelirken "3Y" diyerek topluma söz verdiniz: "Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar." Geldiğimiz noktada yoksulluk açlık sınırına dayandı. Yolsuzlukların üzerini örtüyorsunuz, Deniz Fenerinin üzerini örtüyorsunuz. Yasaklar ise, artık milletvekillerine bile yasaklar dayatıldı. Oradan dün ben birinci Meclise, Cumhuriyetin ilan edildiği Meclise girmek istediğimde polisin biber gazıyla karşılaştım. İşte "ileri demokrasi"de geldiğimiz seviye bu.
Değerli arkadaşlarım, emeklilerimiz büyük bir açlık ve sefalet yaşıyor. Bu kanun teklifiyle emeklilerimizin yaşamını biraz olsun onlara rahat nefes almaları için, en azından üç ayda bir kendilerine bir ay maaş ikramiye verilmesi? Değerli Bolu Milletvekilimiz Tanju Özcan arkadaşımız çok önemli bir fırsat sunuyor. Çalışma Bakanımız burada, sizler buradasınız. Gelin bu insanları bu güzel günlerde, bayramı idrak ettiği günlerde, cumhuriyeti idrak ettiği günlerde onların yaşamında rahat bir nefes alacak bir fırsat sunalım.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum ve emeklilerimizden haklarını almaları için daha çok mücadele etmelerini, baskı kurmalarını, kamuoyu oluşturmalarını buradan talep ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Havutça.