| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.05.2017 |
HASAN KARAL (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çay üretiminde organik gübre kullanımı hakkında, partim adına, grubum adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu arada, ramazanışerifinizi de gönülden tebrik ediyorum.
Çok değerli arkadaşlar, çay bölgemizde organik tarıma geçiş çalışmaları başlı başına bir devrimdir, çayımızın markalaşması adına bir devrimdir; toprağımıza itibarını iade edebilme, sularımızın, çevremizin, her şeyden önemlisi sağlığımızın haysiyetine sahip çıkma adına bir devrimdir. Ayrıca, gelecek nesillerimize bırakacağımız en büyük miras şüphesiz -çay bölgesi olarak söylüyorum- organik çay tarımına geçiş olacaktır. Bu konuda, son derece samimi çalışmalarıyla beraber büyük bir gayret ortaya koyan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımıza da özellikle teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, beş yıldır ÇAYKUR tarafından üniversiteler ve bilim adamlarının da içerisinde olduğu çalışmalar farklı lokasyonlar ve rakımlarda, farklı üreticilerimizin tarlalarında yapılmıştır. Organik gübre konusunda, organik gübre üreticilerine üç kriter hedef verilmiştir: Kimyasal gübreye eş değer verim sağlaması, uygulama kolaylığı sağlaması, kimyasal gübreden pahalı olmaması kriterleridir. Bu projede, Ankara Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden akademisyenlerle ortak çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Beş yıllık çalışma sürecinde organik gübre üreticilerine verdiğimiz şartları sağlayan üç ayrı firmanın organik gübrelerinin olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen organik gübreler mikrobiyal özellikte yani bakteri esaslı gübrelerdir. Bu gübreler tüm çay havzasının ihtiyacını karşılayacak miktarlarda üretilmektedir. Gübre üretiminde herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalınmayacaktır. Bu gübreler Türkiye'de üretilmekte olup tamamen yerlidir. Kimyasal gübrelerin ham maddeleri ise tamamen yurt dışından getirilmektedir.
Organik çay üretimine geçiş sürecinde çeşitli nedenlerden kaynaklı kısmi bir ürün kaybı olması hâlinde bu miktar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın desteklemesiyle üreticilere aktarılıp üreticilerimiz hiçbir şekilde mağdur edilmeyecektir. Bu konuda zaten şu anda yaklaşık 35-40 bin dekar civarında olan organik çay tarım bölgemizde bu destekler ÇAYKUR Genel Müdürlüğümüz tarafından yapılmaktadır. Çeşitli nedenlerden ötürü ihracat artışı, nüfus artışına bağlı tüketim artışı ve benzeri nedenlerden ötürü çay tüketim artışına bağlı daha çok üretilmesine ihtiyaç duyulması hâlinde bu ihtiyacı fazlasıyla karşılayacak oranda çay hinterlandında yeni çaylık alanların açılması, yeni çaylık yapılması mümkün olup üretim yetersizliği nedeniyle yurt dışından çay ithal edilmesi tehlikesi kesinlikle söz konusu değildir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Arazi mi var, orman mı keseceksiniz? O kadar arazi yok ki. Orman mı keseceksiniz?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bekaroğlu, gene düzen bozuyorsun. Hadi komisyonda yapıyorsun, burada yapma.
BAŞKAN - Sohbet iyi galiba sayın milletvekilleri.
HASAN KARAL (Devamla) - Mevcut 760 bin dekar çaylık alana ilaveten 75 bin dekar çaylık alana yeni ruhsat verilmiştir. 20 bin dekar alanda da yeni çaylık alanlar tesis etmek için izin beklenmektedir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Denize mi ekeceksiniz?
HASAN KARAL (Devamla) - Sayın Bekaroğlu, ben Müslümanım. Ramazanda, biliyorsun, şeytanlar bağlanmıştır, inşallah bayramdan sonra şeytanlar çözüldüğünde sana o zaman cevap vereceğim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şu anda teşekkülümüz tarafından farklı bölgelerde yani sahil, orta ve iç kesim olmak üzere, 21 farklı organik gübre firmalarıyla denemelerimiz devam etmektedir. Bu süreçte çay bölgesinde bulunan bütün STK'lar, kamu kuruluşları ve üniversitelerle çalışmalar ortak yürütülmektedir.
Şimdi, ortalıkta dolaşan birtakım spekülasyonlar var, yok efendim, kapalı kapılar ardında Çay Kanunu hazırlıyormuşuz. Bir defa, bu son derece doğru olmayan bir cümledir çünkü Rize'de bizzat Tarım Bakanımızın öncülüğünde saatlerce süren ve bütün ilgili sivil toplum kuruluşlarının iştirakiyle istişare toplantıları yapılmıştır. Ziraat odalarından üretici birliklerine kadar, gübre birliklerine kadar, çay ekicileri kooperatiflerine varıncaya kadar ilgili bütün birimler bu toplantıya iştirak etmiş ve görüşlerini sunmuşlardır. Hazırlanan ve Başbakanlığa sunulan Çay Kanunu Tasarısı da bütün bu görüşler çerçevesinde hazırlanan bir tekliftir, komisyona sevk edildiğinde muhalefet partilerimiz de zaten orada gerekli görüşlerini ifade edeceklerdir.
Değerli milletvekilleri, ÇAYKUR olarak 3 Mayıs tarihinde yaş çay kampanya dönemini fiilen açtık, az miktarda ilk çayı 10 Mayısta aldık, dün itibarıyla da toplam 115 bin ton çay alımı gerçekleştirdik. Birinci sürgün döneminde kota miktarı dekara 400 kilogram, organik üreticiler için ise dekara 700 kilogram olarak uygulanmaktadır. Bu sene, maalesef, beyaz çay üretiminden aldığımız tomurcuk çay miktarında bir azlık söz konusu, sadece 30 kilogramlık bir tomurcuk çay alabildik. Bu sene beyaz çayımız biraz daha numunelik olacaktır diyebilirim. 29 Mayıs 2017 itibarıyla yani dün itibarıyla çay satışlarımız 27.300 ton paketli çay, bunun 540 tonu ihracat; DİDİ, bir dünya markası olmuş olan soğuk çayımızın da 30 milyon litre, bunun da 1,4 milyon litresinin ihracat olduğunu ifade edebilirim.
ÇAYKUR, son beş yıl içerisinde kendi öz kaynaklarıyla önemli oranda kapasite artışı sağlamıştır. 6.600 ton/gün olan yaş çay işleme kapasitesinden -iktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002 tarihinde ÇAYKUR'un günlük yaş çay işleme kapasitesi 6 bin ton civarlarındaydı- bugün 9 bin tonlara gelinmiştir. Bu yıl deneme üretimine aldığımız Pazar Taşlıdere Çay Fabrikamızın devreye girmesiyle birlikte kapasitemizde yaklaşık olarak 400 ton/günlük artış sağlanacaktır. 2015 yılında temelini attığımız Pazar Taşlıdere Fabrikamızı çok kısa sürede, kar kış demeden özverili çalışmalar neticesinde inşallah tamamıyla hizmete, üretime almış olacağız. Yine aynı dönemde yapım kararını aldığımız ancak maalesef -bölgemizde en büyük problem kamulaştırma problemleri- bu dış kaynaklı sebeplerden ötürü gecikmelerin yaşandığı 3 adet organik çay fabrikamızın da yapım çalışmalarına en kısa sürede başlayacağız. Bunlar İkizdere, Fındıklı ve Çamlıhemşin fabrikalarımızdır. Fındıklı ilçemizde yapacağımız, Sümer köyünde yapacağımız fabrikamızın kamulaştırma çalışmaları tamamlanmıştır. Bu da inşallah yaklaşık günlük 500 ton yaş çay işlemeli bir fabrika olacaktır. Zannediyorum, şu anda çay bölgesindeki en büyük yaş çay işleme fabrikamız Fındıklı ilçemizde yapılacak olan bu fabrika olacaktır.
Bu arada, yeni paketleme çay fabrikamız -ki dünyanın en büyük çay paketleme fabrikası- İyidere ilçemizde yaklaşık 320 trilyonluk -eski parayla söylüyorum- bir maliyetle tamamlanma aşamasına gelmiştir. Bu aynı zamanda, bir noktada da turizm destinasyonunun içerisinde yer aldığı son derece farklı bir yatırımımızdır. İnşallah bunun da en kısa süre içerisinde tamamlanmasıyla beraber son derece modern tesislere paketleme fabrikamızı da kavuşturmuş olacağız.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, çayla ve ÇAYKUR'la ilgili spekülasyonlar dikkate değer değildir. Biz iktidara geldiğimizde mayıs çayının parası bir sonraki senenin ocak, şubat aylarında ödeniyordu ama şu anda, bakınız, mayıs ayının çay parası haziran ayında ödeniyor, haziran ayının çay parası temmuz ayında ödeniyor, temmuzunki ağustos ayında ödeniyor. Dolayısıyla, otomatik saate bağlanmış gibi yaklaşık olarak altı yıldan beri çay ödemelerimiz tıkır tıkır gerçekleştiriliyor.
Dolayısıyla, ÇAYKUR'un özelleştirileceği gibi son derece gerçekten uzak birtakım yaklaşımları da burada dile getirmek istiyorum. Özelleştirilecek olan bir kurum niye bu kadar yatırım yapsın; kapasitesini 6 bin tonlardan 9 bin tonlara, hedef olarak 10 bin tonlara çıkarmayı niye hedeflesin, bunu da takdirlerinize arz ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle çay üretiminde organik gübre kullanımının özelde çay bölgemize yani Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun bölgelerimize, genelde de ülkemize hayırlar getirmesini Allah'tan temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Ne yapın edin Rize çayından vazgeçmeyin.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)