| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.05.2017 |
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun itfaiyecilerin sorunlarıyla ilgili grup önerisi hakkında AK PARTİ Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, Kur'an ayı ramazanın evvelinin rahmet olduğunu, ortasının mağfiret olduğunu, sonunun cehennem azabından kurtuluş olduğunu biliyoruz; bize, sevdiklerimize, bütün Müslümanlara, insanlık âlemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak'tan diliyorum. İftar sofralarındaki dualarımızın neticesinde yeryüzünde barışın hâkim olması noktasında da bu duaların katkısı olacağından hiç şüphem yoktur.
Eskilerin çok güzel bir tabiri vardır: Yaratılış 4 unsur üzerinden gerçekleşmiştir; birisi toprak, birisi su, birisi hava, birisi de ateştir. Ateş, insanoğlu tarafından bulunduğu zamandan beri çok alanda hayatımızı kolaylaştırmıştır. Kuşkusuz, uygarlığın bu seviyeye gelmesinde ateşin yerinin büyük olduğu bir realitedir fakat kontrol dışına çıktığında ise can ve mal kaybına sebep olacak kadar tehlikeli bir hâl almaktadır. Ateşin yangına sebep olduğu bu alanlarda, yirmi dört saat esasıyla görevini yürüten itfaiye teşkilatı mensuplarımız, sevgili kardeşlerimiz canı pahasına alevlerle mücadele ederek vatandaşlarımızın hem canını hem de malını tehlikeden korumaktadırlar. İtfaiyecilerimiz sadece yangın söndürmezler, sıkışmalı trafik kazalarında kurtarma yaparlar, sel ve su baskınlarında su tahliyesi yaparlar, afetlerde arama kurtarma yaparlar, tehlikeye düşmüş kedi, köpek ve kuşları kurtarırlar, olaylara müdahale dışında da eğitim ve farkındalık çalışmaları yaparlar, yangın çıkmaması için, çıkarsa büyümemesi için zararı azaltma çalışmalarını da yürütürler.
Bu vesileyle, bütün itfaiyeci kardeşlerimize işlerinde başarılar diliyorum, görevi sırasında şehit düşen bütün itfaiyeci kardeşlerimizi de rahmetle anmak istiyorum.
Türk itfaiyecilik tarihine baktığımızda, Osmanlı Dönemi'nde Davut adını alarak Müslüman olan bir Fransız mühendis 1715 yılında ilk yangın tulumbasını yapar. 1718 yılında Tüfekhane ve Tophane'de çıkan yangınlarda, yapılan tulumbanın çok büyük yararı görülür. Bunun üzerine, Padişah III. Ahmet ve Sadrazam Damat İbrahim Paşa'nın emirleriyle 1720 yılında gerçek Davut'un idaresinde Yeniçeri Ocağına bağlı Tulumbacı Ocağı olması sağlanır. Bu ocağın günümüzdeki modern itfaiyenin çekirdeğini oluşturduğu bir realitedir.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, İstanbul Milletvekili olmam hasebiyle... İstanbul İtfaiyesi üç asrı aşan bir tarihe sahiptir, Tulumbacı Ocağından bugüne kadar çeşitli devreler geçirmiştir. 1923 yılında belediyelere devredilip uzun yıllar müdürlük düzeyinde hizmet verirken 1997 yılında İtfaiye Daire Başkanlığına dönüştürülmüştür. Hâlen Avrupa Yakası, Anadolu Yakası İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlükleri, Afet Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü, Acil Yardım ve Can Kurtarma Müdürlüğü olmak üzere 5 müdürlük olarak görev yapmaktadır. Yaklaşık 5.343 kilometrekare alanda 14 milyonu aşkın nüfuslu ve yıllık ortalama 10 milyon kişinin ziyaret ettiği İstanbul, Türkiye'nin toplam nüfusunun yüzde 20'sine ev sahipliği yapmaktadır, dünyanın en büyük metropolü olduğu bir realitedir.
1994 yılında 22 olan itfaiye istasyonu sayısı 120'ye, personel sayısı 1.618'den 3.941'e, araç sayısı 179'dan 837'ye çıkarılmıştır. Yangınlara ortalama varış süresi beş dakikadan otuz üç saniyelere kadar düşürülmüştür. 2016 yılında 28.586'sı yangın, 57.646'sı ambulans çıkışlı ve 30.080'i sel ve su baskını, sıkışmalı trafik kazası olmak üzere 116.312 olaya müdahale edilmiştir. Her yıl düzenlenen tatbikat, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine ortalama 600 binin üzerinde vatandaşımız katılmıştır. Ayrıca, şehir merkezinde, uzak yerleşim alanlarında profesyonel itfaiye ekiplerinin olaya müdahalelerine kadar geçen sürede ilk müdahaleyi kendi başlarına yapabilecek şekilde gönüllü itfaiyeci kardeşlerimizin çalışmalarına imkân sağlanmıştır.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, yangın ve diğer afetlere müdahale konusunda bu yaptırımların yanında, itfaiye personelimizin elbette ki benden önceki konuşmacı kardeşimiz, önerge sahibinin ifade ettiği gibi özlük hakları daha iyiye götürülmeli, daha iyileşmesi sağlanmalı, elbette ki doğrudur. Ancak yapılanları da unutmamak açısından söylüyorum: Tüm İtfaiyeciler Birliği Derneğinin de Mesleki Yeterlilik Kurumu itfaiyeci (seviye 3, seviye 4, seviye 5 ve 6) meslek seviyelerinin standartlarını çalışıp bunun Resmî Gazete'de yayımlanmış olduğunun da altını çizmek lazım.
22 Mayıs 2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle belediyelerin norm kadrosu ile standartlarına dair yönetmelik değiştirilmiş, söz konusu bu değişiklik sırasında itfaiye eri, itfaiye çavuşu, itfaiye amiri, zabıta amirleri kadrolarında çalışan personelin 5'inci dereceden daha yukarı derecelere ilerlemesinin önündeki engellerin kaldırıldığını da ifade edelim.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, ayrıca, AK PARTİ döneminde yapılan çalışmalar neticesinde itfaiyecilerin yardımcı hizmetler sınıfından genel idare hizmetleri sınıfına alındığını da bilmek gerekiyor. 2016 yılında yayımlanan yönetmelikle itfaiyeci kardeşlerimize yeşil pasaport hakkı verilmiştir. Hepimizin malumudur ki lise mezunu kardeşlerimiz yeşil pasaportu haiz değildir ancak itfaiyeci olan kardeşlerimize böyle bir hak verilmiştir. Önemli görev yaptıkları hepinizce, hepimizce malumdur, canhıraş yaptıkları çalışmalara hepimiz şahidiz ancak yapılan çalışmaların da göz ardı edilmemesini ifade etmek istiyorum doğrusu.
Bu vesileyle, itfaiyeci olan kardeşlerimizin zor görevlerinde bu ramazan günlerinde Rabb'im yâr ve yardımcı olsun diliyorum. Kıdem tazminatları noktasında Hükûmetimizin çalışmalarını da ifade etmek istiyorum. Üzüntüyle, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun verdiği önergeye katılmadığımı ifade etmek istiyorum. Huzuru saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)