| Konu: | Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın yetmiş beş günlük açlık grevinden sonra tutuklanmalarının çok acı bir durum olduğuna, devletin vatandaşlarının yaşam hakkından sorumlu olduğuna ve HDP vekilleriyle ilgili iddianamelerde yer almayan, yargılandıkları fezlekelerle ilgili olmayan yeni fezlekelerin "bilgi mahiyetinde" denilerek gönderildiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.05.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Maalesef iyi haberlerle yapamıyoruz hiçbir konuşmamızı. Öncelikle Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın yetmiş beş gün açlık grevinden sonra -herhâlde belki dünya tarihinde de bir ilktir, dışarıda açlık grevi yapan insanların tutuklanıp cezaevine götürülmesi- dün de ifade ettiğim, çok inanılmaz sorularla, savcılık sorgusuyla tutuklanmaları çok acı bir durum. Devlet, vatandaşlarının yaşam hakkından sorumludur ve hükûmetler de umarım bunun farkındadırlar yani gerçekten aksi takdirde vicdanların tamamen çürümüş olduğu bir ülkede yaşadığımızı söylemekten başka bir şey yok. Bunun farklı örnekleri de var. Bugün maalesef Silivri geri gönderme merkezinde İranlı bir kadının kendini asarak intihar ettiğini öğrendik ve aynı şekilde ona tanıklık eden 2 arkadaşı da akıl hastanesine kaldırılmış durumda. Yani ülke bir cehenneme çevrildi ve insanların mutsuz olduğu bir yerde... Tabii ki buna neden olan şeylerden şu anda elimde bir örnek daha var. 12 Aralık 2016 tarihinde öğrencilerine idam ipi tutturarak fotoğraf çeken öğretmene sadece kınama cezası verildi. Yani "Ya devlet başa ya kuzgun leşe." "Başkan adalet istiyoruz." yorumuyla sosyal medya hesabında da bunu paylaşan öğretmen, öğrencilere sevgiyi değil nefreti, öfkeyi öğreten öğretmen sadece kınama cezası aldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Şimdi buradan yola çıktığımız zaman, tabii ki yukarıda yönetenlerin söylemleri, örneğin Amerika'da şiddet uygulayan korumalarını dakikalarca seyreden bir Cumhurbaşkanı -gerçekten şiddet kaç dakika seyredilir bilemiyorum bu kadar soğukkanlılıkla- ya da öğrencilerine idam ipi veren bir öğretmen ülkenin daha iyi bir geleceğe sahip olmasına zemin hazırlamayacaktır açıkçası.
Son olarak, vekillerimizle ilgili bir gelişmeden söz etmek istiyorum. Yeni bir uygulama: Aslında suç kapsamında olmayan, iddianamelerde yer almayan, yargılandıkları fezlekelerle ilgili olmayan yeni fezlekeler şimdi "bilgi mahiyetinde" denilerek gönderiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Bir cümlem kaldı.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yani öyle bir hava yaratılmaya çalışılıyor ki, "Bakın, ceza verin, başka suçlar da var aman sakın tahliye etmeyin, sakın 'Vekil tutuklu yargılanmaz.' demeyin." Aynı şekilde, dün, önceki gün, Sevgili Grup Başkan Vekilimiz Çağlar Demirel'in kararında da bunu gördük, diyordu ki: "Uzun tutukluluk durumunun söz konusu olmaması, bu nedenle sanığın Meclis çalışmalarından uzun süre mahrum bırakılmak suretiyle yasama faaliyetinden alıkonulmuş olmaması." Yani demek ki artık yasama faaliyetinin süresine, ne kadar olduğuna, ne zaman alıkonulmuş olacağımıza yargı karar verecek. Evet, yargı yasamadan elini çeksin, siyaset de yargıdan elini çeksin diyoruz.
Teşekkür ederim.