Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 94 |
Tarih: | 18.05.2017 |
LEYLA BİRLİK (Şırnak) - Sayın Başkan, öncelikle, milyonlarca insanın iradesi olan Sayın Eş Başkanım Figen Yüksekdağ ve Sayın Selahattin Demirtaş'a, grup başkan vekillerimiz İdris Baluken ve Çağlar Demirel'e ve diğer milletvekili arkadaşlarıma, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Başkanı Sayın Sebahat Tuncel'e, yüzlerce belediye eş başkanıma ve diğer tüm siyasi tutsaklara saygı ve selamlarımı iletiyorum.
Sayın Başkan, bizler bu yasa tasarısının geneli üzerine şerhimizi düşerken vergi adaletsizliğini merkeze alarak kapsamlı bir vergi reformu yapılması gerektiğini ısrarla belirttik. Bu ülkenin asıl sorunu gelir eşitsizliğine uygun bir vergi reformunun yapılmamasıdır. Bu ülkenin vatandaşları gelirleri giderlerini karşılayamaz olmasına rağmen, bir şekilde, vatandaşlık bilinci, cezai yaptırımlar sebebiyle vergi borcunu ödemektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler yani esnaf açısından ise kazanç ve kâr oranı oldukça düşük ve hiç olmamasından dolayı vergi yükümlülüklerini yerine getirmekte sıkıntı yaşamaktadırlar. Faydalanan ya da ihya edilenler yine üst sermaye grupları olmaktadır. Yılda iki defa vergi affının olduğu ülkede üst sınıf vergi borcunu öder mi? Elbette ki ödemez. Bunun nedenini çok iyi biliyoruz. Kendi yandaşlarını bir taraftan varsıllaştıran iktidarın, diğer taraftan esnafı, emekçiyi, işçiyi yoksullaştırmasıdır. Ayrıca, OHAL koşullarında yayınlanan kanun hükmünde kararnamelerle aslında Plan ve Bütçe Komisyonunun ihtisas alanına giren birçok kanun çıkarılmıştır. Kanun hükmünde kararnamelerin acilen görüşülmesi gerekirken yeniden bir vergi affının gündeme alınması hukuken de ahlaken de doğru değildir.
Anlattığımız bu genel durumun bir yansımasını bölge illerinde ve özelde de Şırnak'ta görmekteyiz. Kürdistanda, 2016 yılında toplam 17.123 esnafın 5.834'ü kepenk kapattı yani esnafın üçte 1'i kepenk kapatmış durumdadır. Bu rakama bir de son bir yıldır yüzde 70'i ablukayla yıkılmış Şırnak'ı, Nusaybin'i, Sur'u, Gever'i ekleyecek olursak durumun vahameti daha da belirginleşmektedir.
Mevcut düzenlemede doğal afet nedeniyle zarara uğrayanlar için yapılandırmalardan bahsedilmektedir. Peki, devletin yapmış olduğu yıkım afeti ne olacak? Bu yıkım sonucunda tüm sermayesini, evini, iş yerini, tarlasını, mahallesini, sokağını, ilçesini kaybeden Şırnak esnafı hangi parayla hangi iş yerinin hangi vergi borcunu yapılandıracak? İlk önce devlet yaratmış olduğu yıkımın mağduriyetini gidersin, ondan sonra Şırnak halkından, esnafından vergi yükümlülüklerini yerine getirmesini beklesin. Halk evini, iş yerini, yaşam alanını, çocuğunu kaybetmenin travmasını hâlâ atlatmamışken siz neyin vergi affından faydalanmasını bekliyorsunuz? Şırnak kent merkezi dev bir şantiyeye dönüştürülmüş durumda. Bizler biliyoruz ki savaş politikaları ve savaşlar kendi zenginlerini yaratır. Bir kent düşünün yerle bir edilmiş ve yıkıntıların arasından hâlâ insan bedeni çıkartılıyorken ve insanlar hâlâ yasını tutamamışken insanların tarihi, geçmişi, anıları ve acıları üzerinde iktidar yandaşlarının sermayelerine sermaye katmalarına bakıyoruz.
Vergi affı yalanı, aslında, kendi yandaşlarının ve savaş rantçılarının ceplerini doldurmaktan başka bir anlam ifade etmiyor. İktidar, yürüttüğü savaş politikalarıyla çevrede dost tek bir ülke bırakmayarak ülkenin tarım ve ticaret başta olmak üzere bütün ekonomi alanlarında küçük işletme ve esnaflarının iflasına neden olmuştur. Savaşın bütün yükünü yüklediğiniz küçük işletme sahiplerine aynı zamanda da savaş politikalarının sonucunda yaşanan derin ekonomik krizin faturası kesilmektedir. Bu hâliyle yasa, iflas etmiş, evine ekmek götürecek durumda olmayan küçük esnafa, hele ki savaşla yerle bir edilen yerlerdeki yani kısacası bütün kürdistandaki esnafa zulümdür. Bu yasa sadece Hükûmet yanaşması hırsızların ekmeğine yağ sürmektedir.
İsmini doğru koyalım, bu bir vergi affı değil, sermayedarı o ödemediği vergiden dolayı ihya etme tasarısıdır, bizim için başka bir anlamı yoktur. Ayrıca, Maliye Bakanına mücbir sebeplerle yetkiler veren maddeler sayesinde bölgede muhalif olan esnaf ileride de aflardan faydalanamayacaktır.
Bu tasarıya şerh düştüğümüzü ve kapsamlı bir vergi reformu yapılmadığı sürece bu gibi düzenlemelerin geçici olacağını söyleyerek sözlerimi tamamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)