GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 98'inci yılını kutladığına, Kırım Tatar Türklerinin sürgününün 73'üncü yıl dönümüne, Suriye'de ülkemizin bekasını yakinen ilgilendiren önemli gelişmeler yaşandığına ve ülkenin güvenliğine, milletin birlik ve beraberliğinin devamına odaklanılması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:18.05.2017

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

19 Mayıs, Türk milletinin tarihindeki önemli dönemeç ve başlangıçlardan birisidir. 19 Mayısta millî bağımsızlığımıza doğru atılan adımların başlangıcı olan Samsun'a çıkışın ardından millî kurtuluş mücadelesi, tüm vatan sathına yayılmış, Samsun'da yakılan istiklal meşalesi, Amasya'da, Erzurum'da, Sivas'ta, Balıkesir'de, Nazilli'de, Alaşehir'de ve Ankara'da millî kuvvetlerin bir araya gelmesiyle tüm vatan topraklarını sarmıştır. Bu duygularla, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'mızı gururla kutluyoruz.

Bugün, 1944'te Sovyetler'de yaşanan Kırım Tatar Türkünün sürgününün de yıl dönümüdür. 18-20 Mayıs 1944 tarihleri arasında yüz binlerce Kırımlı Türk, yüzlerce trenle sürgün edildi. Sürgünde binlerce soydaşımız açlıktan ve hastalıktan hayatını kaybetmiş, insanlık tarihinin en acı olaylarından birisi yaşanmıştır.

Bu acı hadise, Kırım Türklüğünün sanat ve edebiyatına da yansımıştır. Bu iftihar isimlerden Cengiz Dağcı "Yurdunu Kaybeden Adam" adlı eserinde şu sözlere yer vermiştir: "Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile bir manası kalmadığını şimdi anlıyorum. İçinde doğduğum, gülüp oynadığım yerlerde benim dilim konuşulmuyor artık. Bir zamanlar o topraklarda dilimi konuşan insanların ne olduklarını da bilmiyorum. Son fırtına, ağacı devirdi. Bizler, uçurduğu birkaç yaprak, boşlukta yolunu şaşırmış, ümitsiz ve şaşkın, meçhul bir geleceğe doğru, yalpa vurup duruyoruz."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Büyük sürgünün 73'üncü yılında Kırım Tatar Türklüğünün acılarını paylaşıyoruz. Bu vesileyle, sürgünde hayatlarını kaybeden soydaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; güney komşumuz Suriye'de ülkemizin bekasını yakinen ilgilendiren önemli gelişmeler yaşanıyor ve bu gelişmelerin uluslararası politikada yansımaları olmaktadır. Bugün, terör örgütü PKK'yla bağlantısı ve birlikteliği konusunda hiçbir şüphe bulunmayan PYD ve YPG'ye, sözde, IŞİD'le mücadele gerekçesiyle ABD'den silah ve mühimmat yardımı yapıldığı artık bilinmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı, bu gelişmeyi ABD Devlet Başkanını ziyaretinde de net ifadelerle gündeme taşımış ancak aynı netlikte cevap alınamamıştır. Türkiye'nin dış politikada başkent Ankara merkezli hareket etme zorunluluğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son cümleleriniz lütfen Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Özellikle bölgesel gelişmelerde ABD'ye ya da bir başka ülkeye göre hesap yapma lüksümüz yoktur. Türkiye, kendi göbeğini kendisi kesecektir. Varlığımıza ve güvenliğimize yönelik tehditler karşısında tedbir almamız, harekete geçmemiz en doğal hakkımızdır. Bu vesileyle bir kez daha belirtmek istiyorum, biz kendi işimize bakalım, ülkemizin güvenliğine, milletimizin birlik ve beraberliğinin devamına odaklanalım diyorum.

Teşekkür ediyorum.