| Konu: | Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya açlık grevlerini bir an önce bitirmeleri çağrısını yinelediğine, KESK'i bir terör örgütü gibi görmenin kabul edilebilir bir şey olmadığına, cezaevlerinde kötü ve insanlık dışı muamele, psikolojik ya da fiziki işkence iddialarının had safhaya çıktığına ve Türkiye'nin bu ayıptan bir an önce kurtulması gerektiğine, bazı alacakların yeniden yapılandırılmasıyla ilgili kanuna teklifine olumlu katkı yapacaklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 93 |
| Tarih: | 17.05.2017 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Zatıaliniz de Genel Kurulu açınca değindiniz, dün Sayın Genel Başkanımız grup toplantısında değindi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın biz de hiç şüphesiz bu açlık grevlerini bir an önce bitirmeleri çağrısını yineliyoruz -Dersim'de de benzer bir durum var- ancak bununla beraber, hükûmetler vatandaşlarıyla inatlaşmazlar, didişmezler ve ötekileştirmezler. Biz ana muhalefet partisi olarak müteaddit defalar bu kürsülerden Hükûmete "Terörle mücadele konusunda size her türlü desteği vermeye hazırız." demiş bir partiyiz. İlaveten, terörle etkin, katı bir mücadelenin zaruretini ortaya koymuş bir partiyiz ama bununla beraber, Hükûmetin, öyle görülüyor ki terörle mücadele adı altında sap ile samanı birbirine çok feci bir şekilde karıştırdığı da bir gerçek.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak sesleniyoruz ki hem Hükûmete hem kamuoyuna: Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bir terör örgütü değildir. AK PARTİ'nin içine nasıl binlerce FETÖ teröristi sızmışsa belki KESK'in içine de birkaç terörist sızmış olabilir, ben onu bilmem, onu bilecek olan devletin güvenlik kuvvetleridir ancak koskoca bir KESK'i tümüyle bir terör örgütü gibi görmek ve böyle bir muameleye tabi tutmak demokrasilerde kabul edilebilir bir şey değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hükûmetin bu tutumunu bu vesileyle şiddetle kınıyoruz.
Gene, öte yandan, cezaevlerinde kötü muamele, insanlık dışı muamele, psikolojik ya da fiziki işkence iddiaları had safhaya çıkmış durumda. İlan edilen OHAL'le birlikte, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nde çekince koyduğumuz 13 maddenin içinde adil yargılama, işkence ve kötü muameleyle ilgili Türkiye'nin çekince koyması gerçekten bu çağda dünya insanlık ailesi için Türkiye bakımından büyük bir ayıptır. Türkiye'nin bu ayıptan bir an önce kurtulması lazım. Hiç kimseye işkence yapılmasını doğru bulmayız, hele hele bir siyasi partinin milletvekillerine, grup başkan vekillerine, genel başkanına psikolojik ve fiziki işkenceyi asla ve asla kabul etmemiz mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız lütfen Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hemen tamamlıyorum.
Hükûmeti bu konuda insani ve daha demokratik bir mod içinde görevini yapmaya çağırıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu işlerin ısrarla takipçisi olacağımızın da tekrar altını çiziyoruz.
Bu vesileyle biraz sonra görüşülecek olan 475 sıra sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Teklifi'ne Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak vatandaşların beklentisi doğrultusunda olumlu katkı yapacağımızı da beyan ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Altay.