GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı'na ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:92
Tarih:16.05.2017

LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de sözlerime başlamadan önce, cezaevlerinde rehin tutulan başta eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız olmak üzere bütün yöneticilerimize buradan selam ve saygılarımızı sunuyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı günü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Önümde Değerli Başkan, dil bilimci Celadet Bedirhan tarafından 15 Mayıs 1932 yılında yayımlanan Hawar dergisi var, anlamı "çığlık"tır. Bu çığlık, Kürt halkının on yıllardır taşıdığı bir çığlıktı. Bu çığlığı Celadet, Qedrican, Nurettin Zaza, Osman Sebri, Cegerxwin ve Kamuran Bedirhan yerde bırakmadılar; onları rahmetle ve minnetle anıyorum.

İlk 23 sayısı Latin ve Arap alfabesiyle, sonraki sayıları sadece Latin alfabesi olmak üzere, 1943'e kadar 57 sayı olmak üzere Hawar dergisi yayın yapmıştır. Hawar dergisi, Kürt diline olan katkılarından dolayı Kürtçe için bir milat oldu. Bu nedenle, 15 Mayıs günü Kürt halkı tarafından 2006 yılından bu yana "Kürt Dili Bayramı" olarak kutlanmaktadır.

Kürt halkı, bu topraklarda ana dilleri uğruna tarifi imkânsız bedeller ödedi ve çok acılar çekti. Bunun sonucunda, 1990'lı yılların zor günlerinde bile İstanbul Kürt Enstitüsü ve Mezopotamya Kültür Merkezi, 2000'li yıllarda ise Kürdi-Der Kürtçe eğitim veren okullar, kreşler ve kurslar açtılar; bunun yanında, Kürtçe yayın yapan birçok gazete ve dergi yayınladılar ama Kürt halkının mücadele ve bedellerle elde ettiği Kürtçenin bütün kazanımları OHAL rejiminin KHK zorbalığıyla bir günde ortadan kaldırıldı. Bugün, kürdistanda kayyumlar âdeta Kürtçe kurumlara savaş açmış durumdalar. 1990'lı yılların bugün esamesi okunmayan o dönemin süper valilerinin yerini ultra süper kayyumlar almış durumdalar.

Altını çizerek söylüyorum: 9 Mart 2000 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Kürt Enstitüsü yöneticileri Çankaya Köşkü'ne davet edilirken AKP, bugün, Kürt Enstitüsünü kapatıyor. Bu utanç AKP'ye yeter de artar. 2017 Türkiyesinde bile Kürt çocuklarının hâlen ana dillerinde eğitim almaları yasak. Vaziyet bu iken bu ülkede asimilasyon bitti diye kimse iddia edemez. Bilakis teknolojik gelişmeler ve diğer faktörlerin etkileri hesaplandığında, AKP döneminde asimilasyon on kat daha artmıştır.

Burada dün ile bugün arasında sadece nüans var. AKP öncesinde Kürt kimliği tanınmadan asimile ediliyordu; bugün, AKP döneminde Kürt kimliği tanınıyor ama tanındığı hâlde asimilasyon katmerleşerek devam ediyor, mesele budur.

Değerli milletvekilleri, Kürt sorunu esasında bir Kürtçe sorunudur;. tekçi, asimilasyoncu ve erkçi zihniyetin on yıllardan bu yana Kürt dilini ortadan kaldırma meselesidir. AKP, bu konuda bugüne kadar hukuki ve anayasal birtakım adımlar atmayarak günübirlik ham işler yaptı. Son olarak da başkanlık hayalleri uğruna Anayasa'da tekçi ruhu muhafaza ederek Kürt halkının anayasal inkârının devamı anlamında bir durum zuhur etmiştir. Buna kızabilir, hatta bunu inkâr da edebilirsiniz ama bu kürsüde biri Kürtçe birkaç kelime söylediğinde veya Kürtlerin tarihsel coğrafyasını ifade etmek için "kürdistan" dediğinde koltuklarınızdan hopluyor, masalara vuruyorsunuz.

Son olarak Kürt halkının dil bayramını kutlarken sözlerimi Celadet Bedirhan'ın "Hawar"daki yazısıyla bitirmek istiyorum: "..."(x)

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. "..."(x) (HDP sıralarından alkışlar)