Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 90 |
Tarih: | 10.05.2017 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelli vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz Meclis araştırması açılmasına dair önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.
Öncelikle sizlerin, milletimizin, Türk ve İslam âleminin Berat Gecesi'ni yürekten kutluyorum. Berat Gecesi, Allah'ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu gecedir. Bu gece hürmetine dertliler deva bulsun, hastalar şifaya kavuşsun. Bu gece arınalım, saadet ve kurtuluş mükâfatıyla bezenelim ve hep birlikte berat edelim. Allah bizleri darda koymasın, yüzüstü bırakmasın; millî ve manevi değerlerimizi vefa ve fedakârlık yolundan asla ayırmasın.
Değerli milletvekilleri, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, engelli kardeşlerimizle ilgili sorumluluk, duyarlılık, bilinç ve farkındalık düzeylerinin yeniden değerlendirilmesine ve yeni baştan gözden geçirilmesine öncelikle vesile olmaktadır.
Şunu da ifade etmeliyim ki: Engelli vatandaşlarımızı hatırlamak ve beklentilerini hatırlatmak için sadece 10-17 Mayıs Engelliler Haftası'nı ya da 3 Aralık Engelliler Günü'nü beklemek hakkaniyetli ve insaflı bir tutum değildir. Engellilerin arzu, istek ve ihtiyaçları yılın tamamında gündemin ön sıralarında yer almalıdır. Hiçbir ayrıma takılmadan insan olmanın sağladığı tüm imkânlar engelli kardeşlerimize de sunulmalıdır. Bu kapsama giren sosyal, siyasal ve ekonomik imkânlar bir lütuf olmayıp engeli bulunan her kardeşimizin anasının ak sütü gibi hak ve helalidir.
Türkiye'deki engellilerin belirlenmesiyle ilgili olarak en son çalışma 2002 yılında yapılmıştır. Bu araştırmaya göre ülke nüfusunun yüzde 12,3'ü engelli olarak hayatını sürdürmektedir. Aradan geçen on beş yıllık süre içinde engellilerle ilgili geniş kapsamlı bir araştırma yapılmamış, 2010 yılında sadece veri tabanındaki engelli vatandaşlarımızın sorun ve beklentileri çalışması yapılmıştır. Bugün itibarıyla engellilerin sayısı, engel durumu, eğitim, sağlık ve istihdam durumları sağlıklı bir şekilde bilinmemektedir. Bu konuda kapsamlı bir çalışma mutlaka yapılmalıdır.
Ulaşımdan eğitime, çalışma hayatından sağlık hizmetlerine varıncaya kadar her alanda engellilerimize insanca bir hayat sunmak insani ve hukuki mükellefiyettir. Engelli olmayı atıl değil aktif hâle dönüştürmek, üretim çarkının içinde özne hâline getirmek, hayatın akışına çaresizce kapılan değil, bizatihi yön veren bir konuma taşımak şarttır. Bizim için engellilerin toplumla bütünleşmeleri, başkalarının yardımına muhtaç olmadan hayatlarını idame ettirmeleri asıl gayedir. Eğitimlerine ve sosyal yaşantılarına normal olarak devam edebilmeleri için fiziki ve sosyal çevrenin oluşturduğu engellerin kaldırılması başlıca beklentimizdir.
Engellilerin en önemli sorunlarından biri işsizliktir. Engellilerin istihdamı sorunu kendine özgü yanlarıyla engelli sorunlarının en önemli boyutlarından birini oluşturmaktadır. Her insanın yapabileceği bir iş vardır ve engelliler de onların niteliklerini dikkate alan uygun bir eğitim ve rehabilitasyondan geçirildikleri zaman çalışabilirler, üretime katılabilirler. Herkes gibi engelliler de çalışmaya, üretmeye isteklidirler.
Engellilere yönelik istihdam politikaları büyük ölçüde kota tekniğine dayanmaktadır. Ülkemizde kamu kurumlarının çalıştırmak zorunda olduğu engelli kontenjan oranı yüzde 3'tür. Dünyada engelli kotası ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Birçok ülkede kamu kurumlarında yüzde 5 ve üzerinde engelli kotası uygulaması yapılmaktadır. Devlet Personel Başkanlığının Nisan 2017 verilerine göre kamuda engelli memur kontenjanı 62.912, çalışan engelli memur sayısı 48.947 olup açık engelli kontenjanı 13.967'dir. Engelli memur kontenjanının yüzde 22'si açık durumdadır. En fazla açık kontenjan 9.236'yla Millî Eğitim Bakanlığında bulunmaktadır. Engelli öğretmenlerle ilgili geçtiğimiz aylarda 1.500 kontenjan için atama öngörülmesine karşın tümüne atama yapılmamıştır. Atama bekleyen engelli öğretmenlerin branşları dikkate alınarak bir atama süreci planlanması ve uygulanması beklenirken sayısı, branşı belli olan engelli öğretmenlere keyfekeder bir kadro dağıtımına gidilmiştir. Bazı bölümlere hiç kontenjan verilmemiş, bazılarına mevcuttan fazla, bazılarına ise mevcudun altında kontenjan verilerek mağduriyetin devam etmesine neden olunmuştur. Hakları açıkça tespit ve tayin edilmiş engelli öğretmenlerin herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için kontenjan dağılımının yapılan başvurulara göre düzenlenmesinde zaruret vardır. Bu hem Millî Eğitim Bakanlığının sorumluluğu hem de aklın ve vicdanın gereğidir.
Engelli bireylerin öncelikle işe yerleştirilmelerinin, üretime katılmalarının ve topluma kazandırılmalarının temini amacıyla kamuda engelli kotaları yüzde 5'e çıkartılmalı ve açık bulunan engelli kontenjanlarına süratle atama yapılmalıdır.
Engelliler Haftası münasebetiyle bu yıl içinde yapılacak atamaya dair şimdiden engellilere müjde verilmeli ve en az 10 bin kadro tahsisi yapılmalıdır. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavlarının daha sıklıkla yapılması dikkate alınmalıdır. Engelliler, "hizmetli" kadrolarına değil, niteliklerine uygun kadrolara atanmalı, mevcut hizmetli memurların da genel idare hizmetlerinde ilgili kadrolara geçirilmeleri sağlanmalıdır.
Engellilerimizin karşılaştıkları en önemli sorun alanlarından biri de eğitimdir. Engellilere yönelik özel eğitim ve örgün eğitim veren okulların, öğretmenlerin ve verilen derslerin sayısı son serece yetersizdir. Özel eğitim kurumlarında fizik tedavi ve eğitim alan engellilerin haftalık iki saat bireysel eğitimi, engelli 36 aydan büyük ise bir saatlik grup eğitimi devlet tarafından karşılanmaktadır. Maalesef, çok ağır engellilere hiçbir faydası olmamasına rağmen grup eğitimi verilmektedir. Bu engellilere grup eğitimi yerine bireysel eğitim verilmelidir. İlk yaşlarda haftalık iki saat bireysel eğitim yeterli olsa da ilerleyen yaşlarda bu yetersizdir. Birçok aile daha fazla eğitim için gerekli ücreti ödeyememektedir. Devlet, engelli çocukların haftalık en az dört saat bireysel eğitim ve iki saat grup eğitim masrafını karşılamalıdır.
İhtiyaç içinde bulunan engellilere bağlanan aylıklar da çok yetersiz durumdadır. Bugün engelli yakını ve engelli aylığı 350 Türk lirası, ağır engelli aylığı ise 525 Türk lirası düzeyindedir. Engelli aylıklarının iyileştirilmesi gerekmektedir çünkü bu aylıklarla geçimlerini sağlamaları mümkün değildir. Ayrıca, engelli aylığı verilmesinde muhtaçlık kriterinin kendi geliri yerine aile gelirine göre belirlenmesi birçok engellinin aylığının kesilmesine yol açmıştır. Yersiz ödenen aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizlerin terkin edilmesine dair düzenlemeler yapılsa da bu düzenlemeler ödenen aylıkların geri alınmasını önlemiş ancak soruna kalıcı bir çözüm getirmemiştir. Yaşanan mağduriyetin giderilmesi için engellilerin muhtaçlığının belirlenmesinde "hane başına düşen gelir" uygulamasından vazgeçilip, kişisel gelir uygulamasına dönülmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır.
Ülkemizde engelliler kendi aralarında da eşit fırsatlara sahip değildir. Engellilerin malul sayılması ve maluliyet aylığı bağlanmasında farklı uygulama bulunmaktadır. Aynı derecede engeli olan sigortalıların malul sayılmasında, engellilik durumunun doğuştan ve sonradan olması durumuna göre farklı hukuka tabi tutulmaları hakkaniyetle bağdaşmamakta olup, bu uygulama Anayasa'nın adalet ve eşitlik ilkelerine de aykırıdır.
Engellilerin eşit fırsatlara sahip olabilmeleri kapsamında, doğuştan ya da sigortalılıktan önce engelli olanlar da 5510 sayılı Kanun'un malul sayılma ve maluliyet aylığı bağlanmasıyla ilgili hükümlerinden yararlandırılmalıdır.
Engelli vatandaşlarımızın bağımsız, ayakları üstünde durabilen ve mutlu fertler olarak yaşayabilmeleri için yapılması gerekenler daha çoktur. Engelsiz bir Türkiye, engelsiz bir toplum, engelsiz bir gelecek için sorumluluk şuuru, empati kültürü, dayanışma ve yardımlaşma duygusu muhakkak surette canlı ve aktif tutulmalıdır. Engelli kardeşlerimizin, hayatın her alanında hak ettikleri seviyelerde bulunmalarının önü ardına kadar açık tutulmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, engelli vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunların araştırılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis araştırması açılmasını öneriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen, bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Bu konuda tüm milletvekillerimizin aynı görüşte olduğunu düşünüyor, desteklerinizi bekliyor, teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)