| Konu: | Berat Gecesi'ni kutladığına, Engelliler Haftası'na, 10 Mayıs Danıştayın kuruluşunun 149'uncu yıl dönümüne ve Danıştay Başkanının bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 10.05.2017 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tüm İslam âleminin Berat Kandili'ni kutluyorum.
Sayın Başkan, bu hafta Engelliler Haftası. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme kavuşturmak için her şeyden önce bu konuya ilişkin toplumsal duyarlılığın güçlendirilmesi gerektiği çok açıktır. Engelli bir kişinin yaşadığı en önemli sorunun o kişinin engeli değil, toplumun engellilerle ilgili yanlış anlayış ve ön yargılarının olduğu, kendisine sağlanan olanakların yetersizliği, diğer insanlarla arasındaki fırsat eşitsizliğinin olduğu unutulmamalıdır. Bir toplum engelli ve yaşlı vatandaşlarına sahip çıkamıyor, gerekli desteği veremiyorsa o toplumun gelişmiş bir toplum olarak adlandırılması mümkün değildir. Tüm engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek ve onların eşit hizmet almasını sağlamak açısından onlara sahip çıkarak onların sorunlarına ortak olmak hepimizin insani ve vicdani görevi olmalıdır. Bu anlamda, tüm engelli yurttaşlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin de bugün engelli yurttaşlarımızın sorunlarının araştırılması ve çözüm bulunması amacıyla verdiği bir grup önerisi vardır. Umarım ve dilerim ki hem Cumhuriyet Halk Partisinin hem de diğer muhalefet partilerinin vermiş olduğu aynı konudaki önergeler kabul edilir ve engelli yurttaşlarımızın nefes almasını sağlayacak tedbirleri hep beraber alırız.
Sayın Başkan, bugün Danıştayın 149'uncu kuruluş yıl dönümü. Danıştay Başkanı Sayın Zerrin Güngör bugün yapmış olduğu konuşmayla bir yargı organının siyasetin nasıl emrine girdiğinin çok açık ifadelerini kullanmıştır. Sayın Zerrin Güngör bir Danıştay Başkanı olarak idareyi denetlemekle görevli olan bir yargının Başkanıdır. Danıştayın en önemli görevi idarenin işlem ve eylemlerini denetlemektir. Bugün Danıştay Başkanı Sayın Zerrin Güngör 16 Nisanda kabul edildiği -bizim açımızdan meşru olmayan mühürsüz oyla- ilan edilen referandum sonuçlarının...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
LEVENT GÖK (Ankara) - ..."16 Nisan referandum sonuçlarıyla kuvvetler ayrığı ilkesi daha da belirgin hâle getirildi." demek suretiyle Venedik Komisyonunun dahi "Bu Anayasa değişikliği geçerse kuvvetler ayrılığı ortadan kalkar." raporu önde ve bizim tüm itirazlarımız öndeyken böyle bir sözü bir Danıştay Başkanı olarak nasıl söylemiş gerçekten anlamakta hayret ediyorum. Aslında anlamakta hayret etmiyoruz çünkü tam bir, sahibinin sesi gibi konuştu bugün Danıştay Başkanı. Olağanüstü hâlin ilanının ve KHK'ların amacının da demokrasiyi korumak olduğunu, kişilerin hak ve özgürlüklerine amaç dışında herhangi bir sınırlama getirmek olmadığını söylemek suretiyle yani bir hukuk devleti ilkesinden nasıl ayrılabileceğinin çok tipik bir örneğini verdi. Ben Danıştay Başkanına, hemen şurada, Danıştaya çok yakın mesafede bulunan Yüksel Caddesi'nde 2 akademisyenin altmış günü aşan bir açlık grevini izlemesini öneririm.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
LEVENT GÖK (Ankara) - KHK'larla işten atılan ve nedenini bilmeyen bu akademisyenlerin açlık greviyle karşılaştıkları sorunları acaba bir yerinde görmek ister mi Sayın Danıştay Başkanı? Bunların sesi, vicdanı olmak istemez mi? Bu insanların adaletsiz bir şekilde işten atılmasının önüne geçmek istemez mi? Bir Danıştay Başkanına yakışır mı bu konuşmalar? Nasıl bir Danıştay Başkanıdır böyle? Danıştay Başkanı bugün tam anlamıyla siyasete girmiştir; cübbesini çıkarmıştır, siyasete girmiştir. Kendisini kınadığımı ifade ediyorum Sayın Başkanım.