GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:03.05.2017

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisinin vermiş olduğu grup önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Muhterem arkadaşlar, Türkiye terörle amansız bir mücadelenin içindedir. Bir yanda FETÖ, diğer yanda PKK, PYD, YPG ve IŞİD Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün önündeki en büyük tehditlerdir. Türkiye, bu terör örgütleriyle mücadelede büyük başarılar sağlamıştır. Fırat Kalkanı'yla IŞİD'e karşı, gerek içeride gerekse dışarıda PKK ve PYD'ye karşı sonuç alıcı operasyonlar gerçekleştirildi ve gerçekleştirilmeye devam edilmektedir. Bölücü terörle mücadelede ülke olarak, millet olarak kararlıyız. Kesin sonuç almak için Milliyetçi Hareket Partisi olarak her türlü katkıyı ve desteği vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum. Devlet devlet gibi mücadele ederse, devlet olmanın gereğini yerine getirirse, kararlılıkla mücadeleye devam ederse ihanet duracak, terörün kökü kazınacaktır. Bu vesileyle Silahlı Kuvvetlerimizin terörle mücadelede gösterdiği çabayı tebrik ediyoruz, kendilerine bu mücadelede üstün başarılar diliyoruz, Türk milletinin duaları onlarladır.

Terörle mücadelenin bir diğer ayağı da FETÖ'yle mücadeledir. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından büyük bir refleksle FETÖ örgütü temizlenmeye başlamıştır. Geçtiğimiz dokuz buçuk ayda bu konuda önemli mesafeler alınmıştır ancak FETÖ'yle mücadelede yeterli bir noktadan hâlen uzaktayız. Devlet ve toplumun her bir hücresine kadar sızan FETÖ tam olarak hâlâ temizlenememiştir. Son olarak 26 Nisanda ülke genelinde 1.021 kişi gözaltına alınmış, 9.103 polis açığa alınmıştır. Yine, 29 Nisanda yayınlanan KHK'larla 3.974 kamu görevlisi ihraç edilmiştir.

Daha önceki konuşmalarımızda FETÖ'nün yapılanmasını ahtapot örneğiyle açıklamıştık. Ahtapotun 8 ayağı var. İlk 7 ayakta, TSK, yargı, emniyet, kamu kurum ve kuruluşları, basın-yayın organları ve sosyal medya, üniversiteler ve eğitim kurumları ile iş dünyasında operasyonlar devam etmektedir ancak 8'inci ayak olan siyaset kurumunda henüz bir temizlik süreci başlamamıştır. FETÖ'yle mücadelede ağaca bakarken orman gözden kaçırılmamalıdır. Mücadele tabanda kalmamalı, makam ve mevki sahiplerine, hatırlı ve imtiyazlı isimlere, elebaşılara da ulaşılmalıdır. Terörle mücadele edilirken adalet de tesis edilmek zorundadır çünkü devlet, adalet üzerine inşa edilir. Adalet mülkün temelidir, hukuk karşısında herkes eşittir, hukuktan, adaletten yoksun bir devlet ancak iradesiz bir yapıya dönüşür.

Bir kez daha ifade etmek istiyorum ki doğruyu yanlışı, haklıyı haksızı, suçluyu suçsuzu ayırmak kaydıyla FETÖ'yle mücadelede "ama"sız, "fakat"sız, "lakin"siz desteklemeye devam edeceğiz ve bu duruşumuz konjoktürel değil ilkeseldir.

Değerli milletvekilleri, güney sınırımız boyunca millî bekamızı ve çıkarlarımızı tehdit eden çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Güney sınırımızda Suriye topraklarında fiilî ve emrivaki olarak bölgeler oluşturulmak isteniyor. Terör örgütü YPG'nin arasında dost ve müttefik olduğumuz söylenen ABD'nin bayrakları dalgalandırılmaktadır. ABD açık bir şekilde "YPG himayemizde" mesajı vermektedir. YPG sözde IŞİD'le savaş sebebiyle silahlandırılıyor; roketler, ağır silahlar, füzeler, tanksavarlar veriliyor. Bu silahların PYD üzerinden PKK'ya aktarıldığına dair hiçbir şüphemiz kalmamıştır. YPG sınırlarımıza havan atışları yapacak kadar cesaretlendirilmektedir. NATO savunma sisteminde müttefikimiz olan ABD'nin Türkiye'ye silah doğrultan, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden terör örgütlerine destek olması kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye bölücü terör örgütüyle amansız bir mücadele sürdürmektedir. Özellikle Sincar ve Karaçok dağlarına düzenlenen hava saldırıları başarıyla neticelenmiş ve terör örgütüne önemli bir darbe vurulmuştur. Bu operasyonların başarısı uluslararası kamuoyunda da netice doğurdu; ABD, Rusya ve İran'dan peş peşe rahatsızlık açıklamaları da geldi.

Türkiye terörle mücadeledeki kararlılığını göstermiştir. Suriye'deki denklem bu kararlılık göz ardı edilerek oluşturulamaz. Türkiye bölgede kendi hassasiyetlerinin gözetilmediği hiçbir politikanın başarılı olamayacağını yedi düvele ilan etmiştir. Bu kararlı duruş kesin netice alınana kadar devam ettirilmelidir. Türkiye'nin güney sınırları boyunca açılacak her fitne koridorunu imha etmesi hakkıdır, uluslararası hukukun gereğidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 16 Nisanda milletimiz yüzde 85,43 oranıyla katılım sağladığı referandumda iradesini yüzde 51,41'le "evet"ten yana kullanmış, cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi onaylamıştır. Millî irade hükmünü vermiş, konu kapanmıştır. Bu karar meşrudur ve hukukidir. Milletin iradesini tartışmaya açmak, egemenliği, hukuku, demokrasiyi yok saymak 16 Nisanda tecelli eden kararı çarpıtmaktır. 16 Nisan sürecinde alenen Türkiye ve Türk milleti aleyhinde çalışan ve son dönemdeki icraatlarıyla da düşmanlığı tavan yapan Avrupa Birliğinin ortak dış politika ve güvenlik politikasından sorumlu yüksek temsilcisi bile referandum kararına saygı duyulması gerektiğini söylerken millî iradenin temsilcisi olma iddiasındakilerin aksi bir tutum sergilemesi izah edilemez. Hedefimiz demokrasimizi geliştirmektir, cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmaktır. Millî iradeye sadakat millî egemenliğe bağlılığın, meşruiyete verilen önemin göstergesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu hakikat üzerine inşa edildiği asla unutulmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak önümüzde yoğun bir çalışma dönemi bizi beklemektedir. Milletimiz 16 Nisanda kararını verdi, istikameti gösterdi. Bizler de Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu istikametin gereğini yerine getireceğiz. "İkincil mevzuat" olarak ifade ettiğimiz Anayasa değişikliğine uyum doğrultusunda İç Tüzük ve pek çok konuda düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Ümit ediyorum ki bu çalışmaları bir mutabakat ve uzlaşma içerisinde, bütün siyasi partilerin katılımlarıyla birlikte tamamlarız. Bu demokratik olgunluğu göstermek hepimizin aziz milletimize karşı borcudur.

Bu vesileyle belirtmek isterim ki önümüzdeki sürece el ele, birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, demokrasimizi ve hukukumuzu tahkim etmiş olarak geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz.

Konuşmama burada son verirken muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akçay.