GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı'nın (3/931) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:18.04.2017

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, meseleyi nereye oturttuğunuza bağlı. Bizim şu andaki, mevcut Anayasa'mıza göre olağanüstü hâl döneminde çıkarılan kararnamelerin otuz gün içerisinde Mecliste görüşülmesi gerekiyor, karara bağlanması gerekiyor ama Meclis gereğini yapmıyor değerli arkadaşlar. Meclisin sayısal çoğunluğuna sahip olan iktidar partisi şu ana kadar çıkan 22 kararnameden 5 tanesini bu Meclise getirdi. Diğerleri nerede? Anayasa'ya bakıyorsunuz, İç Tüzük'e bakıyorsunuz Sayın Yazıcı, "Otuz gün içerisinde Meclis karar verir." diyor. Şimdi, Sayın Yazıcı diyor ki: "Daha demokratik bir hâle getirdik." Demokratik hâle getirdiği, "Cumhurbaşkanlığı kararnamesi üç ay içerisinde gelmezse düşer." hükmünü bize örnek gösteriyor. E, burada otuz gün içerisinde Meclisin karara varacağını uygulamamışsınız da Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin denetimini kime yaptıracaksınız siz? Bu Meclisin, Anayasa Mahkemesinin denetim olanaklarını yok et; Cumhurbaşkanı bir kararname çıkartacak ve bu Meclis onun üzerinde bir karar alabilecek iradeyi gösterecek. Böyle bir tablo var mı?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Var, var.

LEVENT GÖK (Devamla) - Biz bu tabloyu biliyoruz, yaşıyoruz. Anayasa Mahkemesinin yapısını biliyoruz. Olağanüstü hâl döneminde çıkartılan kararnameleri "Olağanüstü hâlin gerekli kıldığı konular değil." diyerek Anayasa Mahkemesine götürdük "Benim yetkim yok." dedi. İşte biz de zaten sistemde denge yok, fren yok, birbirini engellemek yok meşruiyet içerisinde, bunlara itiraz ediyoruz.

Sayın Yazıcı benim bilmediğimi ifade ediyor ama sanırım, herhâlde -bir gün bir açık televizyon kanalında tartışalım, bütün 80 milyon izlesin, kim haklı, kim haksız- şimdi, burada, kabul edilmelidir ki iki dakikalar da bu süreci anlatmaya yetmiyor. Ama, Sayın Yazıcı, ben tezimde haklıyım, ısrarlıysanız sizi televizyonlara davet ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)