GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ile Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz'ün yerlerinden sarf ettikleri bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:83
Tarih:16.03.2017

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bir önceki oturumda Sayın Mahmut Tanal'ın kürsüden yapmış olduğu konuşma sırasında Genel Kurul sıralarından Sayın Tanal'ın konuşmasına tepki olarak bazı milletvekillerimiz bazı cümleler kullanmışlardır. Genel Kurulun atmosferinin gerginleştiği anlarda milletvekillerimizin oturduğu koltuklardan kürsüdeki hatibe yönelik olarak laf atmaları Parlamento geleneğimizde vardır. Ancak bu laflardan iki tanesi doğrudan beni hedef almıştır. Dolayısıyla İç Tüzük'ün 64'üncü maddesinin ikinci fıkrasının bana vermiş olduğu "Meclis Başkan Vekillerinin kişisel savunma hakları saklıdır." cümlesine dayanarak bu cümleleri kullanan arkadaşlara bir cevabım olacak. Sayın Tanal bir araç tartışması, otomobil markası tartışması başlattı. Oturduğu yerden Bursa Milletvekili Sayın Hakan Çavuşoğlu "Hamzaçebi ne kullanıyor?" diye bana soru sordu, hatta ayağa kalkıp böyle çok kızgın bir ifadeyle elini de bana doğru sallayarak bu cümleyi kullandı. Ne dediğini duyamadım ama tutanakları aldım, bu cümleyi gördüm. Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın İlknur İnceöz Sayın Mahmut Tanal'a tepki olarak "Hamzaçebi hangi arabaya biniyor sorsana." cümlesini ediyor.

Sayın milletvekilleri, bu tip cümleler, benim anlayışıma göre, "Ben bir suç işliyorum ancak Hamzaçebi de bu suçu işliyor." şeklindeki bir savunmanın işaretleridir.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Çok zorlama bir açıklama.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Çok zorlama...

BAŞKAN - Eğer siz konunuzda haklıysanız birleşimi yöneten Meclis Başkan Vekilinden örnek vermeye gerek duymazsınız. Sayın Tanal'ın mensup olduğu bir siyasi parti grubu var. Ben şimdi doğrusunu açıklayayım. Ben olsam şöyle derdim: "Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütün Meclis Başkan Vekilleri, bütün grup başkan vekilleri ve bütün komisyon başkanları aynı marka araca binmektedir." Bunun eleştirilecek, savunma bağlamında, Hamzaçebi'yi de bu işe katarak "Kendimi haklı çıkarayım." şeklinde bir kaygıya yer verecek hiçbir yanı yoktur. Ben bu iki arkadaşıma üzüntülerimi bildiriyorum.