| Konu: | 14 Mart Tıp Bayramı'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 14.03.2017 |
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı, bu vesileyle söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisi ve televizyonları başında bizleri izleyen Türk halkını saygı ve sevgiyle selamlıyorum, hepinize saygılar sunuyorum.
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. 14 Mart Tıp Bayramı'nın tarihçesinde, 1827'de kurulmuş Tıphane-i Âmire ve Cerrahhane-i Âmire ilk resmî tıp fakültesidir. Ama biz biliyoruz ki tarihte ilk defa Selçuklular Dönemi'nde II. Kılıçarslan'ın kızı Gevher Nesibe Hatun Şifahanesi... 1204 yılında Gevher Nesibe Hatun verem hastalığına yakalanır, daha sonra da Hakk'ın rahmetine kavuşur ama adına Gevher Nesibe Şifahanesi kurulur ve Kayseri'de bu şifahanenin yanına medrese kurulmuştur -dünyada ilk defa resmî tıp fakültesi Kayseri'de açılmıştır- ve bugün de müze olarak kullanılmaya devam edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, sağlık hizmetleri dünyada her insanın her an ihtiyaç duyabileceği, ihtiyaç duyduğunda da en mükemmeli arzuladığı önemli bir hizmettir. Değerli Başkanımız da belirttiler, kutsal bir meslektir. Sağlık çalışanlarının gece gündüz demeden, emeğini esirgemeden, yapmış olduğu yeminle birlikte, almış olduğu o tıbbi deontolojik kurallar çerçevesi içerisinde halka hizmet, hastaya hizmet en büyük arzusu ve görevidir. Bunu yıllardan beri yapmaktadır. Türk hekimi bugün dünyada da önemli bir yere gelmiştir. Huzurlarınızda bu Türk hekimlerini saygıyla anmak istiyorum. Özellikle, görevleri başında şehit olan Türk doktorlarını da burada saygı ve minnetle anıyor, onlara da rahmet diliyorum.
Değerli milletvekilleri, sağlık denince akla gelen, çalışanların deontolojik ve tıbbi etik dersleri alarak mesleki yaşantılarını bu kurallar çerçevesinde yürütmeleri, sağlık çalışanları ailesini diğer meslek gruplarından ayıran en büyük farklardan bir tanesidir. Bir hekim olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki: Sağlık çalışanları, mesleğini icra ederken yaptığı işi her işin önünde tutar, gerektiğinde özel hayatını dahi o işlerin önüne getirir, hatta ailesini dahi ihmal eder.
Bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Asistan olduğum dönemde, otuz altı saat nöbet ve nöbetin akabinde acil bir hasta, fıtık ameliyatı yapılacak, boğulmuş fıtık, acilen girip ameliyat edilmesi lazım. Ama bir telefon aldım, telefonda eşim kızımın -o zaman daha 2,5 yaşında- Güliz'in yandığını ifade ediyor. Sıcak suyu, Erzurum gibi bir yerde, kış günü üzerine döktüğünü ve büyük bir kısmının yandığını ifade ediyor. Ama önce çocuğum mu yoksa hasta mı? Hasta daha ön plandaydı. Önce hastanın ameliyatını yapıp daha sonra kızıma müdahale ettiğimi burada ifade etmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ayrıca, ben eminim ki tüm Türk hekimleri aynı şekilde davranmıştır, bu şekilde de davranmaya devam ediyor. Sağlık çalışanları bizim için kutsal bir görevi ifa ettikleri için her şeyin üstünde olduklarını da ifade etmek istiyorum.
Biz AK PARTİ olarak, ayrıca, hekime büyük değer verdik, özlük haklarında önemli değişiklikler, gelişmeler yaptık. Ben mezun olduğumda maaşım 1.200 liraydı değerli arkadaşlar.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - İyi para.
İSMAİL TAMER (Devamla) - Evet, iyi para.
Bugün ise artık bir cerrah 10 bin liraya yakın maaş alabiliyor. Bunların hepsi yeter mi? Yetmez. Daha da geliştirmek lazım. Özlük haklarındaki eksiklikleri gidermek lazım. Bunun için de çalışmalar yaptığımızı ifade etmek istiyorum.
Türk hastası çok önemlidir, her şeyin önünde gelir. Hekim için de böyledir. Onun için, sağlıkta bu doktorlarımızın çalışma şartlarını da geliştirmeye devam ediyoruz. Özellikle şehir hastaneleriyle bunları taçlandırmak istiyoruz. İnşallah, 41 bin nitelikli yatakla 2018 yılında bunu başararak Türk insanına önemli bir hizmet vermek istiyoruz.
Tekrar, sağlık çalışanlarının bu önemli gününü kutluyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)