| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 17.10.2012 |
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan toplu iş ilişkileri kanun tasarısının 34'üncü maddesi üzerinde grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, bugün burada bir temel kanunu görüşüyoruz ve toplumun da önemli bir kesimini ilgilendiriyor. Böyle bir temel kanunun öncelikle içeriği bakımından bazı itirazlarımız olmasına rağmen teknik olarak da bu yasaya itirazlarımız var. Bu kanuna baktığımızda temel kanun olarak bir vizyonunun, bir derinliğinin? Ve kapsadığı kesime hitap edebilirliği açısından bakıldığında, dayanaksız ve geleceğe yönelik olmayan, çok kısa sürede de diğer kanunlarda olduğu gibi değiştirilmesi gereken bir yasa tasarısı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bugün, Türkiye'de Çalışma Bakanlığının verilerine ya da bize bildirdiğine göre SGK'ya kayıtlı 11 milyon işçi bulunmakta. Bugün burada görüştüğümüz yasa ise bu 11 milyon işçiden sadece, kimine göre 800 kimine göre 900 civarında kişiyi kapsamaktadır. Dolayısıyla, dayanağı bakımından, Sayın Bakan da zaman zaman ifade ediyor, "Onlar için de ayrı bir yasa getireceğiz." denildiğinde bu yasalar birbirine girecek, dolayısıyla bu yasayı da tekrar değiştirmemiz gerekecek diye düşünüyorum.
Bir defa, "Altyapısı hazırlanmadan yapacağız, işte alt işverenlerde, taşeronlarda çalışanların da sendikal hakları konusunda düzenlemeler yapacağız." dediğimizde, bu yasanın çok uzun süre sürmeyeceği, diğer yasalarda olduğu gibi bir torba yasayla ya da arada maddelerle değiştirilerek devam edileceği anlaşılmaktadır.
Bir defa, kesinlikle Avrupa Sözleşmesi'ne vesaire kendilerinin girmek istediği, acele ettiği, bugün de -benim ifademle- AB'den sorumlu Sayın Bakanın işsiz kaldığını iddia ettiğim, -işte "twitter"dan yazdığını biraz evvel bir konuşmacı söyledi- bu hâle gelen bir dönemde, böyle bir yasanın o normlara da uygunsuzluğunu ifade etmek istiyorum.
Sayın Bakan, esasında bu yasanın taraflarca epeyce tartışıldığını, Komisyonumuza gelmeden önce taraflarla mutabakatın sağlandığını ve iyi bir çalışma sonucunda buraya getirildiğini ifade etti Komisyonda, Sayın Bakan da hatırlarlar. Ancak, görüyorum ki bu kadar tartışılmasına rağmen hâlâ Sayın Bakanın da birçok tereddütleri var bu yasa konusunda. Elbette ki Sayın Bakanımızın şu dediğine ben katılıyorum: "Herkesi bu yasada memnun etmek mümkün değil." Ama hiç yoktan, birtakım kriterleri ifade etmesi ve kapsadığı kişileri temsil etmesi bakımından endişemiz var Sayın Bakanım. Çünkü nereden anlıyoruz sizin nezdinizde de bunda tereddütlerin hâlâ olduğunu? Hükûmetimiz tarafından bugün hâlâ değişiklik önergeleri getiriliyor ve bu değişiklik önergeleriyle bu kanun işte yerine oturtulmaya falan çalışılıyor.
Değerli arkadaşlar, şimdi, gerçekten, bizim kanun ve yasa yapma biçimimiz? Adalet ve Kalkınma Partisi yasayı en kolay bir şekilde çıkarıyor çünkü yeteri kadar çoğunluğu var. İşte, bir yerlerden emirler aldığında ya da dayatmalar olduğunda hemen çıkarılabiliyor ama iyice tartışılmadan yasalar çıkarıldığı için Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu dönem, böyle vizyonu olmayan, derinliği olmayan ve geleceğe dönük olmayan günübirlik, günü kurtaran yasalarla çok meşgul edildiğini, dolayısıyla da burada verimliliğin düştüğünü ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, verdiğimiz önergede de: "'Toplu İş Sözleşmesinin Kapsamı ve Düzeyi' başlıklı 34. maddesinin 2. Fıkrasında yer alan Toplu iş sözleşmesi ibaresinden sonra gelen `Ancak' kelimesinin metinden çıkarılarak sonuna aşağıdaki cümlenin ilave edilmesini arz ve teklif ediyoruz." Okunduğu gibi. "Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kurum ve işyerleri ayrı tüzel kişiliğe sahip olsalar dahi bu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu iş sözleşmesi yapılır." diyoruz.
Gerekçemizde ise: "Mevcut kanunda da bulunan cümle kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan bir toplu iş sözleşmesi yerine pratik hiçbir yararı olmamakla birlikte hükmi şahsiyeti olan her birim için ayrı ayrı toplu iş sözleşmesi yapılması külfetini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır." Yani kamu kurum ve kuruluşlarında ayrı tüzel kişiliğe?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - ?sahip olsalar bile, aynı şekilde, bir bütün hâlinde sendikal faaliyetlerin yürütülmesini öne çıkarmaktadır. Dolayısıyla, önergemizin lehinde sizlerden destek istiyoruz ve hepinizi bu vesileyle saygılarımla selamlıyorum.