GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in (2/1518) esas numaralı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/87) münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:28.02.2017

MELİKE BASMACI (Denizli) - Sayın Başkan, sevgili vekiller; hepinizi sevgiyle selamlıyor, hayırlı günler diliyorum.

6585 sayılı Kanun'daki değişiklikle ilgili söz almış bulunuyorum ama maalesef ekonomimizin iki can damarının nasıl hançerlendiğini anlatacağım.

Bir zamanlar dünyada tarımda kendi kendine yetebilen 5 ülkeden 1'iyken, evde, okulda "Yerli malı Türk'ün malı, herkes onu kullanmalı." derken şimdi yerli neyimiz kaldı? Önce, tarımda üretmeyi durdurduk, girdi fiyatlarını artırdınız -mazotu, gübreyi- hatta yerli tohumlarımızı bırakıp, onu bile İsrail'den getirdiniz. Bunların hepsi süreçti oldu, oldu ama maalesef geçen hafta Tarım Bakanlığı Sudan'dan, evet Sudan'dan 5 milyon dönüm yer kiraladı. Her yıl ülkemde bir Trakya büyüklüğünde toprak ekilemezken, dikilemezken bu neyin kafasıdır, ben anlamadım. 5 milyon dönüm Sudan'dan. Röportajda sormuşlar "Niye böyle yaptınız Sayın Bakan?" diye, demiş ki: "Türk insanı ananas, avokado, kiviyi ucuz yesin diye." Ya, ben, kendi memleketimde, 70 kilometre mesafede üretilen Çivril elması yerinde 40 kuruşken pazardan 4 liraya alıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Benim üzümüm Buldan'da, Alaşehir'de 30 kuruşken pazarda 2 liraya alıyorum. Muhtemelen bir ışın makinesi var, avokadolar Sudan'dan buraya onunla gelecek.

Bu kadar da değil, başımızı ikinci derde sokan... Grafiker Sevgili Ümit Atalay harika bir grafikle anlatmış. Bakın, bu, muhtemelen bu akşam imzalayacağınız, oylayacağınız bir anlaşma, Pakistan'la yapacağımız serbest ticaret anlaşması. Dikkatinizi çekti mi? Bütün oklar Türkiye'ye saplanıyor. Maalesef, bütün tekstil, bir serbest ticaret anlaşmasıyla Çin'den, Bangladeş'ten, Vietnam'dan ve hatta Avrupa Birliğinden bile gümrüksüz olarak ülkeme girecek. Benim üreticim 180 bin kişiyi istihdam ediyordu beş senedir bu ek vergiyle, yeni yatırımlar yapmıştı. Şimdi, bir anlaşmayla, siz, bu ülkelerin gümrüksüz tekstil ürünü sokmasına izin vereceksiniz yani artık Çin'in, Bangladeş'in, Vietnam'ın, hepsinin tekstil ürünü girecek ve benim tekstilim, benim Denizli'm artık tekstil üretemeyecek. Ben bir Denizlili olarak Denizlili bir bakan olan Ekonomi Bakanını bunu imzaladığı için -hem de süresiz olarak- kınıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Aslında, Hükûmetin ekonomisini çok güzel bir fıkrayla özetlemek lazım. Bir gün Cemal çok dertli oturuyormuş, yanına arkadaşı Temel gelmiş, "Hayırdır ya, derdin ne?" demiş. "Sorma, arabamı satamıyorum.", "Hayırdır, ne sorunu var?" Demiş ki: "200 bin kilometrede.", "Ya, bu sorun mu? Hallederiz, hemen sanayiye gideriz, kilometresini hallederiz." Almış arkadaşını, götürmüş sanayiye, 200 bin kilometrelik arabayı okus pokus 20 bin kilometreye getirmişler. Sonra aradan bir hafta geçmiş, Temel tekrar görmüş arkadaşını, sormuş "Keyfin yerinde tabii, arabanı sattın değil mi?", "Yok be arkadaş, deli misin, 20 bin kilometredeki araba satılır mı?" demiş. İşte, sizin Hükûmetinizin de ekonomi anlayışı aynen bu. Hükûmet, sürekli 200 bin kilometrelik arabaları TÜİK'e gönderip, TÜİK rakamlarını düzleyip 20 bin kilometreye getirip bizim gibi, halkımız gibi gerçekten üretenleri kandırarak maalesef işler yapıyor.

Ama bunların hepsini sizin konuşacak vaktiniz yok. Ülkemizde terör varken, ekonomik sıkıntılar varken, kanun hükmünde kararnamelerle canı yanan insanlar varken, siz kim, hangi koltuğa nasıl oturacak, kim kiminle oturacak, 18 yaşında mı oturacak, 50 yaşında mı oturacak, bunu tartışıyorsunuz. Ama unutmayın, ilahi adaletin zaman aşımı yoktur ve zamanı geldiğinde, 16 Nisanda hayırlara vesile olacak inşallah.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Basmacı.