GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:74
Tarih:23.02.2017

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi sevgiyle selamlarım.

456 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine söz almış bulunuyorum.

Yine bir torba kanunla karşı karşıyayız. Geçen yıl, Sayın Başbakan "Bir daha torba kanun getirmeyeceğim." demişti ama yine bir torba kanun getirildi.

Öncelikle şundan bahsetmek isterim: Parlamentolar her zaman için toplumun daha iyi yaşayabilmesi için, toplumun kanunlarla daha mutlu ve huzurlu olabilmesi için vardır ama burada, özellikle son dönemlerde torba yasa sadece Plan ve Bütçe Komisyonuna gitmekte, ilgili hiçbir komisyonda görüşülmemektedir. Şimdi, bu torba yasada Plan ve Bütçe Komisyonunda da yeteri kadar görüşme olmamıştır. Bu da Komisyonun tutanaklarında mevcuttur.

Bu torba yasada Anayasa'ya açıkça aykırılıklar mevcuttur ve bu da sıkıntılı bir durumdur. 21'inci maddede de Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne yapılmakta ve yapılacak olan baraj projeleri için kamulaştırma ve iskân çalışmalarının tamamının yetkisi verilmek istenmektedir. Bu yanlıştır. Neden yanlıştır? Çünkü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde bu işleri yapabilecek olan herhangi bir uzman ekip yoktur. Bu çalışmaları nasıl yapacaksınız? Zaten, devletin temelini liyakatin olmaması çökertmiştir. Ayrıca, şimdiye kadar yaptığınız barajlara baktığımızda, örneğin İstanbul'da yaptığınız barajlara baktığımızda, etrafının yapılaşmaya açıldığını ve İstanbul'un ciddi bir su, içme suyu problemi ve kullanma suyu problemi olduğu da açıktır.

Ayrıca, bu madde kapsamında çok ciddi bir tehlikeden de bahsetmek mümkündür. Bu madde kapsamında, iskân faaliyetinde kullanılmak üzere, altını çiziyorum, iskân faaliyetinde kullanılmak üzere 19/4/2012 tarihli 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un 4'üncü maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılacak alanlar tapuda DSİ Müdürlüğü adına resen tescil edilecek. Şimdiye kadar DSİ'nin bu alanları yapılaşmada ne kadar yanlış bir şekilde kullandığı da ortada.

Burada yapılması gereken nedir? Burada yapılması gereken, yine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının uhdesinde, oradaki yerel yönetimlerle, belediyelerle, oradaki vatandaşın ihtiyaçları göz önüne alınarak gerekli çalışmaların yapılması; mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının ve meslek odalarının görüşünün alınması şarttır. Hiçbir çalışmanızda üniversitelerin ilgili disiplinlerinin ve meslek odalarının hiçbir şekilde görüşünü almıyorsunuz, hatta meslek odalarını işlevsiz kılmaya çalışıyorsunuz.

Burada DSİ'nin yapması gereken onca şey varken, DSİ bir sürü alanda, tarımda, sulamada yetersiz kalmaktayken DSİ'ye bu ve benzer konuları niye yüklemek istiyorsunuz, onu bilmiyoruz. Ama bunu biz AKP'nin tekelci zihniyetine bağlıyoruz. AKP her şeyi merkezden yönetmek istiyor. Burada da DSİ'ye bağlayarak bütün bu işleri tek elden yönetebileceğini zannediyor. Ama biliyorsunuz ki kurumlar önemlidir, cumhuriyetin kurumlarından bir tanesi de DSİ'dir. Bunun içinin boşaltılmasına izin vermemelisiniz ve insanlarımızın DSİ'nin hizmetlerini almasına imkân kılmalısınız ve DSİ'nin baraj ve etrafının imara açılması, meraların, otlakların, ormanların imara açılmasıyla ilgili bir çalışmada bulunmaması gerekmektedir. Bu anlamda, yeterli duyarlılığı göstermediğinizi açıklıkla görüyoruz. Burada bütün maddeleri "Kabul edenler... Etmeyenler..." şeklinde geçirdiğinizi de yüreğimiz sızlayarak görüyoruz. Umuyorum ve diliyorum ki bu tavrınızdan vazgeçersiniz ve DSİ de kendi öz işlerine geri döner ve imar ve planlama işlerini de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapar.

Hepinizi içtenlikle selamlıyorum, iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)