GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:68
Tarih:09.02.2017

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok değerli arkadaşlar ve de bizi izleyen bütün vatandaşlarıma hayırlı günler diliyorum.

Evet, değerli arkadaşlar, maalesef, dün, yine El Bab'da 5 Mehmetçik'imiz, 5 askerimiz şehit oldu. Buradan şehit olan 5 askerimize Allah'tan rahmet ve de ailelerine başsağlığı diliyorum, sabırlar diliyorum.

Aynı şekilde, dün, 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle etüt merkezlerinin kapanmasıyla ilgili yeni bir kanun çıkarıldı. Buradan çok sayıda, etüt merkezinde çalışan öğretmenlerin işsiz kalacağını da bilerek onlara da geçmiş olsun diyorum. Diliyorum inşallah Hükûmet bu hatalı karardan bir an önce geri döner ve de bu öğretmenlerin de işsiz kalmasına sebep olmaz. Onlara da saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Çok değerli arkadaşlar, bugün konumuz, önergemiz. Seçilmişlerin en başı, biliyorsunuz, değerli muhtarlardır, en yüksek makam ise Cumhurbaşkanlığıdır. Ben çok değerli muhtarlarımıza ve siz milletvekili arkadaşlarıma ve bizi izleyen bütün vatandaşlarımıza şöyle sesleniyorum, özellikle muhtar kardeşlerimize: Değerli muhtarlarımız, sizin çok sayıda, çok adette çok ciddi problemleriniz var. Ancak 35 defa, her defasında 400 civarında muhtar Beştepe'ye toplanıyor. Ben de buradan özellikle şunun altını çizmek istiyorum: Muhtarları Beştepe'ye toplamayla muhtarların sorunları çözülmüyor çok değerli arkadaşlar.

Muhtarlarımızın başlıca sorunlarına girmeden önce, ilk önce bilgiler vereceğim. Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz'den aldığım bilgilere göre, Türkiye'de toplamda 50.192 muhtar görev yapmaktadır. Bunların 641 kişisi, bayan muhtardır. Buradan hem bütün muhtarlarımıza ama özellikle bayan muhtarlarımıza da selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Ülkemizde 31.963'ü mahalle muhtarı, 18.219'u da köy muhtarı olmak üzere toplamda 50.192 muhtarımız vardır.

Değerli arkadaşlar, muhtarlarımızın o kadar çok sorunları var ki, o ana çözümlerinden önce, ben size başlıca sıkıntı yaşadıkları konuları anlatacağım. Arkadaşlarımla birlikte yaklaşık bir hafta çalışmadan sonra bütün muhtarlarımızın hem isimlerine hem de cep telefonlarına ulaştık ve hepsine mesaj gönderdik ve de çok sayıda muhtarımız geri dönüş yaptı. Bu muhtarlarımızdan birkaç tane örnek vereceğim size, özellikle, sıkıntılı ana hatlardan başlıca birkaç tanesini örnek vereceğim size. Her insanın olduğu gibi muhtarların da lanse edemeseler de kendi siyasi görüşleri var. Maalesef, kendi siyasi görüşleri oradaki yerel iktidara veya genel iktidara uymuyorsa, kaymakamlar tarafından ve il genel meclisi tarafından o muhtarlarımızın hiçbir işinin yapılmadığını, ne yolunun ne suyun herhangi bir işinin yapılmadığının altını çizdiler. Buradan bunu özellikle belirtmek istiyorum değerli arkadaşlar.

Çorum bölgesinden birkaç tane muhtarımız aradı, kendi köylerinde görev yapan bekçilerin, çobanların belirli bir zamandan sonra köy bütçesinden paralarını alamadıklarından mahkemeye verildiklerini hatta köyün mal varlıklarına bile haciz konulduğunu belirttiler. Aynı şekilde Adana bölgesinden muhtarlar aradı. Bunların isimlerini aslında vermek isterim ama yanlış anlaşılır, onun için vermek istemiyorum. Çok sayıda muhtarımızın kendi bölgesinde görüşlerinin aynı görüşte olmadığından dolayı, eşinin tayininin olmadığı, herhangi bir çocuğunun sıkıntılarıyla ilgili, yaşadığıyla ilgili genel anlamda sıkıntıları anlattılar.

Ben geneldeki sıkıntıları muhtarlarımız bir postacı gibi çalışıyor. Muhtarlıklara bankalardan gelen tebligatlar, mahkemelerden gelen tebligatlar sayın muhtarlarımıza teslim ediliyor ve muhtarlarımız o teslim edilen tebligatları kişileri tek tek arayıp onlara teslim ediyor, ceplerinden bir de telefon parası harcayarak. Bunun yanında bunun da bir hukuki sorumluluğu var. Eğer gerekli imzayı almadan bu tebligatı teslim ederlerse hukukla da karşı karşıya gelebiliyorlar. Bu tebligatları saat 22.00'de, 23.00'te sayın muhtarlarımız, muhtarlıkları açarak teslim aldıklarını, onların işlerini gördüklerini söylüyorlar, seve seve yaptıklarının altını çiziyorlar.

En önemli konulardan bir tanesi de kaybolan nüfus cüzdanlarının çıkarılırken talep formunu sadece muhtarların verebilmesi. Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, bir vatandaş nüfus cüzdanını kaybettiği anda, inanın, bu talep formunu nüfus il müdürlüğü bile vermiyor veya nüfus ilçe müdürlüğü bile vermiyor. Kim veriyor biliyor musunuz? Sadece ve sadece muhtarların düzenlediği talep formuyla alabiliyorlar. Bu talep formundan çok sayıda muhtarımız sıkıntı yaşamış. Sahte evrakla, sahte belgeyle, sahte ehliyetle gelip, bu talep formunu alıp, başkasına ait olan bir fotoğrafı da yapıştırıp... İşte, haksız yere kredi çekme vesaire gibi olaylarla karşı karşıya geldiklerinden bazı muhtarlarımız bile hâkim karşısına çıkmış durumda. Bundan dolayı da muhtarlarımızın ciddi derecede sıkıntı yaşadığını ve belirli zorluklarla karşı karşıya geldiğini özellikle belirtmek istiyorum.

Şimdi, gelelim muhtarlarımızın genel sıkıntısına, 4 maddeyle toparladım. Çok değerli arkadaşlar, muhtarlarımızın maaşları "ödenek" diye geçiyor. Geçen sene bizim zorlamalarımızla asgari ücrete eşitlenen muhtarların maaşı 1/1/2017 tarihi itibarıyla 1.385 TL oldu. Ancak, maaşları "ödenek" diye geçiyor. Her insanın olduğu gibi, muhtarların da kredi kartı borcu veya kredi borcundan dolayı maaşlarına haciz geliyor. Ancak, muhtarların maaşları "ödenek" diye geçtiğinden Türkiye'de çok sayıda muhtarın maaşının tamamı, yüzde 100'ü hacizlenmiş durumdadır.

Diğer taraftan, en önemlisi, bütün seçilmiş olan makamların SSK'sının devlet tarafından yatırıldığını biliyoruz. Ancak, 50.391 muhtarın hiçbirinin SSK'sı devlet tarafından yatırılmıyor. Muhtarımız kendisi, cebinden bir şekilde yatırmaya çalışıyor ama çoğu da yatıramıyor. Ne oluyor? Hasta olduğunda vesaire ailesi, eşi, çocukları hasta olduğunda veya kendisi hasta olduğunda kendi primini de yatıramadığından hastanelerde bile bakılamıyor. Maalesef, bu memlekette mültecilere bakılıyor, muhtarlarımıza bile devlet tarafından ücretsiz bakılmıyor.

Diğer taraftan, muhtarlarımız biliyorsunuz canını dişine takıyor, köyünde bir şeyler yapmak istiyor, mahallesinde bir şeyler yapmak istiyor; özellikle camide, cami duvarında, caminin içinde, köy odasında vesaire. Buralara çimento, taş, tuğla vesaire alırken maalesef tamamını KDV'li ve ÖTV'li rakamlardan ödüyor. Muhtarlarımızın talebi ve de bence de olması gereken bu: Nasıl beyaz eşyada ÖTV'yi, KDV'yi kaldırdıysak, bir köylünün ihtiyacı olan camideki, okuldaki, köy odasındaki ihtiyaçlarını da muhtarların KDV'siz bir şekilde alma hakkının getirilmesini buradan talep ediyoruz.

Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, özellikle bir an önce, biraz önce de altını çizdim, SSK'larının devlet tarafından yatırılması ve de emeklilik hakkının kazandırılması gerekiyor; sağlık sigortası da aynı şekilde.

Gelelim, muhtarlarımız çalışırken, biliyorsunuz, özellikle köylerde ve dağ köylerindeki muhtarlarımızın doğal olarak ihtiyacı olan -kanunu gereği- köylüyü, köyü korumak adına silah alıyorlar ve de silah ruhsatı alıyorlar. Biliyorsunuz, silah ruhsatının taşıma ücreti çok yüksek. Muhtarlarımız görev yaptığı müddetçe bu silah ruhsatına ücret ödemiyor. Ancak, görevleri bir veya iki dönem veya daha fazla; görevleri bitikten sonra almış oldukları silahların ruhsat parasını, harcırahını ödemek zorunda kalıyorlar.

Değerli arkadaşlar, emekli olamayan bir kişi, görevi bittikten sonra 2 bin-3 bin TL silah ruhsatının harcını nasıl ödeyecek? Onun için, çok değerli muhtarlarımızın görev süreleri bittikten sonra da aynı şekilde, beylik silahının silah ruhsatlarının ömür boyu ücretsiz olmasını buradan talep ediyoruz.

Çok sayıda köy muhtarımız, 1.385 TL'den daha fazla geliri olmadığından hem çiftçilik yapıyor hem hayvancılık yapıyor. Biliyorsunuz, muhtarlar çiftçilik yaparken hiçbir destek de yok ki ürettiği tahılı para etmiyor; büyüttüğü, beslediği hayvanından sağdığı süt, maalesef, 85-90 kuruş. Daha önce de söylediğim gibi, sütün sudan ucuz olduğu bir memlekette yaşıyoruz.

Muhtarlarımızın başlıca sorunları bunlar. Biz, buradan, başlangıçta seçilmiş olan, en birinci makam olan muhtarlarımızın haklarına sahip çıkıyoruz.

Bu önergeye, araştırma önergesine özellikle iktidar partisi, AK PARTİ milletvekilleri tarafından destek verilmesi ve de bu önergenin geçmesi dileğiyle hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum, bütün muhtarlara saygılarımı sunuyorum.

İyi günler olsun, hayırlı günler olsun. (CHP sıralarından alkışlar)