| Konu: | Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 08.02.2017 |
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Öncelikle, saygıdeğer milletvekillerimizin sordukları soruların, tabii, serbest bölgeler ve şu anda görüştüğümüz konularla ilgili bölümleri oldukça az. Onlardan başlayarak cevaplamak istiyorum ama ilk sorumuz tabii ki engellilerle ilgili. Türkiye'deki şu anda, temmuz ayında yapılacak olan toplam engelli atamalarıyla ilgili yazılı cevap vereceğim ama bizim hemen, derhâl cevap verebileceğimiz bölüm, Bakanlığımızda şu anda yüzde 3 oranında engelli çalıştırılıyor, dolu. 61 engelli kardeşimiz var. 9 personelin de yerleştirmesi yapıldı, güvenlik soruşturmalarının sonucunda atamaları derhâl yapılacak; böylelikle de Bakanlığımızda engelli, boş kadromuz kalmamış olacaktır.
Tabii ki körfezdeki -Koceli'deki- kazayla ilgili basından takip edebildiğim kadarıyla bilgim vardır. Denizlerimiz, topraklarımız, nehirlerimiz, havamız bütün insanlığın malıdır. Bu konuda her türlü hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor. Bu hassasiyetle, bu konuyla ilgili, orada kesilen cezaların ne kapsamda kesildiğini, ne tür bir kazadan kaynaklandığını sayın milletvekilimizle beraber ben de öğrenmiş olacağım, kendilerine de bu konuda bilgi vereceğim.
Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; 15 Temmuz günü buradaki birçok arkadaşımızla beraber buradaydık, Meclisteydik, bu kürsüdeydik. Burada sizlerle beraber 15 Temmuz... Ki ben ona bir darbe girişimi demiyorum, bir işgal girişimi. Türkiye'nin bölünmesi ve parçalanmasıyla ilgili büyük bir badire atlatıldı ve bu millet, ferasetiyle ve Allah'ın izniyle dünya demokrasi tarihine geçecek ve ileride öyle anılacak bir sivil Türk demokrasi zaferi ve devrimini yazdı. Bunu yapanlar bellidir, bunu yapanların arkasında kimlerin olduğu da bellidir. Dolayısıyla, kendi savunma refleksiyle bunun hesabını bu millet ve bu devlet mutlaka soracaktır ve sonuna kadar gidilecektir. Ama, bu süreçte eğer haksız bir uygulama yapıldıysa, eğer yanlış bir uygulama yapıldıysa bunlardan dönmekle ilgili de uygulamaların birçok örneğini de görüyoruz. Ki en son yapılan kanun hükmünde kararnamede, önceden kamudan ihraç edilen bazı isimlerin, bazı çalışanların geri döndüğünü, geri alındığını da görüyoruz. Tabii, burada da iddia edildiği gibi, suçsuz yere, masum, akademisyenlerden, üniversitelerden böyle ihraçlar varsa -ki bunlar bu milletin kazancıdır, bu milletin zenginlikleridir, kolay yetişmiyor- bunlarla ilgili de gerekli yolların bütün hepsi sonuna kadar açıktır ve düzeltmeler de yapılacaktır.
Sayın Tanal'ın, olağanüstü hâlin ne zaman kalkacağıyla ilgili... Bu kanunun Komisyon görüşmeleri sırasında, yine -şu anda hatırlayamıyorum ama- sanırım Cumhuriyet Halk Partisinden bir saygıdeğer milletvekili bununla ilgili konuyu gündeme getirdiğinde bütün milletvekilleri gibi, bu ülkede yaşayan 80 milyon insan gibi ben de olağanüstü hâli istemediğimi söyledim. Türkiye eğer bu ihanet çeteleriyle mücadelesini bitirdiyse, Türkiye gerek bölücü terörle gerekse bu ihanet FETÖ terör örgütüyle mücadelesini bitirdiği, devlet olarak bu tehlikenin yok olduğu kanaatine varırsa tabii ki olağanüstü hâl derhâl kaldırılmalıdır. Onun için de aynı görüşte olduğumun altını çizmek istiyorum.
Gerek Avrasya Tüneli -ki Avrasya Tüneli şu anlamda başarılı bir sonuçtur, herhâlde en kısa sürede kamunun üzerindeki garantiden kaynaklı maliyetleri ortadan kalkacaktır- ve bunun dışında Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim gibi projelerde de hazine garantisi vardır. Burada yapılan tüm ödemeler şeffaftır, milletin tüm denetim mekanizmaları altında yapılmaktadır. Bununla ilgili bilgi bugüne kadar sorduk cevap alamadık diyorsunuz ama ben de ilgili kurumlara söyleyeceğim, mutlaka sizin bu konudaki sorunuzun cevaplanmasının sağlanmasının da takipçisi olacağım.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın en son, havza bazındaki tarım projeleri ile bazı tarım alanlarının doğal sit alanı olarak yani kültürel sit, doğal sit gibi, tarım sit alanları gibi korunması yönünde attığı adım gelecek nesiller ve ülkemizin tarımsal güvenliği, tarım üretimi anlamında da son derece önemli bir karardır. Tabii ki burada o coğrafyadaki vatandaşlarımızın, Tokat'taki vatandaşlarımızın topraklarının verimsiz olmasıyla ilgili de Hükûmetimizin, devletimizin başlattığı birçok proje, gerek GAP gerek DOKAP gerek DAP gibi projeler kapsamında da bu coğrafyayla ilgili de sulama projeleri var. Eminim, inşallah bunlar en kısa sürede gerçekleştirilir ama buradaki, borçlu olan çiftçilerle ilgili...
Değerli arkadaşlar, tarıma, tarımdaki vatandaşlarımıza, çiftçimize yıllık ortalama, bütçemizden yani Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçen bütçeden 12 milyar TL'nin üzerinde doğrudan destek vardır.
Bir düzeltme de yapayım bu arada: Seçim kampanyaları sırasında Başbakanımız meydanlara çıkarak "Deponun yarısı bizden." dememiştir. Bu, yeni, 65'inci Hükûmetin ilerleyen günlerinde, daha yeni söylenen bir şeydir, şu anda da uygulamadadır, Tarım Bakanlığımız tarafından takip edilmektedir. Çiftçilerimizin tarlalarını işlemekle ilgili zirai araçlarının depolarının yarısı da yine bu milletin kaynaklarıyla oluşturulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesinden gerçekleştirilecektir.
Amasya-Taşova Karadeniz sahiline ulaşacak yolla ilgili -eminim, bununla ilgili de notlarımızı aldık- burada elimde bu konuyla ilgili bir bilgi yoktur.
Sayın Çam'ın sormuş olduğu İzmir ESBAŞ Serbest Bölgesi, Türkiye'de bizim şu anda en başarılı olan serbest bölgelerimizden bir tanesidir; yaklaşık olarak 20 binin üzerinde çalışanının olduğu ve tek başına 8 milyar doların üzerinde cirosu olan bir serbest bölgemizdir. Tabii, buralarda yani şunu ne olur hep beraber...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, bir dakika veriyorum lütfen tamamlayınız.
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Emlak vergisi ve diğer vergilerle ilgili muafiyetlerde bir şey ya vardır ya yoktur. Bir serbest bölgede siz oradaki tüm faaliyetleri gelir vergisi ve kurumlar vergisinden muaf tuttuysanız eğer diğer vergilerle ilgili de bu çalışma yapılmalı. Yani, emlak vergisi gibi tamamen o şeydeki vergi muafiyetlerine de yerel yönetimler de o konuda katkı vermelidir çünkü emlak vergisi biliyorsunuz ki yerel yönetimlerin bir geliridir.
Biraz önceki diğer bir arkadaşımız da "Oradaki çalışan firmalar, gelir elde eden firmalar, ihracat yapan firmalar her türlü vergiden muaf iken oradaki çalışan işçiler gelir vergisine tabidir." dedi; doğru bir tespittir. Önceki Serbest Bölgeler Kanunu'nda olmasına rağmen Maliyenin sanki biraz daha detaylı bir açıklama istemesi kanunda bir düzenleme istemesiyle ilgili bir durumdur o. İnşallah, bu kanun bittiğinde, Meclisimizin takdirinden geçtiğinde düzeltilmiş bir şekilde bunun da geçtiğini göreceğiz.
Diğer soruları da, sayın milletvekillerimizin sorularını da mutlaka cevaplandıracağım.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.