| Konu: | Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 08.02.2017 |
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; maddelerini görüşmeye başlayacağımız Serbest Bölgeler Kanunu ve Ekonomi Bakanlığı Kanun Hükmünde Kararnamesi'ndeki değişiklikleri içeren kanun tasarımız hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, bugün tüm ülkeler, yatırımcı, üretici ve ihracatçı sermayeyi çekmek, ülkelerine sermayenin yanında, bilgi ve teknoloji transfer edebilmek için kıyasıya bir yarış hâlindedirler. Bu yarış, ülkelerin yer altı ve yer üstü coğrafi tüm avantajlarının yanı sıra, yatırımcılara sağladıkları yasal ve vergisel avantajlarla da olmaktadır. Yarışta, en az gelişmiş ülkelerden en gelişmiş ülkelere kadar, istisnasız tüm ülkeler yer almaktadır.
Serbest bölgeler veya serbest bölge mantığı, ülkelerin diğer tüm cezbedici enstrümanları arasında en sık başvurulanlardandır. Bazı ülkeler ülke sınırlarının tamamını serbest bölge şartlarıyla donatırken bazı ülkeler adalarını, bazı ülkeler bir bina ve fabrikayı serbest bölge statüsüyle donatabilmektedir. Serbest bölgeler sadece daha az bürokrasi yaratmaları açısından değil, yeni teknolojilerin kullanımı ve bu yeni teknolojilerin ülkeye kazandırılması ve aranan beyin gücünün ülkeye getirilmesi açısından etkin bir role sahiptir. Yıllar itibarıyla serbest bölgelerin rolleri de yavaş yavaş teknoloji yoğun bir niteliğe de kavuşmuştur.
Serbest bölgelerin tarihçesine bakacak olursak 16'ncı yüzyılın sonrasında kurulmaya başlanan serbest bölgeler tarih boyunca çok hızlı bir değişim geçirmişlerdir. Bugün artık altıncı nesil serbest bölgelerden bahseder hâle geldik. Serbest bölge uygulamalarını tarihsel bir bakışla ele alırsak birinci nesil serbest bölgeler 16'ncı yüzyılda Almanya'daki Hamburg ve Bremen kentlerindeki bölgeler, Portekiz'deki Porto serbest bölgeleridir. İkinci nesil serbest bölgelerse -ki Türkiye'deki serbest bölgeler bu kapsama girer- 1940 sonrasında örneklerde görülen serbest bölgelerdir. Bu bağlamda, İrlanda'daki Shannon, Tayvan'daki Kaohsiung bölgeleri ilk akla gelen serbest bölgelerdir. Üçüncü nesil serbest bölgeler ise sigortacılık gibi hizmetler ve bankacılık gibi sektörleri de içerir, bu tür serbest bölgelerin örnekleri arasında New York, Londra, Bahreyn, Lüksemburg ve Bahamalar'daki serbest bölgeler sayılabilir. Dördüncü nesil serbest bölgeler ise bilim ve teknoloji odaklı serbest böğelerdir. 1970'lerden sonra kurulan bu serbest bölgeler arasında Stanford Araştırma Parkı ve Japonya'daki Tsukuba Japon Bilim Kenti'dir. Yine, 1980'lerden sonra kurulan beşinci nesil serbest bölgeler çok yönlü ve karma yapıları barındırmaktadır. Bunlar arasında ilk etapta akla gelenler Çin'deki Shenzhen, Singapur'daki Jurong Adası ki dünyadaki en başarılı serbest bölgelerdendir. Son olarak, 1990'lardan sonra altıncı nesil serbest bölgeler ise sınır ötesi ekonomik iş birliği bölgeleri ve sınır ötesi büyüme bölgeleridir. Bunlar da Singapur, Malezya, Endonezya gibi ve aynı zamanda Kuzey Kore-Çin hattındaki Tumen bölgeleridir.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Türkiye olarak serbest bölge uygulamalarında oldukça geç kaldık. Maalesef bu konuda biraz cesaretsiz ve tutucu davrandık. Dünya, serbest bölgelerde yeni nesil uygulamalara doğru yol alırken biz Serbest Bölgeler Kanunu'muzu 2004 ve 2008 yıllarında AB ilerleme süreciyle birlikte "Avrupa Birliğinde serbest bölge yok, onun için biz de tedricen serbest bölgelerden vazgeçelim." diyerek bazı vergisel teşviklerden gerileme yönünde adımlar attık. O günden bu yana birinci ve ikinci nesil serbest bölgeler seviyesinde kalan serbest bölgelerimizde her şeye rağmen önemli başarılar da elde ettik.
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu 1985 yılında çıkarıldı ve ilk 1987 yılında Antalya ve Mersin serbest bölgeleri kuruldu ve bugüne kadar da Türkiye'de kurulmuş olan 18 serbest bölgemiz oldu. Kısıtlı hukuksal çerçeve ve teşvik imkânlarımızla serbest bölgelerimiz, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etme, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırma, işletmeleri ihracata yönlendirme, uluslararası ticareti geliştirme noktasında ciddi katkılar -bütün bunlara rağmen- verdiler. Serbest bölgeler, bu işlevleriyle ülkemizin önemli kalkınma ve dış ticaret politikası araçlarından da birisi olmuştur.
2016 sonu itibarıyla serbest bölgelerimizde 530'u yabancı, 1.495'i yerli olmak üzere 2.025 firma faaliyet göstermektedir. Hâlihazırda, serbest bölgelerimizde 66.095 kişi istihdam edilmektedir. Buna ek olarak serbest bölgelerin 2016 sonu itibarıyla toplam ticaret hacmi 19 milyar dolara ulaştı. Bu tutarın 7 milyar doları, net yurt dışına yapılan ihracattır. Ayrıca, serbest bölgelerde 2016 yılı itibarıyla 34,6 milyon dolar kamuya ait olmak üzere -burası önemli- özel sektöre aitse 4,6 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildi. 2016 Ocak-Aralık döneminde kamu hazinesine 110,2 milyon TL'lik serbest bölgelerden özel hesap geliri elde edildi. 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'ndaki dünyadaki gelişim ve ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde değişiklik çalışmaları son on yıldan bugüne kadar devam etti.
Bugün arz ettiğimiz tasarımız Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda çok yapıcı tartışmalarla görüşülerek Gazi Meclisimizin huzuruna getirildi. Bu vesileyle, Komisyon Başkanımıza ve tüm Komisyon üyelerimize, milletvekillerimize huzurlarınızda katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Bu kanun tasarısı, serbest bölgelerimizin hâlihazırdaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hazırlandı. Şüphesiz, ilerleyen zamanlarda, dünyadaki baş döndürücü gelişmeler doğrultusunda ortaya çıkacak yeni teknolojik ve hukuksal ihtiyaçlar çerçevesinde kanunumuz tabii ki yeniden düzenlemelere tabi olacaktır ancak ben, bugün görüşülecek tasarımızın ülkemizin ihracatına, yatırımına, teknoloji ve yatırım sermayesi trendlerine büyük katkılar vereceğine inanıyorum. Bu kapsamda, bugün ele alacağımız tasarının 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nda değişiklik yapılacak hükümlerinde işleyiş sorunlarının giderilmesi, yatırım yeri olma statülerinin kuvvetlendirilmesi, stratejik öncelikli ve büyük ölçekli yatırımların bu bölgelere çekilebilmesi, ülkemizin lojistik potansiyeline katkıların artırılması adına önemli düzenlemelere yer verdik. Ayrıca, tasarıyla, 638 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle -Bakanlığımızın kuruluş kararnamesi- Bakanlığımızın yurt dışı teşkilatına verilen görevlerin daha verimli ve etkin bir şekilde yerine getirilmesi için yurt dışındaki görevlendirmelere ilişkin süre kayıtları hususunda düzenlemeleri de Meclisimizin takdirlerine arz ediyoruz.
Son olarak, 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da değişiklik yapılarak Türkiye tanıtım grubunun oluşturulmasının da önünü açıyoruz.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün, dünya ekonomilerinde baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor, tüm ülkeler ve ülke grupları tüm güçleriyle ekonomik bir savaş veriyor. Ekonomilerin temel amacı sürdürülebilir büyüme ve üretim, bilgi ve teknolojiye sahip olma, enerji ve ham madde geleceğini garanti altına alma, tüketim alışkanlıklarını belirleme, dağıtım ve tüketim kanallarına egemen olma gibi gayretler içindedir. Bunlara sahip olanlar halklarının refahını ve istihdamını artırabilen etken ülkeler, bunlara tabi olanlar da edilgen ülkeler olarak yer alıyor.
Özellikle 2008 krizinden sonra dünyadaki bu çabalar farklı boyutlara geldi. Bu mücadelenin en öne çıkan şekli, faiz ve kur enstrümanlarının yoğun olarak kullanıldığı, son dört beş yıldır ülkelerin kendi iç tüketimlerinin artmaması sonucu süregelen durgunlukla mücadeledir; enflasyonlarını artırma, deflasyonla mücadele etme gibi çabalarını hep beraber görüyoruz. Ülkeler bu durumda yeniden ihracatlarını artırmakla ilgili farklı yöntemler buluyorlar.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; tabii, serbest bölgeler ki bugüne kadar serbest bölgelerin Türkiye ekonomisine ciro olarak kazandırdığı rakamı söylersem...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen tamamlayınız.
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
1990 yılından bugüne kadar serbest bölgelerin toplam cirosu 365 milyar 178 milyon dolar, ki bu eksiklerine rağmen serbest bölgeler Türkiye'ye bu kazancı sağlamıştır. Bu düzenlemelerle, inşallah, serbest bölgelerimiz dünyadaki diğer ülkelerin serbest bölgeleriyle Türkiye'ye yatırım sermayesini çekebilmek, Türkiye'de istihdamı artırabilmek, Türkiye'nin ihracatını layık olduğu, istediğimiz noktaya getirebilmek, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yatırım sermayesini Türkiye'nin değerlendirilemeyen yer altı, yer üstü zenginliklerini, beyin gücünü değerlendirerek ihracata yöneltmek, ihracat eliyle de kimseye faiz ve hesap vermediğimiz, öz kaynaklarımız hâlinde ihracatımızı artırmaktır.
Eğer ikinci bölümde de fırsat olursa serbest bölgelerimizle ilgili anlatmaya devam edeceğim, sizlere bilgi arz etmeye devam edeceğim.
Bu vesileyle, bu çalışmalarımızın, Serbest Bölgeler Kanunu'muzun ülkemize, ekonomimize ve ihracatımıza hayırlı olmasını dileyerek sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.