| Konu: | Artvin ilinin sorunları ile Artvin-Hopa (Cankurtaran) Tüneli'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 07.02.2017 |
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayırlı bir yasama haftası dileyerek sizleri saygıyla selamlıyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayırlı konuşmalar olsun.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Öyle olsun inşallah.
Değerli milletvekilleri, 29 Ekim 2010'da Artvin'de, Artvinliler için bir kâbus hâline gelen, Artvin'i Hopa'ya bağlayan, Rize'ye bağlayan Cankurtaran Tüneli'nin temel atma töreni yapıldı. O törenin yapıldığı tarihte ben de il başkanı olarak bulunuyordum. Dönemin Ulaştırma Bakanı şimdiki Başbakan törenin açılışında, 29 Ekim 2010'da bir konuşma yaptı, üç satırlık konuşmadan bir pasaj paylaşmak istiyorum, dikkat edin: "Ey Artvinliler, böylece sizlerin yarım asırlık hasretini sona erdiriyoruz. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi, bu tünelle Hopalılar Borçkalılarla, Artvinliler Ardahanlılar ve Erzurumlularla buluşacak. Artvin'in kaderini üç yıldan kısa bir sürede bu tünel bitirecek ve Türkiye'nin en uzun tüneli olacak." diyordu değerli arkadaşlarım. Eğer şimdiki Sayın Başbakanın bu sözleri doğru olsaydı Ferhat ile Şirin tarihte hiç buluşmayacaktı değerli arkadaşlar, hiç buluşmayacaktı. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın, o tarihte -ben izliyordum- dönemin müteahhidini yanına çağırdı, dedi ki: "Gel bakayım buraya -İsimlerini de veriyorum şirket yetkililerinin: Birinin adı Bilal Çelik, diğerinin adı Esat Ulu- bir kurban pazarlığı yapalım." dedi. İhale şartnamesinde ihalenin dokuz yüz on günde, otuz ayda biteceğine ilişkin amir hüküm vardı. Sayın Başbakan, o zamanın Ulaştırma Bakanı dedi ki: "Hayır, bunu kabul etmiyorum, bunu dört ay daha erkene çekeceğiz, yirmi altı ay." El sıkıştılar, ben de oradaydım. "Kabul mü?", "Kabul." "Var mısın?", "Varım.", "Tamam mı?" "Tamam." Biz kalktık hepimiz alkışladık, dedik ki: "Ne kadar güzel, Artvin'in bu kaderini ortadan kaldırıyorlar."
Değerli arkadaşlarım, o tarihten bugüne kadar yirmi altı ayda biteceği iddia edilen tünelle alakalı olarak kaç ay geçti biliyor musunuz? Yetmiş beş ay geçti değerli Artvinliler, saygıdeğer Büyük Millet Meclisinin milletvekilleri. Yetmiş beş aydır Artvinliler tünelin bitmesini bekliyor.
Bakın, on beş güne yakındır Artvin'deydim. Artvin'in bir kaderi var, büyük bir sıkıntısı var. Artvin'de hastalar -Allah göstermesin- bir kalp krizi geçirdiği zaman, Artvin Devlet Hastanesinde anjiyo ünitesi yok, insanları ambulanslarla oradan öbür tarafa, en yakın devlet hastanesi niteliğinde olan Rize'ye göndermeye çalışıyoruz ama bakıyoruz ki hastalar Rize'ye giderken kardan dolayı, dağdaki bu ulaşım yetersizliklerinden dolayı bu dağı aşamıyorlar.
Geçen hafta bir koordinasyon toplantısı yapıldı -basına sızdı- Vali Karayolları Bölge Müdürüyle beraber bir toplantı yapıyor "Bu yol ne zaman bitecek?" diyor. Bana verilen bilgilere göre, basına sızan bilgilere göre 2018'de bitmesi çok zor çünkü bağlantı yollarıyla alakalı 2 firmanın arasında ihaleden kaynaklanan bir sorun var, Kamu İhale Kurumunda itirazlı olarak duruyor.
Sayın bakanlardan burada kimse var mı bilmiyorum. Değerli AKP milletvekilleri, bu konuyla alakalı şu anda bakın, cenaze orada duruyor. Hopa'da Cankurtaran Tüneli kapalı. Yapılmasıyla alakalı gereken girişimi yaptınız, teşekkür ediyorum ama bir yandan da yetmiş beş aydır bir cenazeyi orada saklıyoruz. Ben buradan soruyorum. Bakın, bundan önce de 4 kere sordum, 4 kere, yazılı soru. Soruyorum: "Bu tünel ne zaman açılacak?" Vallahi taştan ses var, Ulaştırma Bakanından, Başbakandan ses yok. (CHP sıralarından alkışlar) 4 kere soru sordum, yazılı soru, Meclis araştırmasında sordum. Bütün Artvinliler bekliyor ki, bu tünel ne zaman açılacak? Ben de yüce Parlamentodan bütün Artvin'e, bütün Parlamentoya, Türkiye'ye sesleniyorum: Hani Ferhat ile Şirin buluşacaktı? Ne zaman buluşacak bu Ferhat ile Şirin? Niye zamanında bitirmediniz? Niye zamanında bu bitmiyor? Artvinliler bu çileyi niye çekiyor? O dağda 1,5 metre karda bu kâbusu neden yaşıyorlar? Bunun bir an önce bitirilmesini talep ediyoruz değerli arkadaşlarım. Onunla alakalı girişimlerde bulunulmasını istiyorum.
Bunun haricinde bir problemimiz daha var: Artvin'de olağanüstü hâlle alakalı yasaklar devam ediyor. Basın açıklaması yapmak yasak, toplantı, gösteri yürüyüşü yapmak yasak. Artvin'de fiilen vali olan bir iş adamı var, o koyuyor yasakları, vali de koymuyor. Kaldırın bu yasakları, kaldırın bu aymazlığı ortadan.
Değerli arkadaşlarım, Cerattepe'yle alakalı, ki Artvin'in en büyük sorunu, Cerattepe başımızda bir bela olarak duruyor, Hükûmetle yaptığımız görüşmelerde "Namus, şeref sözü veriyoruz size. Yargılama süreci bitmeden, yargı herhangi bir şekilde kesinleşmiş karar vermeden Cerattepe'ye müdahale etmeyeceğiz." diye namus, şeref sözü verdiler. Ama buna rağmen biliyoruz ki, şirket orada çalışmalarına devam ediyor değerli arkadaşlarım. Bu çalışmaları bir an evvel durdurup, yargı sürecinin sonucunu beklemek durumundayız.
Bir başka sorunumuz daha var: Havaalanı. Bakın, bu havaalanının ismi "Artvin-Rize Havaalanı." Havaalanının ortada olması gerekiyor, her 2 ile de aynı uzaklıkta olması gerekiyor. Artvin Valiliğinden havaalanına 126 kilometre, Rize Valiliğinden havaalanına 34 kilometre. Biz mi hesap bilmiyoruz, bizim hesabımızda mı bir yanlışlık var değerli arkadaşlarım? Bu yanlışlıkların bir an evvel düzeltilmesi gerekiyor, Artvin'in mağduriyetlerinin bir an evvel önlenmesi gerekiyor.
Memleketimiz kırıktır, arazisi kırıktır, arazimiz bayırdır ama şunu bilin, bunlara rağmen kararımız "hayır"dır diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)