GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:65
Tarih:22.01.2017

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Az önce ifade ettim ama bu kürsüden tekrar ifade edeceğim. Öncelikle, Gençlerbirliği Spor Kulübünün çok uzun yıllar başkanlığını yapan mümtaz spor adamı İlhan Cavcav'ın kaybından dolayı Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak duyduğumuz derin üzüntüyü ifade ediyoruz. Bir Ankara Milletvekili olarak Ankara'mızın güzide kulübünün başkanı Sayın İlhan Cavcav'ın hayatını kaybetmesinden dolayı duyduğumuz üzüntüyü bütün sevenleriyle paylaşıyoruz. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, sevenlerine ve spor camiasına başsağlığı diliyorum.

Yine, Dışişleri eski bakanlarından, Anavatan Partisi milletvekillerinden Sayın Vahit Halefoğlu'nun da vefatını üzüntüyle öğrendik. Kendisi değerli bir siyasetçi ve Dışişleri Bakanlığı görevini yürütürken çok ciddi bir konumda yürüttü. Ben de kendisini yakından tanıyordum. Kendisine de Allah'tan rahmet, sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum.

Yine, bugün Kamer Genç'imizin ölümünün 1'inci yıl dönümü. Türk siyasetinin duayeni ve efsane ismi Kamer Genç'i unutmak mümkün değil, unutturmak mümkün değil. İktidar çevrelerince ne kadar karşı olunursa olunsun, Kamer Genç'in söylediğinin ne denli değerli ve altın değerinde olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. 2011 yılında Kamer Genç bu kürsüden haykırdığı zaman iktidar partisi grubu kendisine çok ağır saldırılarda bulundu ve Kamer Genç o gün haykırıyordu "Fetullah Gülen hareketi bir çetedir." diye. "Buna dikkat edin, ülkemizi mahvedecek." dediği zaman üzerine saldırılırken 24 Mart 2011'de Adalet Bakanı bu kürsüye çıktı ve konuşma yaptı bu ifadelere karşı. Ne demişti Kamer Genç ve o zamanki Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri? "Fetullah Gülen hareketi bir çetedir, dikkat edin." Adalet Bakanının açıklamasını okuyorum ve Kamer Genç'i bir kez daha saygıyla yâd ediyorum uyarılarında ne kadar haklı çıktığı konusunda. (CHP sıralarından alkışlar) Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ 24 Mart 2011'de bu kürsüde yapıyor o açıklamayı: "Fetullah Gülen bu ülkemizin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır. Hizmetlerine baktığınızda, hakkında herhangi bir savcının iddiası, mahkûmiyet kararı olmayan birini 'çete' diye itham ederseniz ona karşı büyük haksızlık edersiniz. Temiz insanları 'çete' diye suçlamak kabul edilemez." Kamer Genç'in "çete" diye suçladığı o sözleri iktidar partisi grubuna ve Adalet Bakanına kapak olsun. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamer Genç'i bir kez daha rahmetle andıktan sonra... İktidar partisinin vermiş olduğu çalışma önerisinde bu Meclis iki hafta tatile giriyor, tatile sokulmak isteniyor.

Şimdi, çok önemli bir Anayasa değişiklik teklifini görüştük. Bu Anayasa değişiklik teklifinin verildiği gün, 10 Aralıkta İstanbul'da Beşiktaş'ta stadın yanında bir bomba patladı, çoğu polis olmak üzere 45 vatandaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce yaralı oldu. O zaman da söyledik: "Gelin, terörle ilgili toplanalım, Türkiye'nin öncelikli meselesi bu getirdiğiniz Anayasa teklifi değil, terördür." Elinin tersiyle itildi iktidar çevrelerince. Bir müddet sonra Kayseri'de 14 askerimizin hayatını kaybettiği patlama oldu, aynı öneriyi getirdik; elinizin tersiyle reddettiniz. Ardından Rus Büyükelçisi öldürüldü, Türkiye dış dünyada büyük bir itibar kaybıyla, itibarını sarsan bir olayla karşılaştı ama ne gam? İktidar çevreleri için bir an önce Anayasa teklifi geçsin de ne olursa olsun. Ardından Reina saldırısı oldu, gene onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu arada, bu saldırılar olurken Fırat Kalkanı'ndan, El Bab'dan onlarca şehit haberi geliyor. "Bırakın bu toplantıları, şehitlerimiz adına, onlara olan saygımızdan dolayı toplanalım, terörü konuşalım. Hiç olmazsa bunları insani ve ahlaki boyutlarıyla tartışarak Türkiye'de bütün partilerin birlik olduğu mesajını verelim." dediğimiz zaman elinizin tersiyle ittiniz, "Meclis çalışacak. Bu Meclis Kurtuluş Savaşı'nda çalıştı, şimdi de çalışacak. Bu Anayasa değişiklik teklifini geçireceğiz." dediniz. Saatlerce, angarya yasağına rağmen, on beş saat, on altı saat bu Meclisi çalıştırdınız. Bu Meclisin gece ışıkları yandı, o zaman israf demediniz, gece personel çalıştı, israf demediniz; şimdi kalkmış diyorsunuz ki: "Meclis tatile girmezse Meclis israfa uğrar." Hadi canım siz de! Bu ne samimiyetsizliktir böyle? (CHP sıralarından alkışlar)

Bu arada, Anayasa değişiklik teklifi görüşülürken Milliyetçi Hareket Partisinden Sayın Saffet Sancaklı'nın üzücü bir hadiseyle karşılaşması üzerine, "Hiç olmazsa bu konuda ahlaki ve insani görevimizi yapalım. En az bir gün, Saffet Sancaklı'ya olan insani ve ahlaki dayanışmamızdan dolayı Meclisi bir gün dahi kapatalım, Anayasa değişiklik teklifini görüşmeyelim." dediğimizde yine reddettiniz, Saffet Sancaklı'yı acısıyla tek başına bıraktınız. Bugün kalkmışsınız, diyorsunuz ki: "Meclis kapansın, çalışmasın."

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - Keşke bu kadar samimi olsan, keşke.

LEVENT GÖK (Devamla) - Niye, niye? Niye çalışmasın Meclis? Siz sadece Anayasa değişikliği geçince mi Meclis görevini yapmış zannediyorsunuz? Ne oldu yüzde 10 barajı, ne oldu emeklilerin hakları, taşeron işçilerin hakları nerede? Milyonlarca vatandaşımızı ilgilendiren, bütün Türkiye'yi ilgilendiren yasalar nerede? Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak buradayız, getirin o yasaları, onları çıkartalım. (CHP sıralarından alkışlar)

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Kaç kişisiniz, kaç? Kaç kişisiniz burada? Kaç kişiyle geldiniz? Sadece yoklama için adam getiriyorsunuz.

LEVENT GÖK (Devamla) - Şimdi, Anayasa değişiklik teklifi görüşülüyor, Milliyetçi Hareket Partisi de buna destek veriyor. Uyarıyoruz "Bu bir rejim değişikliğidir." diye. İktidar partisi ısrarla "başkanlık" diyor, Milliyetçi Hareket Partisi ısrarla "cumhurbaşkanlığı sistemi" diyor ama Cumhurbaşkanının Başdanışmanı Şükrü Karatepe, AKP ile MHP'nin sunduğu teklifle, gönüllerinde yatanın ilk 4 maddenin kaldırılması olduğunu açıklıyor. Buna bir cevap gelmiyor bu yasayı destekleyenlerden.

HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Çarpıtma, çarpıtma.

LEVENT GÖK (Devamla) - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum "Bu teklif daha bir başlangıç. Şimdilik MHP'yle, daha sonra başka siyasi aktörlerle yolumuza devam edeceğiz." diyor, bundan da bir ders alınmıyor. Ondan sonra bir AKP milletvekili "Başkanlık sistemiyle iki yüz yılın hesabı sorulacaktır." diyor, bundan da ders alınmıyor. Ama ben burada, iktidar partisinin, AKP'nin Anayasa Komisyonu üyesi ve Bursa Milletvekili Sayın İsmail Aydın'a huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Geldi bu kürsüye, iktidar partisi içerisinde en net ve en mert açıklamayı yaptı.

HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Çarpıtıyorsun, çarpıtıyorsun. Sığınacak bir liman kalmadı, çarpıtıyorsunuz.

LEVENT GÖK (Devamla) - "Arkadaşlar, bizim iddiamız ilk 4 maddenin değiştirilemez olduğu değildir, bu maddeler de değiştirilebilir." demek suretiyle iktidar partisinin anlayışını çok net bir şekilde ortaya koydu. Ben bu arkadaşımı yürekten kutluyorum.

HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Millete gidemiyorsunuz, çarpıtıyorsunuz.

LEVENT GÖK (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, şimdi gelinen tabloda Meclis kapanacak, öyle mi? Meclis niye kapanacak? İsraf olmasın diye kapanacak. Peki, bu Meclis kamu araçlarının israfını tartışıyor mu? Kamu araçlarının israfını tartışıyor muyuz? Bu Mecliste ne zamandan beri çalışmak bir israf oldu değerli arkadaşlarım? Hep demiyor muyuz Gazi Meclis Kurtuluş Savaşı'nda da çalıştı, FETÖ darbesinde de çalıştı? Niye çekiniyorsunuz? Çünkü bu Anayasa değişikliği teklifi bir an önce geçsin de 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının üzeri örtülsün diye uğraşıyorsunuz.

FATMA BENLİ (İstanbul) - Sadece 20 milletvekilinizle mi çalışacaksınız? Kaç kişisiniz şu anda Mecliste?

LEVENT GÖK (Devamla) - Halkımız bunları bilmiyor mu? Bir an önce kapatalım, bir an önce herkes sussun. Meclis televizyonu yok, havuz medyası iktidardan yana yayınlar yapsın. Cumhurbaşkanı da sahaya inecekmiş. Dört koldan cumhuriyet rejimini değiştirmeye dönük bu hareketlerinizi, bizim, bırakın 80 milyon insanımızı, yurt dışından, bakın, yayın yapan bir gazete nasıl değerlendiriyor değerli arkadaşlarım; İngiliz kaynaklı, Londra merkezli Suudi gazetesi El-Hayat gazetesinin verdiği yorum bugünkü gazetesinde "Bu Anayasa taslağıyla Erdoğan, demokrasinin temelleri olan Meclis denetimini ve güçler ayrılığını yok etmiş olacak ve Türkiye'yi yüz yıl öncesine, Abdülhamit dönemine geri götürmüş olacak. Türkiye Erdoğan'la beraber demokrasinin geliştirilmesi yerine Meclis-i Mebusan dönemine dönecek." Kim söylüyor bunu? Yabancı gazeteciler söylüyor.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bana ne yabancıdan ya, bana ne? Millete bak, millete. Millet ne diyorsa ona bak.

LEVENT GÖK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bu Meclis çalışmalıdır, halkın yararına yasalar bu Mecliste tartışılmalı ve geçirilmelidir. Meclisi kapkaç yöntemleriyle kapatarak halktan kaçıramazsınız. Siz kaçırdığınız zaman biz de hodri meydan diyoruz. Halkımızla bütünleşeceğiz ve az önce iktidar partisinin grup başkan vekilinin söylediği gibi bu teklifte "hayır"da hayır vardır diyeceğiz ve halkımızla buna geçit vermeyeceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)