GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:11.10.2012

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 197 sıra sayılı Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı'nın 22'nci maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 22'nci maddenin başlığı şöyle: "Kuruluşların katılması ve birleşmesi." Kuruluşların yani burada sendikaların ve konfederasyonların katılması ve birleşmesi konusu belki detay görünüyor ama çok önemli bir konudur. Hukukta -hukukçu arkadaşlarımız çok iyi bilirler- çok ayrıntılı olarak düzenlenmesi gereken, çok itina edilmesi gereken bir konudur ama burada maalesef bu ayrıntı, bu detay ihmal edilmiş, yeterince düzenleme yapılmamış. Uygulamada çok sorun çıkaracak bir hâlde gibi görünüyor Sayın Bakanım. Özellikle bu konu üzerine dikkatinizi çekmek istiyorum.

"Devir, birleşme" diye hukukta geçer, burada "katılma ve birleşme" olarak geçmiş. Katılma tarihi nedir, birleşme tarihi nedir burada belli değil; bu maddede de belli değil, kanunun diğer hükümlerinde de belli değil. Uygulamada bunlar sorun olabiliyor. Genel Kurul kararıyla bu katılmalar ve birleşmeler yapılıyor ama iki ayrı sendikanın ya da konfederasyonun farklı tarihlerde katılma veya birleşme kararı alması durumunda önemli sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bunları uygulamada yaşıyoruz. Bunlar şirketler için de söz konusu, sendikalar için de söz konusu olacak, onun için bunun muhakkak düzenlenmesi lazım. Tarihin olmadığı bir şekilde bu birleşme ve katılmaların düzenlenmesi -Sayın Bakanım özellikle dikkatinizi çekiyorum- uygulamada çok büyük sorunlar çıkaracak. Bazı sendikalar "Bu bizim borcumuz değil, bu birleşme tarihinden sonra, karar verildikten sonra yapılmış bir borçtur." Diyecek; öbürleri reddedecek, uygulamada önemli sorunlar, sıkıntılar çıkacak. Onun için bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılması lazım, şimdiden bunun düzeltilmesi lazım.

Hukukta amaç kolaylaştırmaktır, basitleştirmektir, sadeleştirmektir. Biz bunu çok karmaşık bir hâle getiriyoruz. Bunun muhakkak kanunla düzenlenmesi lazım. Bunun tüzükle, yönetmelikle düzenlenmesi de sorun olabilir; onun için burada düzenlemenin yapılması lazımdır.

Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; Türkiye, çalışma hayatıyla ilgili olarak çok önemli bir tecrübeye sahip, sendikalaşma konusunda çok önemli bir tecrübeye sahip ama maalesef, sendikalaşma konusunda, çalışma hayatı konusunda iyi bir yerde değiliz. Uluslararası karşılaştırmalar yaptığımızda,  ILO normları açısından, uluslararası ilişkiler açısından kötü bir yerdeyiz; bunun muhakkak düzeltilmesi gerekiyor. Tabii, bu kanun da bunun için çok iyi bir fırsat; bunu fırsat bilip bununla ilgili güzel bir düzenleme yapmamız lazım.

Bir şehre gittiğinizde, bir kente gittiğinizde onun mimari yapısından, fiziki durumundan çağdaş olup olmadığını anlarsınız, ne seviyede bir kent olduğunu anlarsınız fiziki durumundan. Mimari önemli bir ölçüdür, şehirleşmesi önemli bir ölçüdür ama onun arkasında, çağdaşlığın ölçüsü olarak iş ilişkileri, çalışma hayatının düzenlenmesi yatar. Net olarak hemen görünmez mimaride olduğu gibi ama bunun düzgün bir şekilde düzenlenmesi, hukuka dayalı olarak düzenlenmesi, gerçek çağdaşlığı bir ülke için verir. Onun için bizim bu fırsattan istifade, bu konuyla ilgili, çok düzgün, çok düzenli bir kanun yapmamız lazım ama bu 22'nci maddede olduğu gibi maalesef sıkıntılar var.

Bundan önce İntibak Kanunu'nda olduğu gibi ya da toplu sözleşmede olduğu gibi "light" bir kanun çıkarıyoruz, maalesef, sonradan sorunlar, sıkıntılar çıkaracak bir kanun çıkarıyoruz. Bunları özellikle düzeltmemiz gerekir, dikkate almamız gerekir. Bu saatte tabii, kimsenin bununla uğraştığı yok ama biraz önce söylediğim tarih konusunun en azından dikkate alınması gerekir.

Ben bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.