| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 18.01.2017 |
MURAT ALPARSLAN (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. HDP grup önerisinin aleyhinde partim adına söz almış bulunmaktayım.
Grup önerisinde, özellikle olağanüstü hâlin ilanından sonra birtakım faili meçhullerin yapıldığı, haksız ve mesnetsiz tutuklamaların ve gözaltıların yapıldığı, birtakım hak ihlallerinin, birtakım farklı hukuksuzlukların ziyadeleştiği şeklindeki bir kaygıyla bu konunun araştırılması istenmektedir.
Öncelikli olarak, Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Yaptığı işlemlerinin, her türlü eyleminin hukuk kaideleri içerisinde olduğunun bilinmesi son derece önemlidir. Özellikle bu ülkenin, bu milletin, bu toprakların gördüğü belki de en kanlı, en hain, en kalleş bir kalkışmanın ve işgal provasının sonrasında, şartların zorunlu kıldığı ve mevzuat çerçevesindeki koşullar oluşturulmak suretiyle alınan bir olağanüstü hâl kararından sonraki uygulamaların da yine hukuk çerçevesinde yapıldığının bilinmesi gerekir.
Bundan önceki iktidarlar dönemindeki birtakım faili meçhullerin, haksız gözaltı iddialarının, birtakım hukuksuzlukların da AK PARTİ döneminde incelendiğinin, nihayetlendirildiğinin ve bu konudaki her türlü iddianın, isnadın, ithamın ciddiye alınarak değerlendirildiğinin bilinmesi lazım. Konuşulurken, bu yapılanlar anlatılırken sanki bu ülkede 15 Temmuz yaşanmamış, bu ülkenin, bu milletin kaderine, istiklaline kastedilmemiş ve sonrasında yine bunun artçı sarsıntıları şeklinde devam eden çok boyutlu farklı konulardaki saldırılar devam etmiyormuş gibi bir algı üzerinden meselenin tahlil edilmesi bizi doğru sonuçlara götürmez.
Devletin terörle, kaosla, krizlerle ve gayrimeşru yapılarla mücadelesi her alanda olmaktadır. Devletin bu mücadelesi her alanda olduğu gibi, o yapıların devletle mücadelesi de her alandadır. Bunlardan biri de bu tür soyut kavramlar üzerinden, birtakım haksızlık ve hukuksuzluk iddiaları üzerinden bir algı oluşturmak, devletin bu mücadele gücünü kırarak belki uluslararası kamuoyunda da güya karnesini zayıf hâle getirme gayretleridir.
Her türlü somut iddianın, her türlü delillendirilmiş iddianın araştırıldığı, sonuçlandırıldığı ve bu konuda sıfır toleransla üzerine gidildiği zaten bilinmektedir. O sebeple, bu şekildeki soyut iddialarla tekrar meselenin hâlli ve çözüme kavuşturulması için bir Meclis araştırması yapılması, bizim bu mücadeledeki azmimizi, bu mücadeleyi yapan ve hatta bu mücadeleyi yaparken fedayıcan edecek şekilde hassasiyet gösteren tüm devlet yetkililerine ve kurumlarına dönük, belki yıpratma, belki onların moralini bozma ve psikolojik olarak da farklı bir algı oluşturmaya sebep olacaktır. O sebeple, kabul etmediğimizi, reddettiğimizi ifade etmek istiyorum.
Konuşmalarda bir korku üzerinden siyaset tanımı yapılmaya çalışıldı. Çok farklı örnekleri verilecek olmakla beraber, eğer korku üzerinden bir siyaset ve demokrasi kategorizesi yapacak olursak, belki de milletten ve sandıktan korkanlar ile milletle beraber siyaset yapanları birbirinden ayırmak en anlamlı olacaktır. Bu bağlamda da kimin nerede durduğu ve kimin milletle beraber siyaset yaptığı da çok açık ve net bir şekilde görülmektedir.
Değerli milletvekilleri, yapılan Anayasa değişikliğinin belki tek adamlığa dönük bir gayret olduğu ve bunun projelendirildiği ifade ediliyor ve bu anlamda da iradeler üzerine ipotek konulmaya çalışıldığından bahsediliyor. Oysa AK PARTİ, kurulduğu günden itibaren her türlü millet iradesi üzerindeki, millî egemenlik üzerindeki rehinleri, ipotekleri kaldıran, ayağına bağlanan prangaları çözerek mücadele eden bir siyaset hareketidir. O sebeple, temsilcisi olduğumuz milletin her türlü vesayetten kurtulmasına gayret ve azim gösteren bir siyasi partinin mensubunun da kendi iradesi üzerinde hiçbir tahakküme rıza göstermeyeceği ve her türlü iradesini vicdani kanaatine göre ortaya koyacağı da mutlak bir hakikattir.
Değerli milletvekilleri, gündemimiz malum; aziz ve kahraman milletimiz, temsilcileri marifetiyle kurucu iktidar yetkisini kullanmaktadır. Milletimizin, devletimizin hayrına olacağına inandığımız Anayasa değişiklik teklifinin ikinci tur görüşmelerine bugün inşallah başlıyoruz.
Niyetimiz hayır, inşallah akıbet de hayır olur diyor; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Alparslan.