GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:60
Tarih:17.01.2017

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz kanuna eklenmesi önerilen maddeyle, 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan ancak 2017 Ocak ayına kadar ödenmesi gereken tutarların ödenmemesi sebebiyle ihlal olan alacaklar, gecikme zammıyla birlikte 2017 Mayıs ayı sonuna kadar ödenirse kanundan yararlanmaya devam edecek. Bu arada, gecikme zammı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih olarak esas alınacak.

Yine, 6736 sayılı Kanun kapsamında, 2017 yılının Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken taksitlerin tamamının ödeme süreleri dörder ay uzatılmaktadır. Böylece Maliyeye, Gümrüğe, belediyelere ve il özel idarelerine ocak ayında ödenmesi gereken taksitler mayıs ayında, SGK'ya şubat ayında ödenmesi gereken taksit haziran ayında ödenecek. İzleyen tüm taksitler de son günlerinden itibaren aynı şekilde dörder ay uzatılmaktadır.

Ayrıca, maddede, yine, bu yeniden yapılandırmayla ilgili peşin veya taksitli ödeme seçeneklerini tercih ederek ödemelerini yapamamış olanlara da yeni imkânlar sunulmaktadır.

Bu torba kanunla ilgili gerek geneli üzerinde yaptığım konuşmada gerek daha önce Komisyonda gerekse de Genel Kurulda bu konuyu sürekli gündeme taşımıştım. Mükelleflerden ve odalarımızdan yoğun talepler geldiğini ifade etmiştim. 6736 sayılı Kanun'la ilgili, başvuramayanların olduğunu ve başvurup taksitini yatıramayan önemli sayıda mükellef bulunduğunu ifade etmiştim. İlk taksit yatırılırken Konya'da vergi dairelerinin önünde çok yoğun bir kalabalık olmuştu. Sayın Bakanımız talimat vermiş, yine Maliye çalışanları gece yarılarına kadar çalışmıştı ama, maalesef, birçok insanımız bu taksitini yatıramamış, kalabalığı görünce çekip gitmiş -ki bu sayının da bayağı önemli bir sayıya ulaştığını bize ifade ettiler- ve bunu burada dile getirmiştim.

Ayrıca, bu ilk taksitini yatıramadığından dolayı yapılandırmanın bozulması söz konusuydu. Bu konuda bir düzenleme yapılmasının, bu mükelleflerin tekrar, yeniden yapılandırmadan yararlanmasının hem Maliyenin hem de vatandaşın yararına olduğunu ifade etmiştim. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yeniden yapılandırmayla ilgili mağdur olan, taksitlerini yatıramamış olan mükelleflere, esnafımıza, sanayicimize, çiftçimize yeni bir imkân sunulmasını ifade etmiştik, gerek Maliye Bakanımıza gerekse parti gruplarına çağrıda bulunmuştuk. Bu gelen teklif, gerçekten, bizim çağrıda bulunduğumuzun da ötesinde, bir de dört ay öteleme öngörüyor. Bu anlamda, Sayın Maliye Bakanımıza, bu önergeye destek veren tüm siyasi parti gruplarına teşekkür ediyorum.

Bir konuyu daha dile getireceğim burada. Kamu alacaklarının yapılandırılması konusunda AKP döneminde 6 kez düzenlemeye gidilmiştir. Özellikle 2008 yılından bu tarafa peş peşe çıkarılan kanunlar ve süreleri uzatan Bakanlar Kurulu kararlarıyla, şimdi de bu önergeyle bu uygulama süreklilik kazanmıştır. AKP, esasen, Türkiye'yi, ekonomiyi iyi yönetemediğini bu düzenlemelerle ikrar etmektedir. Vatandaşlarımızın, borcunu ödeyemez hâle gelmesinin sorumlusu elbette ki AKP'nin uyguladığı politikalardır.

Vergi ve diğer alacaklarla ilgili af düzenlemeleri, devletin gelir yapısını da bozmuştur. Sıkça çıkarılan af yasaları, vergi sistemine olan güveni sarsmış, af konusunda toplumda sürekli bir beklenti ortamının doğmasına neden olmuştur. Her af gündeme geldiğinde bu affın bir zorunluluk olduğu, temiz sayfa açmak için gerekli olduğu, son defa affa gidildiği, artık etkin denetim yapılacağı, hızla vergi reformunun gerçekleştirileceği söylemleri hep havada kalmıştır.

Bu türlü af düzenlemelerinin, borcunu zamanında ve düzenli ödeyen vatandaşlarımızı da küstürdüğünü ifade etmem gerekmektedir. Vergisini düzenli ödeyenler, primini düzenli ödeyenler, her af kararından sonra haklı olarak "Hata mı ettik?" diye düşünmektedir. Bu konuda da bizlere ulaşan yoğun tepkiler vardır. Açıkçası, madem bir düzenleme yapıyoruz, bu torba kanunla bizlerin, hepimizin ortak olarak destek verdiği bir düzenleme yapıyoruz, yine ben inanıyorum ki bu Parlamentoda tüm siyasi parti gruplarının, tüm milletvekillerinin destek vereceği, vergisini düzenli ödeyenlerle ilgili vergi indirimi yapılması konusunu da burada düzenleyelim. Yani bu konu, çok uzun uzadıya bir konu değil. Yapacağımız düzenleme, vergisini bugüne kadar düzenli ödemiş olanları hem psikolojik olarak rahatlatacak hem de vergi ödeme eğilimini olumlu olarak etkileyecektir. Sayın Maliye Bakanımız bu konuda da bir çalışma olduğunu ifade etmişti ama henüz gelmedi, vergisini düzenli ödeyenlere vergi yapılmasıyla ilgili. Hazır, bir torba görüşüyoruz yani Sayın Bakanım, bir maddeyle bunu da yapalım, o haksızlığı da bu şekilde giderelim.

Değerli milletvekilleri, son dönemde karmaşıklaşan ülke gündemi, ekonomik sorunları gölgelemiş ve geri plana düşürmüştür. Yaşanan gelişmeler, ekonomideki sorunları daha da yaygınlaştırmış ve geleceğe dönük beklentileri tahrif etmiştir. Piyasalarda durgunluk hâkimdir. Ciddi boyutta nakit sıkışıklığı ve tahsilat sıkıntısı vardır. Karşılıksız çek, protestolu senet ve sorunlu kredi tutarında yüksek artışlar görülmekte ve iflaslar baş göstermektedir. Dövizdeki artış her vatandaşımızı vurmaktadır.

Ben sizlere bazı istatistikleri vermek istiyorum. Sosyal Güvenlik Kurumunun son açıkladığı verilere göre, 2016 yılı Ekim ayı verilerine göre aktif sigortalı sayısında 331 bin kişi azalma görülüyor. Bunun ayrıntısına baktığımız zaman 4/A'lı dediğimiz yani işçi, SSK'lı dediğimiz kesimde toplamda 102.515 azalma var. Yine, 4/B'li dediğimiz esnaf BAĞ-KUR'lu sayısında -yani son bir yılda- 68 bin kişi azalma var. Yine, 4/B'li dediğimiz tarım BAĞ-KUR'lu, çiftçi BAĞ-KUR'lu sayısında 83.806 kişi azalma var. Bunlar çok önemli verilerdir, piyasaların, esnaf ve sanayicimizin, çiftçimizin ne durumda olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Kimisi işini kaybettiğinden, çalışmayı bıraktığından kayıttan çıkmakta, kimisi de primlerin yüksek olması nedeniyle kayıt dışına gitmektedir. Bu konuda bir an önce piyasaları rahatlatacak, ekonomiyi canlandıracak reform mahiyetinde düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Ekonomimizdeki sorunlar ağırdır, saklamaya gizlemeye de gerek yoktur çünkü ekonomideki sorunlar hepimizi ilgilendirmektedir. Türkiye ekonomisi fırtınaya yakalanırsa bundan hepimiz zarar görürüz. Mutlaka tedbir almak lazımdır. Ekonomide ortaya çıkan reform ihtiyaçlarına artık acilen cevap verilmelidir. Türkiye ekonomisinin kırılgan bünyesini tedavi etmek, hep birlikte fedakârlık şemsiyesi altına girmek önümüzdeki tek seçenektir. Ortak ve millî bir akılla her müşkül aşılabilecektir.

Ben maddenin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)