GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:59
Tarih:15.01.2017

MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa değişiklik teklifinin 18'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye açık veya gizli bir şekilde çözülmeye doğru itilmek istenmektedir. Bunun için her türlü saldırı, provokasyon ve operasyon yapılmaktadır. Devleti devlet gibi yönetmek, 15 Temmuz sonrası kaos arzulayanların önünü kesmek için önümüzdeki süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Bugün tartıştığımız, yönetimin kimlerde olduğu değil, ülkemizin nasıl yönetildiği ve nasıl yönetilmesi gerektiğidir çünkü mesele, Türk milletinin, Türk devletinin ve Türk vatanının bekası meselesidir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak inandığımız doğrular istikametinde dün, bugün, yarın perspektifinden hareketle "devleti ebed müddet" ilkesiyle Anayasa değişikliği çalışmalarında görüşlerimizi ifade ederek katkı verdik.

Değerli milletvekilleri, teklifin yönetim sistemimize ilişkin getirdiği en önemli özellik yetki sorumluluk dengesidir. Yetkiyi kullanana sorumluluk da yüklenmektedir. Bir yönetimi keyfî davranmaktan alıkoyan yetki ve sorumluluk dengesidir. Anayasa'mız şu ana kadar bu dengeyi sağlayamamıştır. İşte, bu yetki sorumluluk dengesiyle ülkemizin yeni bir şahsi ve keyfî yönetimin kucağına itilmesi de engellenecektir. Tabii, bazıları 50 milletvekilinin, 100 milletvekilinin imzasıyla Cumhurbaşkanını her hafta Yüce Divana göndermek istiyor herhâlde, o yüzden, bu değişiklik teklifindeki gördükleri eksiklik de bu olsa gerek.

Değerli milletvekilleri, Anayasa değişikliğinin gündeme geldiği günden itibaren teklifin bir rejim değişikliği getirdiği yönündeki görüşler sıklıkla dile getirilmektedir. Oysa teklifin ne maddelerinde ne de bütünlüğünde bir rejim değişikliği söz konusu değildir. Rejim, bir yaşam formunu ve tarzını ahlaki ve estetik değerleri, devlet formunu, yasaların ruhunu ve yönetim sistemini gösterir. Anayasa'mızda rejim ve devletin nitelikleri bilhassa ilk 4 maddede hüküm altına alınmıştır. Bu teklifte ilk 4 maddeyi bozacak, devletin temel vasfını değiştirecek hiçbir değişiklik yoktur. Belirtmek isterim ki Milliyetçi Hareket Partisi ilk 4 maddeyi bugüne kadar savunduğu gibi, bundan sonra da çelik bir irade olarak savunmaya devam edecektir.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bostancı bile sizin kadar güzel anlatamıyor.

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu teklifle bir rejim değişikliği değil, rejimin ilelebet muhafazası için yönetim sisteminin netleştirilmesi sağlanmaktadır. Arzu edenlere kuliste anlatırız. Yönetim sisteminin netleşmesine yönelik kararın gerçek ve son sahibi yüce Türk milletidir. Unutulmasın ki bizler hadimiz, hakem ve hâkim olan millettir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak kırk yedi yıldır millete rağmen adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız. Demokrasiye bağlılığımız konjonktürel değil, ilkeseldir. Milletin vereceği karardan niye korkuyorsunuz ki? Fiilî uygulamalar, keyfî davranışlar, "oldu da bitti, maşallah" izahatları hukukun üstünlüğüyle çeliştiğine göre, yönetim sisteminin hukuki ve meşru bir zeminde netleştirilmesi gerekir. Bu teklifin referanduma sunulmasıyla milletimiz iradesini ortaya koyacak ve böylece Hükûmet sistemi üzerindeki uzun yıllar devam eden tartışmalar sona erecektir.

Değerli milletvekilleri, ister bir kamu yönetim birimi olsun ister bir şirket olsun ya da genel devlet yönetimi olsun bir yönetimin 5 temel fonksiyonu vardır yani, bir devlet yönetim biriminin 5 temel fonksiyonu vardır. Bir: Örgütleme yani teşkilatlanma. İkincisi: Kadro, kadrolama. Üçüncüsü: Planlama. Dördüncüsü: Sevk etme, yöneltme yani yürütme. Yürütme, yönetimin en dinamik fonksiyonudur. Ve beşincisi de denetim.

Saydığımız bu yönetim süreçlerinin devlet fonksiyonlarını iyi bir orkestrasyon içinde yürütmesi gerekir. İyi bir orkestrasyon için orkestra unsurlarının iyi bir yönetişimle, ahenkle çalışması gerekir, bu söylediğim yürütme için. Devlet yönetiminde yürütme erkindeki çok başlılık giderilmelidir. "Çok başlılık" deyince sadece Cumhurbaşkanlığı, başbakanlıklar açısından da değil, devletin bazı yüksek kurumları için de aynı şekilde, yine yürütme erki içerisinde yer alan kurumlar için de söz konusudur.

Değerli arkadaşlar, bunu Genel Kurulda 2 defa anlattım, MİT teşkilatının bir yöneticisine sorduğumuzda "Siz nereye bağlısınız?" diye, "Vallahi, biz direkt Allah'a bağlıyız." diyor. Şimdi, bu olmaz. Bağlılık, yasalara, Anayasa'ya, kanunlara, kurumlara olur, bu, başıboşluk demektir, demek ki hiçbir aidiyeti yok. Allah korusun, bunlar faydadan ziyade, bu anlayış zarar verir ve vermiştir de. Türkiye, yönetim sorunlarını çözmek zorundadır. Kurumların uyumlu çalışması, çalıştırılması, çok başlılığın giderilmesi gerekmektedir.

Değerli arkadaşlar, bu Anayasa değişikliğinden sonra en önemli husus da ikincil mevzuatın hazırlanmasıdır. Gerek kanunlar gerek İç Tüzük bakımından en az Anayasa değişikliği kadar önemlidir ve unutulmamalıdır ki iş dönüp dolaşıyor yine devleti yöneten siyasetçinin, devlet görevlisinin, bürokratının ehliyetine, liyakatine, basiretine, becerisine, öngörüsüne ve ufkuna gelip dayanıyor. Elbette ki bütün bu hususları gözden ırak tutmamak gerekir.

Değerli milletvekilleri, Anayasa değişikliklerini yaparken bir iyi gerekçe bir de kötü gerekçe ayrımı yapılır. İyi gerekçe, sistemden hareket edilerek hazırlanan gerekçelerdir, kötü gerekçeyse kişiye göre hazırlanan gerekçelerdir. Milliyetçi Hareket Partisi iyi gerekçeyle, kişilerden bağımsız olarak, sistemden hareket ederek düşüncelerini ortaya koymuştur, koymaktadır.

Konuşmama son verirken, teklifin komisyon görüşmelerinin başladığı 20 Aralık 2016 tarihinden bugüne kadar Anayasa değişikliğine ilişkin kıymetli görüşlerini sunan, teklifin bir olgunluk içerisinde görüşülmesine katkı yapan Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok değerli üyelerine ve gece gündüz çalışmalarımıza yardımcı olan Meclisimizin kıymetli personeline teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu vesileyle, başta Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi şükran ve minnetle anarken, onların hatıralarını daima yüksek tutacağımızı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyeti ve mirası olan Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet payidar kılacağımızı ifade ediyorum. Anayasa değişiklik teklifine ilişkin son sözün ve karar sahibinin milletimiz olduğunu bir kez daha vurguluyor, büyük Türk milletinin vereceği kararın ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akçay.