GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın Cumhurbaşkanına yönelik bazı ifadelerle ilgili görüş bildirmesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:59
Tarih:15.01.2017

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Tamam, sıra bende mi efendim?

BAŞKAN - Sıra sizde, buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bunu dinleteceğim o zaman şimdi.

BAŞKAN - Üç dakika size söz veriyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan, oturduğum yerden söyledim, dedim ki: Niyetiniz halis, insani ama hukuki ve siyasi değil dedim yani bir koruma güdüsü dedim ama siz bunun üstüne Sayın Cumhurbaşkanıyla ilgili -hiçbir tartışma, hiçbir hakaret yok, hiçbir incitici laf yok- siz bize 161'i hatırlattınız.

BAŞKAN - Sayın Altay, siz bitirin lütfen, tamam.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Buyurun, diyalog yapabiliriz.

BAŞKAN - Hayır, siz bitirin, bana sorduğunuz için döndüm ama bitirin.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Hayır, buna hakkınız yok. Sayın Başkan, bu kürsüden defaatle söyledim, bu kürsüde her şeyi konuşacağız. Ne yapacağız? Kişi haklarına saldırmayacağız, hakaret etmeyeceğiz. Mesela ben buradan, Sayın Cumhurbaşkanına siyaseten diktatör eleştirisi yapmak hakaret değildir dedim ve bu oturdu, yerleşti. Herkes her gün söylesin diye demiyorum ama oturdu ve yerleşti.

Şimdi, asıl meseleye gelirsek, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu tartışmadaki bir anlayışımızı önce ortaya koyalım. Türkiye'de kürdistan falan yoktur. Türkiye'de Türkiye Cumhuriyeti devleti vardır. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Arap'ıyla Türk milleti bu alt katmanlarla halkların oluşturduğu o büyük Türk milleti vardır. Ama şimdi, adamlara kızıyorsunuz, hopluyorsunuz. Milliyetçi Hareket Partisine de seslenmek istiyorum, kiminle anayasa yaptığınızı bilin diye söylüyorum. (CHP sıralarından alkışlar) "Kürdistan" kavramını önce Sayın Recep Tayyip Erdoğan kullanmıştır, Osmanlıya -söylediğiniz gibi- atıfta bulunarak. Evet, doğru, o zaman öyleydi, Başkan da onu açıkladı. Ben size 16 Kasım 2013, daha üç sene önce ya, üç sene...

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Laf söyleme buraya, laf söyleme.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Ne? Buradan herkese laf söylenir, herkes de gelir cevabını verir kardeşim. Allah Allah! Burası kürsü.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamam, devam et efendim.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Şimdi bir tane bir şey söyleyeceğim. Bunlara kızıyorsunuz, -bunlar derken incittim, özür dilerim- HDP Grubuna kızıyorsunuz, haklısınız.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Pilav dağıtan belediyelerinize söyleyin Engin Bey, pilav dağıtan. HDP barajı geçti diye pilav dağıtan belediyelerinize söyleyin bunları.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Ben de Tayyip Erdoğan'a kızıyorum. Ne diyor? "Devlet de terör yaptı." diyor. "PKK teröründen bahsederken devlet teröründen de bahsetmek lazım." diyor, Tayyip Erdoğan söylüyor. Ne zaman söylüyor? 1991'de söylüyor.

Gene, HDP diyor ki: "Devlet katliam yapıyor." E, Tayyip Erdoğan söylemiş, akıllarına o düşürmüş. Ne zaman söylemiş? "Devlet yargılamadan katletti." demiş; açıvereyim, dinleyin.

LEZGİN BOTAN (Van) - Roboski katliam değil mi?

(Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Altay, kürsü yalnız hatibe aittir, bunu siz çok iyi biliyorsunuz.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanının sesi.

BAŞKAN - Sayın Altay...

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanını dinlemek istemiyor musunuz?

BAŞKAN - Sayın Altay, siz onu ifade edin, usulü uygulayalım.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Peki tamam, tamam.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Meclis Sayın Cumhurbaşkanını dinlemek istemedi, bunun da altını çizelim, kayıtlara geçsin.

Sayın Bostancı, boşuna kalkma, konuşursak malzeme çok, bitmez, istersen bu tartışmayı kapatalım.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.