| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 14.01.2017 |
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa değişikliğini ihtiva eden kanun teklifinin 13'üncü maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum.
Sözlerime başlamadan evvel, Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği hususunda grubumuzun ve şahsımın asla bir sorunu yoktur, bunu Sayın Başbakanımız da az önce ifade etmişlerdir.
İlgili maddeye eklenen fıkrayla savaş hâli ve disiplin suçları hariç asker kişilerin yargılanması artık sivil mahkemelerle mümkün olacaktır.
Değerli milletvekilleri, yargıda teklik esastır. Çok açıktır ki askerî mahkemeler darbelerin birer ürünüdür. Türkiye'deki gibi kıta mahkemelerinden yüksek mahkemelere kadar askerî mahkemeler dünyanın hiçbir demokratik, gelişmiş ülkesinde mevcut değildir. Siyasi tarihimizde darbeler sonrası ne yazık ki bu mahkemeler ya artırılmış ya da yetkileri çoğaltılmıştır. Askerî mahkemeler 1980'den bu yana tartışılmaktadır. Bu konu, tüm siyasi partilerin ittifak ettiği konulardan biridir. Daha önce yapılan bazı düzenlemelerle bu mahkemelerin yetkileri zaman zaman daraltılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa Komisyonunun 20 Aralık Salı günü ilk toplantısından itibaren bugüne kadar tüm görüşmeleri ve konuşmaları, iktidar, muhalefet tüm temsilcilerin ifadelerini dikkatle ve özenle dinledim. Siyaseti konjonktürel yapmak, gelecek nesillere bırakılacak mirası yemektir. Siyasetçi vizyoner olmalıdır, köklerine öz güvenle sıkı sıkı sarılırken yeni gerçekleri göz ardı etmeden gözlerini ufka dikmelidir. Aynı argüman ve metinleri tekrar tekrar kullanmak sadece kısır siyaseti pekiştirir ve vesayetçilerin işini kolaylaştırır. 5 Mayıs 1960'ta Kızılay'da askerî solcu öğrenciler Demokrat Parti ve Menderes için hangi sloganı kullandıysa ne yazık ki bugün bazı muhalefet temsilcileri aynı sloganı kullanmaktadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Efendiler, yıl 2017, 2017; 1960'ın askerî-sivil iç içe girmiş vesayetçi zihniyeti ve ürünleriyle 21'inci yüzyılı idrak edemeyiz.
Değerli milletvekilleri, 1961 ve 1982 Anayasaları millete güvensizliği esas almaktadır. Millete güvensizlik içinde olanların içerikten uzaklaşarak kasıtlı olarak rejim tartışmalarını açtığını ne yazık ki üzüntüyle izliyorum. Türkiye'nin rejim sorunu yoktur, Sayın Başbakanımızın vurguladığı gibi "Bu konu 1923 yılında bitmiştir." Cumhurbaşkanlığı sistemiyle geçmiş pratiklerden yola çıkılarak isabetli bir hükûmet modeli sunulmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son on dört yıl boyunca eski alışkanlıklarla her bir buçuk iki yılda bir suni krizler çıkarılmış, AK PARTİ'nin kurucu lideri, milletin seçtiği ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın feraseti ve basireti, aziz milletimizin desteği ve güveniyle bu krizler aşılmıştır. Takdir edersiniz ki her zaman böyle bir lider gelmez. Kişiye özel düzenleme iddiaları tamamen yanlıştır. Sistemi koruyan, kriz tellallarını tarihe gömen tam aksi bir düzenleme yapılmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımız, seçim kampanyasında, sık sık, sadece temsil görevi yapmayacağını, Anayasa'dan aldığı görevleri ve yetkileri tam olarak kullanacağını ifade etmiştir. Milletimiz de ona bu vaadini yerine getirmesi için oy vermiştir. Aynı zamanda AK PARTİ olarak girdiğimiz bütün seçimlerde vesayetçi anayasadan kurtulmak gerekliliğini seçmenimize her defasında ifade ettik ve seçmenimiz bütün seçimlerde bunu bilerek bize oy verdi ve her seçimde AK PARTİ'yi birinci parti olarak çıkardı. Bundan dolayıdır ki bu değişikliği çok yakından takip etmekte ve izlemektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletten korkan, milleti ayrıştıran, statükocu, bağnaz, yobaz yaklaşımlar siyasete değer katamaz. Bu aziz millet, bizden, kendi gerçeklerini iyi bilen, yeni sorun ve beklentileri karşılayan çağdaş bir siyasi yaklaşım beklemektedir. Biz AK PARTİ olarak, Malazgirt'te Alparslan'ın, İstanbul'un fethinde Fatih'in, Millî Mücadele'de Nene Hatun'un kararlılığı kadar kararlı, azimli ve inançlıyız. (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar) Aziz Türk milleti bizden bunu beklemektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)