| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.01.2017 |
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Öncelikle, toplumsal bir ayrışma veya kutuplaşma olduğu fikrine katılmadığımı belirtmek isterim. Bir teklif hakkında, bir madde hakkında, bir olay hakkında, bir durum hakkında farklı görüşe sahip olmak, toplumsal kutuplaşma demek değildir. Bakın, bu milletin 80 milyonunun 15 Temmuzda ulusal güvenliği ilgilendiren ve...
BAŞKAN - Sayın Bakan, mikrofona biraz yakın konuşursanız...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Daha çok fazla olmadı, 15 Temmuzu bilen 80 milyon, ülkenin ulusal güvenliği, millî birliği, bütünlüğü tehlikeye girdiğinde nasıl bir araya geldiğini gerek Parlamentoda gerek sokakta gösterdi. Bu da göstermektedir ki altı ay önce birlik beraberlik içinde olan, hatta tankların, topların, helikopterlerin karşısında bedenlerini siper eden her partiden insanların şimdi bir Anayasa değişikliği için... Bu değişiklik de bizce demokrasimizi güçlendirecektir. Buna ben böyle inanıyorum. Olabilir ki, bir başka arkadaşım, kardeşim farklı inanabilir. Bunun toplumsal kutuplaşmaya veya ayrışmaya yol açmasının doğru bir tanımlama olmadığını belirtmek isterim.
Yine bir başka soruda "Türk tipi sistem nerede var?" deniyor. E peki, dünyada başkanlık sistemi var; Amerika'da var, Fransa'da var, Rusya'da var, Çin'de var, daha birçok ülkede var. Her ülkenin toplumsal yapısı, ihtiyaçları, sorunları, insanının özellikleri farklıdır. Amerikalının Amerikalıya göre, İngiliz'in İngiliz'e göre, Alman'ın Alman'a göre bir sisteminin olması nasıl doğalsa bizim sistemimizin de bize göre olması gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor. Bizim sorunlarımızı çözecek nitelikte bir sistem olması lazım. Burada memleketin istikbali söz konusu; ülkenin geleceği, birlik ve beraberliği, yarınki nesillerin huzuru ve refahı söz konusu. "Bu değişiklikler kesinlikle belirli bir şahsın, bir grubun veya bir partinin yararına olacak gibi görünüyor. O hâlde karşı çıkalım." şeklindeki bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Burada esas dikkate alınması gereken husus ülkemizdir, milletimizin geleceğidir.
Bir devlet başkanının bir partiye üye olması onun tarafsızlığına halel getirmez. Fransa'da Fransa Cumhurbaşkanı hâlihazırda Sosyalist Partinin de başkanıdır ama hiçbir tane Fransız başkanı kalkıp da... Sosyalist partinin bir başkanı sosyalist partinin başkanlığı görevini yürütürken "Ben kendimi rahatsız hissediyorum. Benim hakkımı kim savunacak? Bu cumhurbaşkanı tarafsız değildir." demez. Fransa'nın da demokratik standartlarının nerede olduğunu bilir.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Şimdi tarafsız davranıyor mu?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Amerika Birleşik Devletleri'nde, biliyorsunuz, Obama Demokrat Partiden -Clinton Demokrat Partiden- Amerika'nın devlet başkanıyken Clinton'un seçim kampanyasına katıldı. Diğer cumhuriyetçilerin adayına karşı ona oy verilmemesini, "Amerika'nın ulusal çıkarları için Demokrat Partiye oy verilmesi." diye... 330 milyon Amerikan vatandaşının hiçbirisi başkanın tarafsızlığını yitirdiğini -partili olması, o da Demokrat Partili- dolayısıyla da bunların ülkenin demokratik standartlarına, hak ve hukukuna zarar getirdiğini iddia etmedi.
Bizde yeni bir değişiklik yapılıyor. Yeni bir değişikliğe insanların biraz kaygıyla, biraz mesafeli bakması anlaşılabilir. Ancak, bu kaygıların da boş olduğunu kesinlikle söylemem gerekir.
Peki, burada Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk getiriliyor mu? Evet, kesinlikle getiriliyor. Bakın, daha önceden Cumhurbaşkanının tek başına, bireysel yapmış olduğu işlemler aleyhine yargı yolu kapalıydı, mümkünatı yoktu. Cumhurbaşkanı ne yaparsa yapsın tek bir hususta Yüce Divana gönderebilirdiniz, vatana ihanetle. Onun için göndermek için de kaç oy gerekiyordu? 413 oy. Şimdi 400 oyla ama sadece vatana ihanet değil, her suçtan dolayı, eskisinden daha hafifletilmiş bir oranla ve her suçtan dolayı pekâlâ Yüce Divana gönderebilmek mümkün.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Siz 276 bulup bakanları Yüce Divana gönderemediniz be!
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Salt çoğunlukla öneri verebilirsiniz, bu da 600 olursa 301 olacak, soruşturma açılması kararı 360'la verilecek, Yüce Divana sevk de 400'le verilecek. Dolayısıyla da Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu vardır. Bir önceki Anayasa'ya göre de Cumhurbaşkanının sorumluluğu artırılmış durumdadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan, süreniz doldu.