| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 13.01.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HAYATİ YAZICI (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Anayasa değişikliği teklifinin 9'uncu maddesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, anayasa yapmak önemli. İsminden belli, bütün yasaların anası. Tarihimize dönüp baktığımızda, Osmanlı Dönemi dâhil, 5 tane Anayasa'mız var: 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982. Peki, anayasayı kim yapar? Anayasayı millet yapar, halk yapar ve anayasa yapma hakkı tekel bir haktır, devredilmez, ya doğrudan millet yapar ya da temsilcileri aracılığıyla... Tarihimize dönüp baktığımızda -5 Anayasa'mızdan söz ettim- hangisini millet yapmış? Kuruluş dönemleri hariç, bütün anayasalarımız, olağanüstü dönemlerde ve olağanüstü koşullar altında gerçekleştirilmiş anayasalar.
Mevcut Anayasa'mızda önemli ölçüde değişiklikler yapıldı ve bunlardan en önemlisini, en anlamlı olanını, bir hükûmet değişikliğini de içerecek kapsamda olanını ilk defa gerçekleştiriyoruz. Bu bakımdan, burada müzakeresi birkaç günden bu yana devam eden Anayasa değişikliği fevkalade önemli ve Türkiye'nin geleceği açısından hayati derecede önem taşıyor.
Ben, bu sınırlı konuşmamda birtakım kavramlar üzerinde duracağım. Efendim, bu Anayasa teklifiyle alakalı "Rejim değiştiriliyor." eleştirisi yapılıyor. Rejim nedir? Ne anlıyoruz rejimden? E, bunu bilmeli ki söylemimizi de onun üzerinde oturtalım.
Değerli arkadaşlar, hiç evirip çevirmeye gerek yok. Çok basit bir mantıkla, rejimin, devletin şekli, nitelikleri ve devletin üzerinde yer aldığı temel kurumlar olduğu konusunda kuşku var mı? Yok.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yönetim şekli, yönetim şekli.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - E, devletimizin şekli belli, cumhuriyet; nitelikleri; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti ve elbette ki üzerinde oturduğu o konumlar da...
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Hukuk devleti yok oldu zaten.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - ...ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğudur; bayrağıdır, başkentidir vesaire. Bu teklifte ifade etmeye çalıştığım bu niteliklerle ilgili bir değişiklik var mı? Yok.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hukuk devletini saymadınız.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Niye buradan gidiyorsunuz?
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Yüksek yargıçlar el pençe divan dururken nasıl hukuk devleti oluyor bu?
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bir başka kavram buradaki tartışmalarda, az önce konuşma yapan arkadaşlar da ifade ettiler, Cumhurbaşkanının ya da Meclisin seçimleri yenilemesine ilişkin düzenleme fesih olarak niteleniyor, fesih. Değerli arkadaşlar, bu değişikliğin hiçbir satırında ve Anayasa'da fesih yoktur. Feshetmek, hukuki bir kavramdır; çökertmek, bütün işlevleriyle sonlandırmak demektir. Cumhuriyet tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığı günden bu yana yani 1920'den bu yana, darbe dönemleri hariç, bu yüce Meclis hep açık olmuştur. Dolayısıyla, Anayasa'da seçimlerin feshi değil, yenilenmesi söz konusudur ve Cumhurbaşkanına da Meclisi feshetme yetkisi asla verilmiş değil. Yenilemede yenilemeye konu organın işlevleri seçim yapılıncaya kadar kesintisiz devam eder, bunun altını çizmek istiyorum.
Bir başka kavram kargaşası: Yemin metninde var olan, Cumhurbaşkanının tarafsızlığı. "Tarafsız Cumhurbaşkanı nasıl parti üyesi olur?" Değerli arkadaşlar, tarafsızlık çok geniş kapsamlı bir kavram. Tarafsızlıktan kasıt adalet, ehliyet, liyakat ve meşverettir.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Allah Allah!
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Olmayanlar...
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Cumhurbaşkanı devleti yönetirken, millete ait bir yetki kullanırken bu alanlara, bu kurumlara özen gösterecek.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Demek ki tarafsız değil Sayın Cumhurbaşkanı; ne liyakat var ne adalet var.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bunun dışında, normal bir birey gibi elbette ki siyasi tercihlerini kullanma hakkına sahip.
Gene, mevcut Anayasa'da, Cumhurbaşkanının seçilmesi hâlinde partisiyle ilişiğinin kesilmesi de eleştiriliyor. Değerli arkadaşlar, bunlara hak, kavram ölçütlü bakmak lazım. Bir bireyin herhangi bir siyasi partiye üye olması veya üye olmaması demokratik katılım, bir siyasal haktır; niye buradan bakmıyorsunuz? O hakkın kullanımı önünde bir engel var, bu değişiklikle bu engel de kaldırılıyor.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Devletin birliğini, bütünlüğünü kim sağlayacak?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Devlet memurları neden siyasi parti üyesi olamıyor o zaman? O da hak değil mi?
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Yargıçları da yapalım siyasi parti üyesi Sayın Bakan.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bir başka kafa karışıklığına, kargaşaya yol açan kavram: Cumhurbaşkanının fiilî durumuyla ilgili hukuksal tartışma yapılıyor.
Bakın, değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu günden bu yana icra ettiği tasarruflar, işlemler tümüyle Anayasa'da dayanağı bulunan davranış biçimleridir.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Allah Allah!
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Açın, Anayasa'nın 8'inci maddesini okuyun. "Yürütme yetkisi ve görevi" başlığını taşıyor ve altında diyor ki: "Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunca icra edilir." Yürütmenin içinde. 104'üncü madde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri; yasamayla ilgili, yürütmeyle ilgili, yargıyla ilgili çok geniş görev ve yetkileri var.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Doğru yetkiler değil ki onlar zaten.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Gene 104'üncü maddede...
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Kötüydü, daha kötü yapıyorsunuz.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bugün çok yadırgıyorsunuz; Bakanlar Kurulunun kimi zaman Beştepe'de toplanmasını yadırgıyorsunuz, anlayamıyorsunuz. Ne diyor orada? "Cumhurbaşkanı, uygun görmesi hâlinde Bakanlar Kuruluna katılır." Gene "Gerek görmesi hâlinde Bakanlar Kurulunu, başkanlığında toplar." Ya, bunun anlamı var; Bakanlar Kuruluna katılıyorsa gündemi Başbakan belirler, başkanlığında topluyorsa gündemi kendisi belirler. Böylesi görev ve yetkileri kullanıyor.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - O zaman değiştirmeyelim, gerek yok.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bir başka argüman, önemli argüman: 2007 yılında Cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla, hep sorun olmuş ülkemizde, o sorunu tasfiye etmek için millet duruma vaziyet etmiş ve Anayasa'yı değiştirilmiştir.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - O sorun çözüldü.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Cumhurbaşkanını millet seçiyor. İki defa aday olma hakkı var. E, seçilip Cumhurbaşkanı olan kişi ikinci defa aday olmasın mı diyeceğiz. Anayasa diyor ki: "Olabilir."
Peki, milletin huzuruna çıkan Cumhurbaşkanı ne diyecek? "Gittim, Ankara'da oturdum, protokolen işleri yaptım, bazı evrakları imzaladım, geldim." mi diyecek? Bir icraat vaadi var. Cumhurbaşkanının ikinci defa seçilme hakkının varlığı, ona icraat yapma hakkını değil, hükmünü yüklüyor.
Dolayısıyla, burada çelişkili olan husus şu: Bu kadar geniş görev ve yetkilere sahip Cumhurbaşkanı, mevcut Anayasa'ya göre sorumsuz. İşte, bu çelişki.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Mevcut Anayasa kötü zaten, daha kötüsünü yapıyorsunuz, onu söylüyoruz.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bu maddeyle onu gideriyoruz değerli arkadaşlar, 105'inci madde değişikliğini de yaparak onu gideriyoruz. Mevcut Anayasa'da 105'inci maddenin başlığı ne? "Cumhurbaşkanının sorumluluğu ve sorumsuzluğu." Ne yapıyoruz bu maddenin başlığını? Cezai sorumluluğu getiriyoruz. Tarihimizde yok. Cezai sorumluluğu getiriyoruz. (CHP sıralarından gürültüler)
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Hata yapıyoruz Sayın Bakan.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Ama bir şey söyleyeyim, çok değerli hemşehrim tabii konuyu başka yerlere götürdü mevcut Anayasa'da...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Saptırma!
HAYATİ YAZICI (Devamla) - ...bugünkü Anayasa'da, Cumhurbaşkanı, sadece vatana ihanetle yargılanabilir. Nasıl taşınır yargılayacak merciye? Üye tam sayısının dörtte 3 çoğunluğuyla, 600 varsayarsak milletvekili tam sayısını 450 milletvekilinin kararıyla gidecek. Biz nereye getirmişiz bunu? Üçte 2'yi 400'e indirmişiz. Bunları görmek lazım değerli arkadaşlar.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Mevcut Anayasa'yla niye kıyaslıyorsunuz ki... Yürütmenin başı yapıyorsanız çok kolay yargılanması için.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Dolayısıyla, Anayasa'da yapılan bu değişiklikle gerçekten egemenliğin sahibi millete, onun temsilcisi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - 4 bakanı Yüce Divana göndermediniz ya!
BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Yazıcı bir dakikada lütfen.
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bakın, yasa yapma hakkı tekel olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir ve Cumhurbaşkanının tek başına imzaladığı kararnameler yargı denetimi dışındayken bu Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı dâhil, idarenin tüm tasarruflarına karşı yargı yolunu güçlendiriyoruz.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Halkı kandırıyorsunuz!
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine karşı yargı yolunu açmış bulunuyoruz.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sen de biliyorsun, hiçbir zaman yargılanmayacak! Zaten Anayasa değişikliğinin tek sebebi var, yargılanmamak!
HAYATİ YAZICI (Devamla) - Son söz olarak şunu ifade edeyim: Tabiri caizse, bu Anayasa değişikliğiyle, Türkiye'nin kamu yönetimine, devlet yönetimine bir otoban oluşturuyoruz, otoban; çok hızlı, tempolu ve güvenli yürüyüşü sağlayacak bir otoban inşa ediyoruz.
Hayırlı uğurlu olsun diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yazıcı.