GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:11.01.2017

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa Değişikliği Teklifi'mizin 3'üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, umudun öznesi olabilenler, yarınlara dair hayalleri olanlar, en önemlisi değişimin öncüsü olma cesaretini taşıyanlar tarih yazarlar. İşte bu teklif, aslında bir tarih yazıyor. Bir, bütün, güçlü, istikrarlı, yarınlara güvenle bakan bir Türkiye için tarihî bir tercihte bulunuyoruz. Milletin taleplerine uygun, halkın kodlarıyla uyumlu, yarınlara güvenle bakmamıza vesile olacak bir değişikliğin arifesindeyiz.

Değerli milletvekilleri, ben bu teklifin geneline baktığımda, doğrusu Sayın Baykal'ın -ki çok da değer veririm- çok önemserim sözlerini, cümlelerini, tam onun aksini görüyorum aslında.

Bu teklifi özetleyecek olsak üç şey söyleriz: Bir, millete güven. İki, vesayetin alanının daraltılması, millî egemenliğin alanının genişletilmesi, güçlendirilmesi. Üç, istikrar. Tüm bu toplam teklifin ruhunu aslında 3'üncü maddede bulmak mümkün. Bu anlamda, bu maddeyle beraber getirdiğimiz 18 yaşındaki gençlerin seçilebiliyor olması teklifinin de çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Yani, aslında biz diyoruz ki: Bu ülkenin gençlerine, cevherine güveniyoruz. En somut örneği olarak da millete güveniyoruz diyoruz; en dinamik unsur gençlere siyasetin öznesi olma fırsatının yolunu açıyoruz. Bir yandan da siyasette seçmek ve seçilmek eşit derecede önemlidir diyoruz. Eğer 18 yaşında bir gence seçme hakkını vermişsek, aile kurma yetisini vermişsek, o anlamda güveniyorsak diyoruz ki: Evet, o genç, bu ülkeyi yönetebilecek kapasiteye de sahiptir.

Değerli milletvekilleri, ülke ve millet olarak bizim için ne siyasi ne de ekonomik krizler yıkıcı bir tehdit; bizim için asıl tehlike, coğrafyamızla ve milletimizle ilgili tarihsel vizyonumuzu kaybetmemiz. Bu ülkenin tarihinde, kuruluşunda, büyümesinde gençler var. 20'li yaşlarında ülke kuran, yöneten Hazreti Aliler, Alparslanlar, Fatih Sultan Mehmetler, Mustafa Kemaller var. 15 Temmuz gecesi şehit olan 17 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçaklar, 15 yaşındaki Mutlu Can Kılıçlar, 18 yaşındaki Mustafa Karasakallar var. Bir idrak, bir anlayış bu gençliğin sokaklara çıkmasını sağladı. Emin olun ki o idrakle bu millete hizmet edecek milyonlarca genç var bu ülkede. Bu bir bakış açısı, gencine güvenmek, önünü açmak, nesnesi olduğu tarihin öznesi hâline getirmek meselesi gençleri; bir felsefe, bir bakış açısı.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde üzerinde en çok konuşulan, hakkında süslü cümleler kurulan toplum kesimidir gençlik fakat ne zaman gençlikle ilgili somut bir ilerleme kaydedilecek olsa "ama"lı cümleler başlayıverir. Millete tepeden bakanlar, milleti güvenilmez bulanlar gençlere hiç güvenmezler zaten. Bu sebeple, vesayet anlayışının klişelerde boğulan, debdebeli söylemlerle başlayan gençlik nutukları somutlaşmayan tavsiyelerle biter. Bu teklif, tümü üzerinden düşünüldüğünde vesayete bir meydan okuma; işte, en somut örneği de bu madde. Biz bu maddeyle 12,5 milyon gence siyasetin, seçilmenin yolunu açıyoruz. Sivil siyasetin alanını genişletiyoruz. Gençleri çözümün bir parçası hâline getiriyoruz.

İşte, fırsat aslında, hamaset ile hakikat arasında gidip gelen bir dilden çıkıp şu gelen öneri vesilesiyle bir tavır gösterme fırsatı.

Değerli milletvekilleri, hepimizin bir hikâyesi var. Bizler kendi hikâyelerimizin başrol oyuncusuyuz. Yarın çocuklarımız, torunlarımız, kızlarımız, evlatlarımız yanlarımıza gelecekler ve bize soracaklar, 18 yaşında, 20 yaşında aday olmak isteyenler diyecekler ki: "Bir tavsiyen var mı?" Ama bunun yanında mutlaka diyecekler ki: "Evet, o Mecliste bir teklif gelmişti, benim seçilmem, kendimi ifade etmem anlamında..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN KANDEMİR (Devamla) - Son cümlem Sayın Başkanım.

"...bir fırsat bulmuştum, sen nerede durmuştun?" diye soracaklar bize.

Teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.