| Konu: | 447 sıra sayılı Anayasa Değişiklik Teklifi'nin 1'inci maddesinin oylama sonuçlarıyla ilgili tutanağın Kâtip Üye tarafından yazılan şerhle birlikte Genel Kurulun bilgisine sunulması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 10.01.2017 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, oturumu kapatmanızdan iki saniye evvel söz talep etmiştim ancak oturumu kapattınız. Bunda bir şey aramıyorum ancak oturumu kapatmadan önce teklifin 1'inci maddesiyle ilgili yapılan oylama sonuçlarıyla ilgili tutanağı okudunuz. Bizdeki bilgiye göre, Divandaki bir sayın kâtip üyenin tutanakta bir şerhi vardır. Sizin, tutanağı tümüyle Genel Kurula sunmanız gerekir düşüncesindeyim. Kaldı ki Türkiye Büyük Millet Meclisinin her sayın üyesi Türkiye Büyük Millet Meclisindeki her belgeyi de görme hakkına sahiptir. Bizim bu tutanağı görme hakkımız ayrı da, en azından işitme hakkımızı, tümüyle okunmasını talep etmekteyiz. Siz bu talebimizi yerine getirmez iseniz, burada, İç Tüzük'ün 16'ncı maddesi nettir, kâtip üyelerin görevleri bellidir. Divandaki bir sayın kâtip üye de bu çerçevede yapılan seçimlerle ilgili bir tespitini tutanağa yansıtmakla esasen görevlidir. Kendilerinin, İç Tüzük'ün 16'ncı maddesinin 6'ncı fıkrası gereğince bu işlemi yapması sayın kâtip üyenin görevidir. Şimdi, biz, bu tutanağın, tutanağa kâtip üye tarafından yazılan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - ...şerhle birlikte Genel Kurulun bilgisine sunulmasını talep ediyoruz. Önce bu talebimizle ilgili tasarrufunuzu bekleyeyim Sayın Başkanım. Hayır, aksi bir durumda, doğal olarak, bir usul meselesi kendiliğinden ortaya çıkmakta zaten.
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Altay, bakın, 7 Nisan 2016 tarihli, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkan vekillerinin imzaladığı mutabakat metninde, İç Tüzük'te açıkça düzenlenmiş veya teamüle yerleşmiş hususlar ile gündem dışına çıkılmasını konu edinen veya Başkanın tutumuna ilişkin olmayan usul tartışması taleplerinin Başkanlıkça karşılanamayacağı yazılmıştır. Şu anda sizin bu talebinize baktığımızda, usul tartışması açmanın dahi mümkün olmadığı görülmektedir. Zira, burası ne benim tutumumla alakalıdır, ne İç Tüzük'e aykırı ne de teamüllere aykırı bir husus vardır. Tamamen usulüne uygun tutulmuş bir tutanak vardır ve bu tutanağa herhangi bir şerhin yazılmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Zira, kâtip üyeler tarafından tutulan ve az önce, bir önceki oturumda okumuş olduğum, gizli oylamanın sonucuna ilişkindir. Bu tutanak yapılan oylama sonucunda Divana intikal ettirilen zarf ve pulların sayım ve dökümüne ilişkin olup söz konusu tutanakta bu husus dışında bir konuya yer verilmesi, bu konuda şerh düşülmesi veya bunun okunması mümkün görülmemektedir.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bu bir yorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Oy sayım ve dökümünde bir anlaşmazlık olmadığı kâtip üyeler tarafından da imzalanan tutanaktan da anlaşılmaktadır. Bütün kâtip üyeler, bütün Başkanlık Divanı üyeleri buradaydı. Dolayısıyla, 1'inci madde üzerinde oylama İç Tüzük'ün 148'inci maddesinde belirtilen gizli oylama usulüne uygun olarak yapıldığından burada tutanağa oylama sonuçları dışındaki bir şerhin yazılmasının doğru olmadığı ve bu bağlamda da bunun tutanağa geçmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim.
Dolayısıyla, burada, uygun görürseniz, bir zorlamaya gitmeden kaldığımız yerden devam edelim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan, tutanakların yok edilmesi, imha edilmesi zaten mümkün değil. Dolayısıyla, o tutanak orada durduğu müddetçe bu gerçek değişmez. Bu bakımdan, bunun Genel Kurulun bilgisine sunulmasında bence bir sakınca, çekince görmenizin -bence tabii, takdir ve tasarruf sizin- bir anlamı yok. Ancak, biraz önce söylediğiniz -Meclis başkan vekilleriyle mi yapılmıştı, grup başkan vekilleriyle mi- bir mutabakattan söz ediyorsunuz, adı üzerinde mutabakat. Yani, gruplar tarafından mutabık kalınmış bir husus. Öyle bir an gelir ki mutabakatlar bozulur. Mutabakatların bozulma şekli şudur: "Ben bu mutabakattaki imzamı çekiyorum." dersen, bunu bozarsın. Lakin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü mutabakat gibi değildir, Genel Kurul değiştirirse değişir. Dolayısıyla, mutabakat İç Tüzük'ün üstünde değildir.
Bu bakımdan, ayrıca "Usul tartışmasına mevzu bir konu yok." diyorsunuz. Ben, sizi İç Tüzük'ün 63'üncü maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usullerine davet ediyorum yani burada, hiçbir sayın milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisindeki hiçbir belgeyi görmemesi gibi bir şey olmaz yani, milletvekili her belgeyi isterse görür. Nitekim, biz bu tutanağın kopyasını istesek bize vermeyecek misiniz? Vereceksiniz. Dolayısıyla, bu tutanağın okunmasında ben bir sakınca görmüyorum. Okumaz iseniz -tasarruf sizindir- ben usul tartışması açma ısrarımı sürdürüyorum, burada tasarrufunuz yok. Kaldı ki usul tartışmasını talep eden, bu Meclisteki ana muhalefet partisidir. Yani, ben, bunu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ya, bu kadar sesimizi kısmayın Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sesiniz zaten kısık değil Sayın Altay. Mikrofonsuz da evelallah herkes duyuyor.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hayır, arkadan duyamıyorlar.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Zaten, sürekli İç Tüzük'e aykırı konuşuyor Sayın Başkan. Bunlar İç Tüzük'te olmayan şeyler. Ses İç Tüzük'te olmayan şeylerde açılıyor zaten.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yani usul tartışmasında ısrar ediyorum o vakit, aleyhte de söz talep ediyorum.