GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'ne, 2014'ten beri Şanlıurfa Emniyetinde gözaltında işkence ve özellikle kadınlara yönelik cinsel taciz saldırıları yapıldığıyla ilgili iddialar konusunda başta Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olmak üzere herkesi göreve çağırdığına ve Ankara Valiliğinin Ankara'da her türlü eylem ve mitingi yasaklama kararına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:10.01.2017

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, evet, bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Biz, ancak, bugünü "hâlâ çalışabilen gazeteciler günü" olarak anabiliyoruz. Çünkü Hüsnü Mahalli'den Kadri Gürsel'e, Ahmet Şık'a, Ali Bulaç'a, İnan Kızılkaya'ya, Nazlı Ilıcak'a kadar gepgeniş bir yelpazede gazetecilerin tutuklu olduğu, cezaevlerinde olduğu bugün gerçekten çalışan gazeteciler kendilerini ancak şanslı addedebilirler. Bundan sonrası için bütün gazetecilere özgür, sosyal hak ve güvencelerinin sağlandığı ve hem gelirlerinin hem de haberlerinin bol olabildiği günler diliyoruz.

Bir başka konuyu gündeme getirmek isterim, 2014'ten beri Urfa Emniyetinde gözaltında işkence ve özellikle kadınlara yönelik cinsel taciz saldırıları yapıldığıyla ilgili İnsan Hakları Derneğinin raporları ve partimizin açıklamaları mevcuttur. Tüm bunlara bir yenisi de 12 Aralık Pazartesi günü Urfa'da yapılan siyasi soykırım operasyonuyla eklendi. Urfa'nın DBP belediye eş başkanları, HDP ve DBP'li ilçe eş başkanları ve yöneticilerinin de aralarında olduğu 9'u avukat 230'dan fazla kişi gözaltına alınarak 180 kişi spor salonunda yirmi beş gün boyunca alıkonuldu. Sayın Başkan, işkenceler ve ters kelepçeler altında ifadeler alındığı söyleniyor. Başta Meclis İnsan Hakları Komisyonu olmak üzere, gerçekten, herkesi bu anlamda, gidip görüp yerinde tespit etmek üzere göreve çağırıyoruz çünkü işkenceye sıfır...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakikada toparlayalım lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...tolerans sözlerinden bu noktaya gelmek ve spor salonlarında insanları gözaltında tutmak bir Nazi uygulamasıdır. Bunun ötesinde bir şey olarak addedemiyoruz maalesef. Ama işkence bir insanlık suçudur ve bunu önlemek de bütün milletvekillerinin görevidir diye düşünüyoruz.

Bu arada, bugün Ankara Valiliği Ankara'da her türlü eylem ve mitingleri yasaklama kararı almış bulunuyor. Şimdi, gerçekten dün Meclisin önünde, Ankara Barosu başta olmak üzere, STK'ların Anayasa değişikliğine karşı protestoları gazlarla, saldırılarla engellendi. Eğer böyle gidecekseniz bu rejim değişikliğinin nasıl bir getirisi olacağı ve bundan sonrasında neler getireceği de şu anda Ankara Valiliğinin uygulamasıyla çok net olarak görülmekte.

Teşekkür ediyorum.