| Konu: | SURİYE?NİN KINANMASI İÇİN AGİTPA TÜRK DELEGASYONU TARAFINDAN YAPILAN ÇALIŞMALARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2012 |
A. EMİN ÖNEN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatının sonbahar toplantısında alınan kararla ilgili olarak gündem dışı söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Malumlarınız olduğunuz üzere, 3 Ekim 2012 Perşembe günü, Suriye tarafından yapılan saldırıda memleketim Urfa'nın Akçakale ilçesinde 5 tane sivil vatandaşımızın ölmesi ve 13'ten fazla da vatandaşımızın yaralanmasıyla sonuçlanan menfur bir saldırı olmuştur. Ben buradan bir kez daha, ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Bu saldırı sonrasında, NATO Konseyi ve Birleşmiş Milletler olayı en güçlü şekilde kınayan bir açıklama yayınlamıştır ve bu mevcut durumu uluslararası hukukun açık bir ihlali, NATO üyesi bir ülkenin güvenliğine ve toprak bütünlüğüne saldırı olarak değerlendirmişlerdir. Güvenliğin bölünmezliği ve Washington Anlaşması'nda belirtilen dayanışma ruhu ilkesi çerçevesinde Türkiye'nin yanında bulanacağını açıklayarak Suriye'nin bir ittifak ülkesi olan Türkiye'ye karşı saldırılarına ve uluslararası hukukun ihlaline derhâl bir son vermesi istenmiştir.
Bu menfur saldırı sonrasında, AGİTPA Türk Delegasyonu Başkanı olarak ben ve arkadaşlarım, 4-7 Ekim 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilen Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesinin Arnavutluk'ta yapılan sonbahar toplantısına iştirak ettik. AGİT Parlamenter Asamblesi, Birleşmiş Milletlerden sonra 56 üye ülke ve 350 milletvekilinden fazla bir milletvekili katılımıyla toplanan, Birleşmiş Milletlerden sonra en fazla sayıda toplanan bir parlamenter asambledir, bir güvenlik asamblesidir. AGİT Parlamenter Asamblesinin Başkanı İtalyan Sayın Migliori açılış konuşmasında ve iki gün boyunca süren tüm konuşmalarında, Suriye'deki olayları ve Suriye'nin saldırısı sonucunda Akçakale'de trajik bir şekilde yaşamlarını yitiren masum sivillere ve ailelerine ve yine yakınlarına başsağlığı dilemiş, AGİTPA olarak Türkiye'nin ve Hükûmetin yanında olduklarını, desteklediklerini kürsüden açıklamışlardır. Yine, mültecilerle ilgili sıkıntılarla gündeme gelen konuşmalarda, tüm delegasyonlar, başkanları ve yine AGİTPA Başkanı tarafından, bütün yaptıklarımızdan dolayı, insani yardımlardan dolayı da ülkeler tarafından desteklenmiş ve teşekkürleri kayda geçmiştir.
Türk delegasyonu olarak biz de bu menfur olay üzerine, 9 maddeden oluşan, Suriye'yi kınayan bir karar tasarısı hazırlayarak Daimî Komiteye sunduk. Tabii, bunu sunabilmemiz için, iç tüzük gereği 10 ülkeden 25 imzaya ihtiyacımız vardı. Tabii, bununla da bitmiyordu, daha sonra Daimî Komitede kararın çıkabilmesi için, gene iç tüzük gereği bütün ülkelerin onayı gerekiyordu. 56 üye ülke var, 55'i kararı onaylasa, 1 ülke "Hayır." dese karar kalıyordu, bu da çok riskliydi. Biz, 10 ülkeden 25 imza hedeflerken bunu duyan birçok ülke Türkiye'nin yanında yer alarak 25'ten fazla ülke imza attı ve 25 imzaya ihtiyacımız varken 50'den fazla imza aldık.
Bu arada, gerçekten Türkiye'nin burada yaptığı bütün yardımlar konusunda bütün ülkeler hemfikir bir şekilde Türkiye'nin yanında olduklarını dile getirdiler. Biz, bir kez daha, Türkiye'nin uluslararası alandaki prestijinin ne kadar yüksek olduğunu görmüş olduk çünkü gerçekten büyük bir destek aldık. Tasarı Daimî Komiteye geldiğinde ise sadece Ermenistan'ın karşı çıkmasıyla karşılaştık. Ermenistan'a en büyük tepkinin Avrupa Birliği ülkelerinden gelmesi manidardır. Başta Fransa, Avusturya, Yunanistan, Belçika ve diğer birkaç Avrupa Birliği ülkesi; Fransa tabii çok önemliydi, Yunanistan çok önemliydi, onların Ermenistan'a karşı açık bir şekilde dile getirdikleri "Bunun neresine karşı çıkıyorsunuz? Bu tamamen insani bir durum." diye söylemeleri gerçekten bizim elimizi de çok güçlendirdi ve Daimî Komitede, Suriye kararı, AGİTPA ülkeleri delegasyonları başkanlarının, Daimî Komite ile Başkanlık Divanının tam desteğiyle oy birliğiyle kabul edildi.
Bu karar tasarısının çıkmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Gerek Milliyetçi Hareket Partisinden gerek Cumhuriyet Halk Partisinden vekillerimizle uyumlu bir çalışma içerisinde, böylesine önemli bir kararı aldırabildik. Onlara da ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Sözlerimin sonunda, yeni yasama yılının hemen başında olduğumuz bu günlerde bu uyumlu çalışmanın, Meclisimizde yapacağımız diğer çalışmalara da yansımasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.