| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın, Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ve arkadaşları tarafından verilen 447 sıra sayılı Anayasa Değişiklik Teklifi'nin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle geri çekilmesini isteyen önergelerini işleme almamasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 09.01.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Yargıya müdahale mi edeceğiz?" diyor bazı arkadaşlar. Yargı, bu ülkede hiçbir zaman bağımsız olmadı; darbe dönemlerinde özellikle ve arkasından özel yetkili mahkemeler, devlet güvenlik mahkemeleri, vesaire bütün dönemlerde aslında yargı bağımsız olmadı, hep siyaset yönetti yargıyı ve hep muhalif olan insanlar da aslında yargının bağımsız olması için ve "Bir gün mutlaka sizlere de lazım olur." diyerek yargı bağımsızlığını savundular. Şimdi, bize kimse "yargı bağımsız" falan demesin, yargı bağımsız değil, yargıya gerçekten müdahale ediliyor, bunu defalarca söyledik. 5 savcı aynı anda düğmeye basarak milletvekillerimizin, eş başkanlarımızın tutuklanmasına neden olmuştur, bunun kararını o mahkemelerin vermesini sağlamıştır. Ortada bağımsız bir yargı falan yoktur. Ayrıca, biz burada adli bir karar beklemiyoruz. Burada sağlanması gereken idari bir karardır yani milletvekillerinin buraya gelip görüşmelere katılıp -çünkü yargılanmayan yok aramızda, hepimiz yargılanıyoruz- aynı zamanda oy kullanmalarının sağlanması gerekiyor. Bunun sağlanması da mümkündür, bu istenirse yapılabilir. Bu, ayrıca, sadece Halkların Demokratik Partisini ilgilendiren bir durum değildir. Zaten dokunulmazlıkların kaldırılması bu Parlamentonun bir ayıbıdır, bunu çok net ve açık bir şekilde söylüyoruz. Bizim milletvekillerimizin, bütün il, ilçe yöneticilerimizin şu anda tutuklu, gözaltında veya rehin tutulmasının tek nedeni de aslında şimdi getirilmek istenen o tekçi, tek kişiye bütün yetkileri vermek isteyen ve Anayasa'nın aslında kendi özüne aykırı olan şu andaki Anayasa teklifine karşı muhalefetin engellenmesidir; bizim sözümüzün, sokaklarda olmamızın ya da Mecliste daha güçlü olarak sözümüzü söylememizin engellenmesidir ve bu bütün burada dokunulmazlığın kaldırılmasına "evet" diyen herkesin ayıbıdır aslında, bunu tekrar etmek isteriz, sadece Halkların Demokratik Partisinin değildir. Evet, 11 milletvekilimizin burada olması gerekir. Bu, "bağımsız" dediğiniz yargıya müdahale falan değildir, yargı da bağımsız değildir. Halkın iradesinin aslında, hani, "Anayasa halk için." falan diyorsunuz ya, Meclisten izletmiyorsunuz ya canlı yayınla... Aslında, halktan kaçırılan bir Anayasa asla halkın Anayasası olmadığı gibi, halkın vekillerinin burada olmadığı, görüşmelere katılmadığı ve oy kullanmadığı bir Anayasa teklifi de halkın falan değildir.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.