GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:05.01.2017

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 446 sıra sayılı Emekli Sandığı Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 16'ncı maddesi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, İzmir'de menfur bir saldırı sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 16'ncı maddesi, geçtiğimiz aylarda Meclisten AKP oylarıyla geçirilen 6740 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a ilişkindir. Bireysel emeklilik sistemi her ne kadar iktidar partisi tarafından Avrupa ülkeleri örnek verilerek, vatandaşlara olumlu bir algı yaratılarak sunulmuş olsa da sosyal güvenlik sistemini büyük oranda tasfiye etmek yolunda atılmış yeni ve büyük bir adımdır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de yaşanan derin bir siyasi ve ekonomik krizin yarattığı çalkantılı bir sürecin neticesinde, 2002 yılında iktidar olan AKP eliyle on dört yıldır piyasalaştırılan ve âdeta hiçleştirilen iş gücü ve emek sermayenin azami kâr hırsına yenik düşürülmüştür. Hükûmet tarafından zorunlu hâle getirilen bireysel emeklilik sistemi de bu durumun önemli sonuçlarından birisidir. Yaratılan sadaka kültürü ve hedeflenen tamahkâr bir toplum yapısı amacıyla sosyal devlet ilkesini göz ardı eden iktidar partisi, çalışanları kendi emekleriyle kazandıkları son derece düşük ücretlerden dahi zorunlu kesintiler yapmak kaydıyla özel emeklilik sistemlerine dâhil olmaya zorlamaktadır. Çalışanın ve emekçinin asgari ücretinden dahi yeni kesintiler yapmaktan çekinmeyen iktidar bireysel emeklilik sistemini yürüten özel şirketlerin ayakta kalması için de kamunun ortak bütçesinden yani hazineden çok ciddi oranda ekonomik meblağları bu sisteme dâhil etmektedir.

Değerli milletvekilleri, devlet katkısıyla bireysel emeklilik dayatması devlet kesesinden özel sigortaların finansmanı demektir. Oysaki devletin vergi gelirlerinin önemli bir bölümü zaten ücretli çalışanlardan sağlanmaktadır. Yani devlet işçilerden aldığı parayla açıkça özel finansal sermayeleri destekleyecektir. Bununla yetinilmeyecek, AKP'nin projeleri ve büyük sermaye kesimlerine yani yandaşlara aktarılan maddi imkânlar, sunulan imtiyazlar işçi ve emekçilerden alınan bu kesintilerle sağlanacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çalışanların ödediği vergilerle, çalışanlardan kesilen paralarla sermayenin beslenmesi kabul edilmemelidir. Bunu kabul etmek, yoksuldan alıp zengine vermenin yolunu daha da açmak anlamına gelmektedir. Bunun anlamı, daha fazla yoksulluk, daha fazla travma demektir. Hâlihazırda, kıt kanaat imkânlarla, iş güvenliğinden yoksun biçimlerde, uzun çalışma saatlerine maruz kalarak, her an işsiz kalma riskiyle karşı karşıya yaşadıkları bir ekonomik kriz atmosferinde, borç içerisinde yaşamlarını sürdürebilen işçilerin tasarruf yapması için zorla ceplerine el uzatmak asla çözüm değildir.

Değerli milletvekilleri, ülkede tasarruf oranları artırılmak isteniyorsa çare işçilerin gelirlerini artırmaktır. Zorla tasarruf olmaz. İşçilerin tasarruf edebilmelerine yardım etmenin en basit ve makul yolu ücretlerin artışıyla, ücretlere zam yaparak mümkün olabilir. Tasarruf yapılacaksa vergide adalet sağlanır; çok kazanandan çok, az kazanandan daha az vergi toplanır. "Vergi barışı" adı altında büyük sermaye kesimlerine, yandaşlara milyarlarca lira vergi affı getirilmez ve kamunun gelirleri artırılır.

Değerli milletvekilleri, zorunlu bireysel emeklilik sisteminin istismarlara son derece açık olduğu bilinmektedir. Bu nedenledir ki sosyal devlet ilkesine bağlı kalarak bireysel emeklilik sisteminin mevcut uygulamalarından derhâl vazgeçilmeli ve işçilerin, emekçilerin, bütün çalışanların hakları sermayeyi teşvik etmek için böylesi sistemlere kurban edilmemelidir diyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dora.