| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 04.01.2017 |
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakana, değerli çalışma arkadaşlarıma ve de bu saatte bizi izleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, şu anda 446 sıra sayılı Torba Kanun'dan konuşuyoruz. Bunun içinde çok değişik şeyler var. Biliyorsunuz, emeklinin otuz yılından sonraki ikramiyesini alıp alamayacağı, işte, yabancı bayraklı, bandıralı yatların Türk bandıralı olması vesaire vesaire. 3'üncü maddede de Harçlar Kanunu ve de uluslararası taşımacılığa ilişkin harç istisnası yolcu taşımacılığını kapsayacak şekilde değiştirilmektedir.
Şimdi, değerli arkadaşlar, ilk önce şunun altını çizmek istiyorum: İktidarın yani sizlerin içeride ve dışarıda yürüttüğünüz politikalar sonucu ortaya çıkan siyasi kriz ve OHAL rejiminin yarattığı ekonomik kriz süreci, böyle, döviz kazandırıcı faaliyetlerle aşılamayacaktır; ilk önce bunu belirtmek istiyorum.
Eğer ülkede ekonomik krizi aşmak istiyorsa, iktidarın, mevcut hukuksuz uygulamaları bırakarak, Anayasa değişikliği ve rejim tartışmalarıyla ülkeyi daha da büyük bir kutuplaşmaya iterek siyasal krizi derinleştirmek yerine demokrasiyi güçlendirerek barış ortamını sağlayacak adımları ivedilikle atması gerekmektedir. Öbür türlü, böyle göstermelik düzenlemelerle hiçbir şeyin, dövizin girmesinin vesairenin imkânsız olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.
Deniliyor ki: "Yolcu taşımacılığından dolayı." Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, son olan olaylardan sonra siz yolcuyu nasıl getireceksiniz? Değil yolcuyu, ülke dışından yük bile gelmeyecek. Onun için, ilk önce iç güvenliğimizi sağlamak zorundayız.
Biraz önce MHP Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı arkadaşım çok güzel anlattı, ben bunları aynen, bir daha tekrarlamak istemiyorum; nakliyecinin sorununu, akaryakıtını, otobanını, yok kontrolcüsünü, gümrük memurunu, kantarını, ağırlık kontrolünü vesairesini bunları anlatmak istemiyorum. Zaten onların sırtına yüklediniz; 25 ton yükü alıyor, üzerine siz 25 ton daha atıyorsunuz, sigortasını bindiriyorsunuz, MTV'sini bindiriyorsunuz, zaten o bitmiş durumda. Ancak, özellikle bu madde, yolcu yani otobüslerin yolcu, insan getirmesiyle ilgili. Kimse gelmeyecek ki Sayın Bakan.
BAŞBAKAN YARDIMCISI VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) - Merak etme.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Özellikle cumartesi akşamı -pazar sabahı- olan olaydan sonra, İstanbul Ortaköy'de olan olaydan sonra, Avrupalı zaten gelmiyordu Sultanahmet'teki patlamadan dolayı -ne Alman ne Fransız ne Belçikalı ne Hollandalı- şimdi Araplar da gelmeyecek. Yani, yolcuyu nerede bulacaksınız?
Değerli Başkanım, biz şu anda, işte gemilerin yok yabancı, Amerikan bandıralı, yok Yunan bandıralı, Türk bandıralı geçmesiyle uğraşıyoruz. Bizim konumuz o değil. Bizim konumuz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının haklarını ve can güvenliğini sağlamak.
Ben, biraz önce Sayın Bakana 3 sayfa metin gönderdim. 23/12/2016 tarihinde, Millî Savunma Bakanlığına, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına ve de Başbakanlığa... Hâlâ buna, on üç gün geçti, yazılı mektubumuza, yazılı sorularımıza cevap vermediler Sayın Bakan. Biraz önce size gönderdim bunları, umarım gönderirsiniz.
Ne yazıyor bunun içinde biliyor musunuz? Evet, işte, bunları yazıyor, bunları yazıyor. Değerli arkadaşlar, bunları yazıyor. Bunlar eğer gerçekse hepimizin ayıbı, gerçekse hepimizin ayıbı. Bunlar gerçekse hepimizin ayıbı. Bunlar kim biliyor musunuz, eğer gerçekse, görüntülerde...
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya, provokasyon yapma be!
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Osman Bey, sus!
İlk önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hakkını koruyacağız.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne alakası var? Konuşma! Konuşma! Ne konuşuyorsun?
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bir kere sus!
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Olmayan şeyi gösteriyorsun be, yakışıyor mu?
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bunlardan -on üç gün geçti- birisi Fethi Şahin, doğum yeri Konya, 26 yaşında, görev yaptığı yer Tekirdağ ve de istihbaratta çalışıyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Amerikalı "Türkiye'ye bir daha geleceğim." diyor, CHP milletvekili "Kimse gelmeyecek." diyor. Öyle şey mi olur ya? Köşe yazısına bak sen, "Bu ülkeye gelsin." diyor. Böyle bir şey yok. Açıklama yapacak.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatibi dinleyin efendim.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Diğer kişi Sefter Taş, görev yeri Kilis, 21 yaşında, piyade. İşte, bunun cevabını istiyorum ben Sayın Bakan. Bizim görevimiz burada bu çocuklar yakıldı mı, yakılmadı mı? Bu çocuklar bu dediğimiz kişiler mi, değil mi?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Değil. Konuşuyorsun ya!
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bizim görevimiz... Şu anda yatların Türk bandıralı, Avrupa bandıralı, Amerikan bandıralı olması umurumda bile değil. Bu çocuklar bizim çocuklarımız mı, değil mi? Eğer bu çocuklar bizim çocuklarımızsa vay hâlimize hepimizin.
Biz çölde kimi koruyoruz ya, kimi koruyoruz biz?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kimseyi korumuyoruz be! DEAŞ militanlarını yok ediyoruz be! Konuşuyorsun!
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bizim ilk önce 3 milyon Suriyeliyi, kontrolsüz gelen 3 milyon Suriyeliyi, bir an önce sınırlara gerekli olan kampları kurup hepsini toparlamamız gerekiyor. Kontrolsüz giriş çıkışı engellememiz gerekiyor. Siz kontrol etmediğinizden dolayı, bu gangsterlerin, bu teröristlerin, bu IŞİD'lilerin dolayısıyla işte bu kadar vatandaşımız öldü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Yılbaşı gecesi 39 vatandaş bizlerin kontrolsüzlüğü sayesinde, boş vermemiz sayesinde öldü.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya, bırak Allah'ını seversen. Kendi ülkene bak, kendi. Kendi ülkeni küçümsüyorsun be, yazıklar olsun!
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Onun için bir an önce biz kendi vatandaşımızı koruyacağız.
Sayın Bakan, bu sorunun cevabını bekliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)