| Konu: | 5 Ocak Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 95'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 04.01.2017 |
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; Adana'mız 5 Ocak 1922'de ulusal bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesi vererek düşman işgalinden kurtulmuştur. Bu şanlı tarihi yazan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Tüm hemşehrilerimizin 5 Ocak kurtuluş bayramını kutluyorum.
Adana'mız, yiğit kadın ve erkekleriyle Kurtuluş Savaşı mücadelesini vermiştir. Adana, Karaafat'ların, Çetin Remzi Yüreğir'lerin, Şeyh Cemil'lerin, Adile Onbaşıların, Osman Çamurdan'ların toprağıdır. Değil mi ki Adana millî mücadelenin başladığı kenttir. Adana'mız, tıpkı Anadolu gibi, kadın-erkek, Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Çerkez, Arap, genç-yaşlı demeden hep birlikte kurtuluş mücadelesini vermiştir ama bugün geldiğimiz noktada Adana'mız ve Anadolu, gerekirse yine hep birlikte kurtuluş mücadelesi vermeye de hazırız.
Değerli milletvekillerimiz, Kurtuluş Savaşı'nı taçlandıran, 1924'ten başlamak üzere 1937'de değişmeyen, laiklik ilkesini de içerisine alan anayasalarımızdır. Cumhuriyetin değeri ve kazanımlarıdır bunlar. İşte bugün Anayasa'nın değişmez ilkesi laiklik ilkesi ve ne yazık ki bu ilkeyi savunanlar cezaevinde. Bu ülkenin hâkimleri var, bu ülkenin cumhuriyet savcıları var, bu ülkenin adalet sarayları var ama bu ülkenin sarayları var, adaleti yok. Bu nedenledir ki Ortaköy katliamını kınamayan, bu katliamdan dolayı sosyal medyada "Oh oldu." diyen başta federasyonun bir hâkimi olmak üzere diğer tümü sokaklarda gezerken, hâlen bu konuda paylaşımlar yapmaya devam ederken ne yazık ki tek suçları -artık Türkiye'de suç- laikliği savunmak olan gençlerimiz şu anda tutuklu ve cezaevindeler. Ortaköy katliamı, Beşiktaş katliamı, Ankara katliamı ve diğer katliamlar...
Bütün bu katliamlar yaşanırken bir yönetici ya da seçilmişin istifası da yok. Konya Milletvekilimiz Hüsnü Bozkurt Ağabeyimiz burada, onun bir sözünü kullanmak istiyorum: "Bina yıkılır müteahhitler sorumludur, araba kaza yapar şoför sorumludur, tren kaza yapar makinist sorumludur. Peki, bu kadar katliam oluyor, bu kadar insanımız ölüyor, kim sorumlu? Bir tane yöneticimiz, bir kaymakam, bir vali, bir emniyet müdürü, bir bakan ya da bir başbakan istifa etmeyi hiç düşünüyor mu? Devleti yönetmek kınamak demek değildir, devleti yönetmek problemleri ortadan kaldırmaktır. Ama bugün ne yazık ki devleti yönetmek bizde teflon tava misali oldu, ne koysanız yapışmıyor.
Tüm dünya katliamları konuşuyor, Türkiye neyi konuşuyor? Başkanlık sistemini. Ben hep dile getiriyorum. Aladağ'da haftalardır elektrik yok. Aladağ'ın gündemi başkanlık sistemi olabilir mi? Ceyhan'da her seçim enerji ihtisas bölgesi sözü veriliyor. Ceyhan'ın gündemi başkanlık sistemi olabilir mi? Tufanbeyli'de açılan termik santral hâlen yarım faaliyet göstermesine rağmen, külü ve suları kirletmesiyle köylüleri zehirlemeye başladı bile. Tufanbeyli'nin sorunu başkanlık sistemi olabilir mi? Yüreğir'in, Seyhan'ın, Sarıçam'ın ve Çukurova'nın tüm insanları işsizlikten kırılıyor, her gün onlarca telefon alıyoruz iş isteyen. Bu insanların sorunu başkanlık sistemi olur mu?
Adana neyse değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye de odur. Adana'nın sorunları, Adana'nın gündemi neyse Türkiye'nin de sorunları ve gündemi odur. Ama ne yazık ki görüyoruz ki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Devamla) - ...AK PARTİ'nin, AKP'nin gündemi Türkiye'nin gündemi değil, AKP'nin gündemi başkanlık gündemidir. Ama ben buradan açık ve net ifade etmek istiyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisinde Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece, Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partililer olduğu sürece ne laiklikten ne de cumhuriyetin kazanımlarından ödün vermeyeceğiz.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)