| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 09.10.2012 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN TANRIVERDİ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken yüce heyetinizi şahsım ve grubumuz adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, yerel yönetimler bir ülkenin kalkınmasının temel dinamiğidir. Yerel yönetimleri güçsüz, şehirleri imarsız, alt ve üst yapısı yeterli olmayan, sosyal donatı alanları bulunmayan ülkelerin gelişmişliğinden, refahından bahsedilemez. Yerel yönetimler ülkelerin aynası gibisidir. Yerel yönetimlerin gelişmiş olduğu ülkelerde demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin de geliştiğini görebilirsiniz çünkü yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir, kılcal damarlarıdır. Yerel yönetimler, toplumların en çok hizmet beklediği, hemen yanı başında olmasını istediği ve ulaşabildiği ilk kamu kurumlarıdır. Artık sıradan bir yerel yönetim anlayışı yerine, yaşanabilir, yaşam kalitesi yüksek, ulusal ve uluslararası ilişki kurma kapasitesi artan kentler oluşturacak bir vizyona, hizmet odaklı ve insan merkezli bir hizmet anlayışına ihtiyaç vardır.
İçinde bulunduğumuz süreç içerisinde, yani AK PARTİ iktidarları döneminde yerel yönetimlerimiz altın çağını yaşamaktadır. Belediye, il özel idareleri, mahallî idare birlikleri yasaları günümüz ihtiyaçlarına göre revize edilirken, öte yandan, vatandaşlarımızın yıllardan beri ötelenen sorunlarına da çareler üretilmiş, çözümler getirilmiştir. Türkiye'nin topyekûn kalkınması, yörelerimizin hizmette geri kalmaması için, yerel yönetimlere ayrılan payların, kanununda belirlenen kriterlere göre eşit şekilde, adalet ve hakkaniyet içerisinde dağıtılması sağlanmıştır. Belediyeler arasında kesinlikle bir ayrım yapılmamıştır. BDP'nin değerli milletvekilleri burada olsaydı kendilerine buradan çok net açıklamalarda ve cevaplarda bulunacaktım ancak kendileri yok, yüz yüze geldiğimizde konuşuruz.
Özellikle Sayın Tan burada ifade ettiler, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kredilerinden söz ettiler. Elbette bu farklılık vardır ancak bu farklılık AK PARTİ İktidarımız eşit davranmadığından değil, belediye başkanlarının hizmet üretmesinden, proje üretmesinden kaynaklıdır. Bahsettiği Belediye Başkanı proje üretememiş, kredi alamamışsa bunun sorumlusu ve suçlusu elbette İktidarımız değildir. Ve özellikle KCK operasyonlarında bu belediyelerin imkânlarını nerelere harcadıklarını çok net bir şekilde görüyoruz. Dolayısıyla bu kıyaslama yerinde bir kıyaslama değildir ve doğrusu İktidarımıza atılmış bir iftira olarak görüyorum. İnşallah yüz yüze geldiğimizde kendilerine de detay açıklamalarda bulunacağım.
Tabii ki değerli kardeşlerim, değerli milletvekillerimiz; Sayın Bal da burada ifade ettiler. Kendileri yok ama değerli temsilcileri burada. "Belediyelere zulmedilmiştir." ifadesini kullandılar. Kesinlikle ifade ediyorum ki AK PARTİ iktidarları döneminde hiçbir belediyeye ayrım yapılmadığı gibi zulüm de yapılmamıştır, ellerinden tutulmuştur.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Adana Belediyesini ifade edemezsiniz, izah edemezsiniz.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Sayın Şandır, Adana Belediyesi suç işlemiştir, hukuk tutuklamıştır. Onun dışında yargının yaptığı uygulamaları İktidarımızın yanlı tutumu olarak değerlendirirseniz elbette bu doğru değildir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Şarkikaraağaç Belediyesini iki sene görevde tuttunuz. Kalpazanlık suçundan, kalpazanlık suçundan...
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Aynı şekilde, hangi belediye, hangi belediye başkanı içeri alınmışsa?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Adalet ve Kalkınma Partili Şarkikaraağaç Belediye Başkanını iki sene görevde tuttunuz. Bak örnek veriyorum.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - ?hangi belediye başkanı tutuklanmış ise kesinlikle İktidarımızın adaletli uygulamasından kaynaklı değildir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yapmayın; hayır, hayır.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Hüseyin Bey, başka şey konuşun.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Yargıya karşı hesap vermektedirler, vereceklerdir. Ben suç işlemişsem, aynı şekilde, yargı yakama yapışacak, hesabını vereceğim. Dolayısıyla, kesinlikle bu konuda İktidarımızın haksız davranış içinde olmadığını bilmeliyiz, partizan yaklaşım içinde olmadığını bilmeliyiz. Sayın Şandır özellikle hatırlar iktidarları dönemini. Özellikle 1999 depreminde, depremde yerle bir olmuş belediyeye yardım edilmediği hâlde rüzgârın bile üfürmediği, sallamadığı birkaç belediyeye yardım yapıldığını siz biliyorsunuz. Dolayısıyla, iktidarınız dönemindeki partizanlığı bizde göremezsiniz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Hüseyin Bey, ismini koyarak konuşmanız lazım. Hangi belediye?
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Bizde göremezsiniz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hangi belediye Hüseyin Bey?
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Bunları yazılı olarak size söyleyeceğim.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yok, öyle değil; hayır, hayır.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Yazılı olarak vereceğim size.
Değerli arkadaşlarım?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Keşke oraya ismiyle çıksaydınız Hüseyin Bey.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Bayındırlık Bakanlığı kayıtları ortadadır.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bu iftirayı attıktan sonra "Size ayrıca bildiririm." demek size yakışmıyor.
BAŞKAN - Sayın Korkmaz, lütfen hatibe müdahale etmeyelim.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Bayındırlık Bakanlığı kayıtları ortadadır, bunları da tek tek size ifade edeceğim.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hayır, hayır; yapmayın.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Topluma ifade edin.
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, artık belediye başkanlarımız bizim yaptığımız uygulamalarla, düzenlemelerle, dışarıda kardeş belediyeler aramıyor, yurt dışındaki belediyeler Türkiye'ye gelerek kendilerine kardeşlik talebinde bulunuyorlar, kardeş belediye arayışı içine girdiler. Bizim bilgimizden, birikimimizden, tecrübelerimizden yararlanmak istiyorlar. Bunlar elbette ülkemiz adına sevindirici gelişmelerdir. Şüphesiz bunun en canlı ve güzel örneği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın UCLG'nin, yani Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatının 3'üncü Kongresi'nde Başkanlığa seçilmiş olmasıdır. Sayın Topbaş aynı zamanda Birlemiş Milletler HABITAT Yerel Yönetimler Danışma Kuruluna da Başkanlık etmektedir. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkan Yardımcılığını da Antalya Muratpaşa Belediye Meclis Üyemiz yürütmektedir. Ayrıca, birçok belediye başkanımız uluslararası kurum ve kuruluşların üst yönetimlerinde görev almıştır. Bunlar Türkiye'nin yerel yönetimlerinin yurt içindeki başarılı çalışmalarının neticesinde olmuştur. Türkiye'nin medeniyet yarışında geri kalmaması için yasal düzenlemeleri çağın gereklerine göre revize ederken öte yandan kurumların küresel rekabet edebilme kapasitelerini artırmayı amaçlıyoruz. Çünkü değerli arkadaşlarım, yerel yönetimlerin temelinde insani değerler vardır, demokratik değerler vardır.
Değerli arkadaşlarım, yerel yönetimler alanında geçmiş dönemlerde görülen olumsuz uygulamalara AK PARTİ iktidarları döneminde son verdik. Belediyelere mali ve idari yönden özerklik getiren düzenlemeleri yaptık. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na çekince konulan maddeler yine bizim dönemimizde mali ve idari özerkliği sağlayan ademimerkeziyetçilik anlayışıyla, yerellik ve yerindelik ilkelerine dayalı olarak yapılan yerel yönetimler reformu ile fiilen ortadan kaldırılmış, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na uygun hâle getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, görüldüğü gibi yerel yönetimler ülkelerin en önemli, demokrasinin yerleşmesi, gelişmesi ve kökleşmesi için de en hayati kurumlardır. Böylesine önem taşıyan kurumları oluşturan, belirleyen seçimlerin de sağlıklı, huzurlu ve güvenli ortamlarda yerine getirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde mahallî idareler seçimleri Anayasa'mızın 127'nci ve 2792 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'un 8'inci maddesi gereğince beş yılda bir yapılmaktadır.
1930'dan günümüze kadar toplam 14 mahallî idareler seçimleri yapılmış ve en son seçim de bildiğiniz gibi 29 Mart 2009'da gerçekleştirilmiştir. Mart ayı sonunda yapılan seçimler için seçim takvimi ocak ayında başlamaktadır. Zorlu kış şartlarında geçen seçim dönemlerinde ne yazık ki bir çok üzücü hadise yaşanmıştır. Olumsuz koşullar ve hava muhalefeti nedeniyle ulaşım zorlukları ve buna bağlı kazalar meydana gelmektedir. Hâlâ hafızalarımızda tazeliğini koruyan o üzücü olayda, 25 Mart 2009 tarihinde Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu yerel seçim propagandası için Kahramanmaraş'tan Yozgat'a geçerken helikopterinin düşmesi sonucu kaybetmiştik. Bir kez daha kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabrı cemil niyaz ediyorum, mekânı cennet olsun. O tarihte yaşanan bu elim gelişmenin ardından, hatırlarsanız, bütün siyasi parti temsilcileri kış şartlarında seçim yapılmamasını, seçim tarihinin daha uygun bir zamana alınması gerektiğini ifade etmişlerdi.
Değerli milletvekilleri, demokrasinin temel unsurlarından olan propaganda, vatandaşların bilinçlenmesini, siyasi partiler hakkında yeterli bilgiye erişmesini ve seçimlere etkin bir şekilde katılmasını sağlayan önemli bir araçtır. Ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle kış aylarındaki seçim dönemi bütün bölgelerimizde zorlu geçmekte ve vatandaşlarımız seçimlere katılmakta zorluklar yaşamaktadır. Siyasi partilerimiz ve adaylarımız da seçim çalışmalarını istenildiği gibi yürütememek-tedir. Bugün üzerinde konuştuğumuz bu değişiklik, Anayasa'ya eklenecek bir maddeyle, siyasi partilerimizin ve yerel yönetim organlarına seçilecek adayların seçim çalışmalarında vatandaşlarımızla iletişimini ve etkileşimini daha kolay kılacak ortamların sağlanmasını amaçlamaktadır.
Mahallî idareler seçimlerinin anlattığım şartlarda yapılmasının hem siyasi partilerimiz hem adaylarımız hem de o ağır kış şartlarında demokratik haklarını sandığa giderek kullanmak isteyen vatandaşlarımız için büyük bir zorluk hâline geldiği herkes tarafından kabul edilmektedir. Konunun kamuoyunda son zamanlarda daha güçlü olarak dile getirilmesi sonrasında grup başkan vekillerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinde Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi gruplarıyla temasa geçmiştir. Yapılan görüşmelerde ana muhalefet partisi seçimlerin öne alınmasına ilke olarak "Evet." demiş, ancak seçim tarihi konusunda mutabakat sağlanamamıştır. Milliyetçi Hareket Partisiyle yapılan görüşmelerde ise Milliyetçi Hareket Partisinin olumlu yaklaşımıyla mutabakat sağlanmış ve konu olgunlaşmıştır. AK PARTİ ve Milliyetçi Hareket Partisi grupları mahallî idareler seçimlerinin beş yılda bir ekim ayının son pazar günü yapılması, 30 Mart 2014'te yapılması gereken seçimlerin 27 Ekim 2013 tarihinde yapılması hususunda uzlaşmışlardır. Ardından hazırlanan kanun teklifi 309 milletvekilimizin imzasıyla Genel Kurul gündemine gelmiştir. Anayasa Değişikliği Hakkında Kanun Teklifi'ne atılan imzalar da göstermektedir ki, bu imzaların başında Sayın Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Milliyetçi Hareket Partisinin Değerli Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin imzaları bulunmaktadır. Ardından hazırlanan bu kanun teklifini -Anayasa değişikliğini- bugün burada konuşuyoruz. Anayasa Değişikliği Hakkında Kanun Teklifi'ne atılan imzalar da, değerli milletvekili arkadaşlarım, göstermektedir ki, Türkiye büyük bir mutabakatla seçimlerin kış şartları yerine daha uygun bir tarihe alınmasında hemfikirdir. Bu düzenleme ile seçim tarihinin iklim şartlarının daha elverişli olduğu ekim ayının son pazar gününe alınması öngörülmektedir. Geçici madde yürürlüğe girdikten sonra, 2014 yılının Mart ayının son pazarında yapılması gereken ilk mahallî idareler genel seçimi 27 Ekim 2013 tarihinde yapılacaktır. Bazı siyasilerin dile getirdiği gibi bu teklif seçmenin iradesine müdahale değildir, demokratik haklarını daha kolay ve sağlıklı bir ortamda kullanmasını sağlamaktır.
Değerli milletvekilleri, mahallî idareler seçimlerinin beş ay öne alınması kış şartlarındaki zorlukların yaşanmaması yanında belediye başkanlarının hizmet dönemlerinin başında kendi plan ve projelerine rahatça başlayabilme imkânını da getirecektir çünkü mart ayında yapılan seçimler sonrasında yeni göreve gelen belediye başkanları bir önceki belediye başkanının bütçesi ile bir yılını geçirmek zorundadır. Martta yapılan seçimler sonrasında yerel iktidara gelen başkan, vaatlerini yerine getirmek için bir yıl beklemektedir. Bu da zaman kaybıdır, zaman israfı olmaktadır. Bu değişiklik ile belediye başkanlarımız ekim ayında seçilecek, kasım ve aralıkta yapacağı planlamayla kendi bütçesini oluşturacak, kendi plan ve projelerine başlama imkânına sahip olacaktır.
Değerli milletvekilleri, ayrıca 2014 yılı içerisinde Türkiye'de ilk kez halkın seçeceği ilk Cumhurbaşkanının seçimi yapılacaktır. 28 Ağustos 2014'te göreve başlayacak olan yeni Cumhurbaşkanının seçimi için seçim sürecinin altmış gün önce başlayacağını düşünürsek iki seçimin birbirine çok yakın olması ülkemiz için de sıkışık bir takvime neden olacaktır. Mahallî idareler seçimlerini beş ay öne alarak hem daha elverişli şartlarda bir seçimi yapacağız hem de 12'nci Cumhurbaşkanı seçimini daha sağlıklı bir ortamda yapma imkânını bulmuş olacağız. Ayrıca yapılacak ilk mahallî idareler seçiminin başlangıç tarihi ve oy verme gününe ilişkin hükümleriyle ilgili ortaya çıkabilecek belirsizliklerin giderilmesi ve uygulamada tartışmaya yol açacak farklı görüşlerin önüne geçilmesi amacıyla Anayasa'nın 67'nci maddesinin son fıkrası hükmünün 1 Ocak 1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'un sadece seçimin başlangıç tarihi ve oy verme gününe ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaması öngörülmektedir. Yani Anayasa'nın 67'nci maddesinin son fıkrası hükmü bu düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacaktır.
Türkiye demokrasisinin 15'inci yerel yönetimler seçiminin şimdiden ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini temenni ediyor, yapılacak olan değişikliğin de yerel yönetimlerimize ve milletimize yeni kazanımlar getirmesini diliyorum.
Sözlerime son verirken tekrar hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)