GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tümü münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:16.12.2016

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bütçemizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.

Başta Maliye Bakanımız ve Hükûmetimiz olmak üzere, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, hakaret etmeden katkı sağlayan muhalefet partisi sözcülerine ve aziz milletimize tekrar teşekkür ediyorum.

Konuşmama başlarken bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum.

AK PARTİ'ye 15'inci kez bütçe yetkisini veren aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum.

Aziz milletimiz, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırabilecek en güçlü hakemdir. Milletimiz mümeyyizdir, milletimiz aklıselimdir, milletimizin asla ve asla vasilere, vesayete ihtiyacı yoktur. "Millet bilmez, millet anlamaz, millet karar veremez." felsefesiyle kerameti kendilerinden menkul sananları ve şizofrenik yapıları, durumdan vazife çıkaranları aziz milletimiz siyaset mezarlığına defnetmiştir, Allah rahmet eylesin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütçemiz millî ve yerli bir bütçedir, bütçemiz adaletten, hakkaniyetten yana bir bütçedir. Sünni'siyle, Alevi'siyle, Türk'üyle, Kürt'üyle, garbıyla, şarkıyla, evet mazlumların bütçesidir, dünya zalimlerine korku salan bir bütçedir, mazlumlara, yetimlere güven veren bir bütçedir, bereketli bir bütçedir. O nedenle, Sayın Başbakanımıza ve Hükûmetimize tekrar teşekkür ediyorum böyle bir bütçe getirdiği için. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Evet, peki, nasıl oluyor da AK PARTİ'ye 15'inci bütçeyi yapmak üzerine millet yetki veriyor? Burada o kadar şeyler söyleniyor ki... 4'üncü dönem milletvekiliyim -Allah'a hamdolsun- her dönem muhalefet sözcüleri gelir, bütçeleri kötüler, AK PARTİ yönetimini kötüler ama her ne hikmetse aziz millet, 15'inci bütçe yapma yetkisini bize, muhalefeti karşı tarafa verir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Milletimize ne kadar şükretsek azdır diye düşünüyorum, Allah'a hamdolsun.

Evet, Türkiye herhangi ülkelerden biri değil. Dünya devletleri arasında merkezî öneme sahip, tarihî geçmişi ve medeniyeti olan büyük bir ülkedir. Büyük imparatorlukların bahçesi üzerinde kurulmuştur bu ülke. AK PARTİ'nin kuruluş gayesi insan ve millete hizmet etmekti. İşte, Türk milletinin geçmişten gelen bu kültürü ve bilincini Gazi Mustafa Kemal'in "Bugüne kadar ülke için taş üstüne taş koymuş, çalışmış herkese şükran borçluyuz." demesini de dikkate alarak bir tespitte bulunulmuştur, AK PARTİ bu tespitle iktidara yürümüştür ve biz her daim söylemişizdir, "Bu partiyi millet kurdu, biz tabelalarını taktık." Ancak şunu da görmek durumundayız: Şair Orhan Veli'nin dediği gibi, bu ülke için kimlerin sadece nutuk attığını kimlerin de taş üstüne taş koyduğunu milletimizin görmesi lazım. Her şeyden önce, başarılan her şeyi aziz milletimiz yapmıştır. Biz her alanda cumhuriyetin rekorlarını kırdık diyorsak, aslında cumhuriyetin rekorlarını kıran cumhurun ta kendisidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, Türkiye'nin gelmiş olduğu mesafeyi küçümseyen AK PARTİ işte buna itiraz etmiştir, milletle beraber itiraz etmiştir.

Değerli milletvekilleri, 1945'te Almanya, Japonya yerle bir olmuşken 1970'lerde uzaya gidiliyordu, 1990'larda kapalı rejimler bitiyordu ama bütün bu süreçte, Türkiye, maalesef enerjisini iç meselelere, darbelere, askerî vesayetlere, teröre, koalisyonlara heba etti. Daha 1930'larda, Gazi Mustafa Kemal boğaz köprüsü için, uçak sanayisi için, millî savunmanın gelişmesi için hükûmetlerine talimat vermesine rağmen ilgili bakanlar bunu savsakladı ve yerine getirmedi. Bakın, şimdi, köprüye karşı çıkanlara, üçüncü havaalanına karşı çıkanlara... Gazi Mustafa Kemal görevde olsaydı, şu an sağ olsaydı Cumhuriyet Halk Partisine ne derdi, ben de merak ediyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Evet, iktisat tarihçisi, Cumhuriyet Halk Partisinin de felsefesini örnek aldığı İdris Küçükömer ve merhum yazar Kemal Tahir'in de dediği gibi, Türkiye'de sağı sol, solu da sağ temsil etmiştir. O nedenle, şu an Cumhuriyet Halk Partisinin ideolojisini tekrar değerlendirmesi gerekir.

Sonraları ise "zamanımız darbeler", "Cumhuriyet tehlikede, laiklik elden gidiyor.", "irtica" paranoyalarıyla, koalisyonlarla, daha sonra PKK belasıyla, terör ve alçak FETÖ darbesiyle karşılaşacaktı milletimiz. Maalesef, PKK, DAİŞ, FETÖ ve benzeri alçak yapılar gencecik bedenleri, milletimizin geleceğini, emeğini, gençlerimizin alın terini, milyarlarca dolarlarını, hayallerimizi, heyecanımızı heba etti.

İşte AK PARTİ buna itiraz etti değerli milletvekilleri. Eğer bu süreçler olmasa idi bugün dünya sıralamasında Türkiye en ön sıralarda olmaz mıydı? Ama, asla umutsuz olmayalım, umudumuzu yitirmeyelim. Allah'ın izniyle, geç olsa da bunu başaracağız. Biz diyoruz ki kıskanç değiliz. Bunu hep beraber, bütün siyasi parti grupları olarak başaralım diye düşünüyoruz. İşte, bu nedenle, AK PARTİ 2023, 2053 ve 2071 vizyonunu ortaya koydu. İnşallah, bunu da hep beraber gerçekleştireceğiz. AK PARTİ'ye hep şunu sordular: "Peki, bunları yapacaksınız ama nasıl yapacaksınız? Kaynak nerede?" Bugün de aynı soruyu soruyorlar, kurulurken de aynı soruyu sormuşlardı. Evet, o gün de o cevabı verdik, bugün de o cevabı veriyoruz: Kaynak AK PARTİ'dir, kaynak Türkiye'dir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milleti ile devleti arasında zaaf alanı oluşturarak vehimler, korkular üreterek, milletin maneviyatını kırarak, toplumu tehdit ederek, siyaset yapmaya hiç kimse kalkmasın, hiç kimse devlete ve millete efelenmesin. Devlete ve millete efelenme olmaz, milletin efendisi olur, o da hizmet etmekle olur. Millî irade hiçbir siyasal psikiyatri çabasıyla zedelenemez, kısıtlanamaz. Siyaset üretmek istiyorsanız işte meydan, işte millet; millete gideceksiniz, milletin değerlerine talip olacaksınız, temel hak ve hürriyetlere sahip çıkacaksınız, tezlerinizi millete kabul ettireceksiniz, onay alacaksınız, vekâlet alacaksınız ve terörle aranıza, siyaset ile terör arasına kırmızı çizgi çizeceksiniz. Aksi hâlde millet ve tarih sizi çizecektir.

Diğer yandan, ülkemizde gerilim tiyatrosu sahnelendi. Aktörleri ulusal şer odaklarının Türkiye taşeronlarıydı. Alçak FETÖ terör örgütü, 17-25 Aralıkta, 15 Temmuzda tiyatro sahnesinin finalini yaptılar ama aziz milletimiz canları pahasına, kanları pahasına bu tiyatroyu vizyondan kaldırdı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; millî birlik ve kardeşlik içinde bugünlere geldik, kenetlenerek, geleceğe hep beraber yürüdük, hep beraber yürüyeceğiz. Allah'ın izniyle, ne FETÖ ne DAİŞ ne de türevleri engel olamayacak, ezip geçeceğiz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Hepimiz millete gidiyoruz, milletten yönetime talip oluyoruz. Millete diyoruz ki: Sizin problemlerinizi çözeceğiz, refah seviyenizi yükselteceğiz, Türkiye'yi dünyayı en saygın ülkelerinden biri hâline getireceğiz, temel hak ve hürriyetleri genişleteceğiz. Millet bunun için bizlere oy veriyor; bizlere de oy veriyor, sizlere de oy veriyor ve milletle bir sözleşme imzalıyoruz, yetki alıyoruz. Kimimiz yasama kimimiz ise muhalefet görevi yapıyoruz ancak Allah aşkına soruyorum: Hangi millet 14-15 yaşındaki çocukların bedeninde bomba patlatarak yüzlerce masum insanı katleden cinayet şebekelerine destek olsun diye yetki veriyor? Hangi millet kendisini korumakla görevli polisimizi, askerimizi şehit eden cinayet şebekelerine destek veriyor? Yine soruyorum: Hangi millet dişinden, tırnağından artırarak verdiği vergilerle maaşını ödediği siyasilerin millet kürsüsünden, bu kürsüden millete, vatana, devletin bekasına hakaret yağdırmasını istiyor? Saygıdeğer milletvekilleri, hangi millet Türkiye'yi bölmek isteyen şer odaklarının değirmenine su taşımanızı istiyor? Hangi millet askerimizin, polisimizin, vatandaşımızın kanını akıtan canilerin cenazelerine gitsin diye yetki veriyor?

Böyle bir millet, böyle bir yetki yok ama siz varsınız, milletin emanetine ihanet ediyorsunuz. Biz size dedik "Ya siyaset, ya ihanet." Tercih edeceksiniz. 1990'lı yılları hep beraber yaşadık, devlet acı tecrübelerden dersler çıkardı ama sizler dersler çıkarmadınız. Sizler de hiçbir zaman muhasebe yapmayı, kendi aranızda "Biz neden hata yaptık?" demeyi düşünmüyor musunuz? Tutuklanıyorsunuz, "Milletvekili tutuklanır mı? Öyle şey mi olur?" Tabii ki milletvekili tutuklanmaz, tutuklanmamalı, demokrasilerde böyle şey olmamalı ama milletin vekilisiniz, hiç empati yapıyor musunuz "Nerede yanlışlık yaptık?" diye? Gencecik Kürt çocukları dağlara çıkarken ne düşünüyorsunuz Allah aşkına? Kürt çocukları ölürken, Türk çocukları ölürken, suçsuz günahsız canlar şehit olurken siz ne yapıyorsunuz?

Samimiyseniz, AK PARTİ döneminde, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, her türlü riski alarak, âdeta baldıran zehri içerek bir ortam oluşturulmuştu ama ulusal şer odakları rahatsız oldu. Allah aşkına, siz ne yaptınız onların havuzuna su taşımaktan başka?

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, siyasi partilerimiz, tek tek milletvekillerimiz Meclisin ve milletin saygınlığına, milletin birliğine, beraberliğine sahip çıkmak zorundadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAMAZAN CAN (Devamla) - Sayın Başkan, bitiriyorum.

BAŞKAN - Sayın Can, toparlar mısınız lütfen.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Evet, artık tercih zamanı geçmek üzere, ya "siyaset" diyeceksiniz, milletle beraber olacaksınız, teröre karşı çıkacaksınız ya da ihanet ederek bedel ödeyecek, maalesef, hain olacaksınız. Ama biz asla ve asla ihanet edenleri değil siyaset yapanları tercih ediyoruz. Buyurun, tercihinizi yapın, millete biat edin. Sahi, siz yetkiyi milletten almadınız mı? Elinde silahla suçsuz günahsız insanları katleden cinayet şebekelerini övmek, desteklemek... Eğer Kandil'den korkuyorsanız gerekirse devlet sizi korur ama samimi olun, samimi. Cesaret, adamlık, mertlik, insanlık, yiğitlik ve kahramanlık teröre karşı durabilmektir, taşeron olmamaktır. Ya siyaset yapınız, terörle siyaset arasına mesafe koyunuz ya da onurluca istifa ediniz diyor, bütçemizin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, Allah yâr ve yardımcımız olsun diyor, tekrar hepinizi, Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)