| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 15.12.2016 |
CHP GRUBU ADINA EREN ERDEM (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 10 Aralıkta İstanbul'da gerçekleşen terör saldırısını bir kez daha lanetleyerek başlamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bütçe maratonunun sonuna geliyoruz. Bir bütçe hazırladınız; el çokluğuyla kaldırarak, indirerek geçiriyorsunuz. Bütçenizde bolca rakam var ama bu bütçede mazlumlar yok, emekliler yok, taşeron işçi yok, öğrenciler yok, yurt yok, burs yok, asgari ücrete zam yok, kadınlar yok, çevre yok, kültür, sanat yok; gerçi sayenizde artık, bütçe yapacak para da yok arkadaşlar. Para yok ama olsun, hayatta paradan çok daha değerli şeyler var. Mesela, davası zorla kapatılmış Mavi Marmara mağdurları var, KHK'yla işinden atılmış, hiçbir suçu olmaksızın işinden atılmış mağdur öğretmenler var, öğretmensiz bırakılmış öğrenciler var, bu bütçeye vergileriyle katkı sunup ibadethanesine hizmet almak şöyle dursun her fırsatta horlanan, itilip kakılan Aleviler var, tutuklu gazeteciler var, açlığa terk edilmiş asgari ücretliler var.
Sayın Bakana sormak istiyorum, asgari ücretli çalışanların Mehmet Cengiz kadar değeri yok mu? (CHP sıralarından alkışlar) Peygamber Efendimiz'in bir sözü var: "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." Şimdi, bu söze kulak vermediğimiz takdirde ne kadar bu sözü taşıdığımızı iddia edebiliriz? Açlık sınırının altında asgari ücretliler inim inim inlerken nasıl yatağa girip de başımızı yastığa koyabiliriz? Tabii, Cengiz'in vergi borcunu sıfırlarken gösterdiğimiz hassasiyetin yarısını asgari ücretlilere ne zaman göstereceğiz, bunu sormak lazım.
Ee, bütçeye geri dönelim. "Adana Otogarı'nda annesinin kucağında açlıktan ölen 1,5 yaşındaki Garam bebek." dediğimiz zaman "Köprü yaptık." diyorsunuz. "Samsun'da açlıktan ölen Kübra bebek." diyoruz "Köprü yaptık." diyorsunuz. Akşama kadar mültecilerden bahsediyorsunuz. Evet, mültecilerin bir şekilde korunması erdemli bir davranıştır. Biz de "İzmir'de 3 yaşında Nouf bebek açlıktan hayatını kaybetti." diyoruz; "E, köprü yaptık." diyorsunuz.
Sayın Bakan, Hükûmetsiniz, köprü de yapacaksınız, yol da yapacaksınız ama şöyle bir sorun var: Köprüyü yaparken köprüden geçişlerdeki tahsilatı da dolarla yapmayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar) Özellikle de doların yükseldiği bu dönemde bu işlere dikkat edeceksiniz. Bu köprüleri yaparken başka köprüleri de yıkmayacaksınız.
Gazze dediniz, Mavi Marmara'yı işte gördük, İsrail'e teslim ettiniz. "Emevî Camisi'nde namaz kılacağız." dediniz, Halep bugün kan gölüne dönmüş durumda. Suriye lirası -arkadaşlar, çok ilginç bir veri, bilen var mı, bilmiyorum- Türk parası karşısında yüzde 10 değer kazandı. "Dünya liderimiz" dediniz, Esad'la aynı klasmana sıkışıp kaldınız. Arkadaşlar, IŞİD hücreleri... İzlediniz, gördük defalarca. Aynı şekilde, Ankara'da katliam yapıldı, katillerin defalarca tutuklanıp serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Devlet FETÖ'ye, ordu NATO'ya, dış politika da Putin'e teslim edildi. (CHP sıralarından alkışlar) Biz bunlardan bahsedince "Uzaya uydu fırlattık." dediniz. Evet, güzel, uydu fırlattınız ama oradan sadece yandaşların yayın yapacağı bir zemin yarattınız. Halkın vergisiyle halka sövdürdünüz, uysa da uydurdunuz, uymasa da uydurdunuz arkadaşlar.
Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; bu halka çok büyük bir haksızlık ediyorsunuz. Niçin, biliyor musunuz? Ekonomiyi çökertirsiniz, halk dolar bozdurur; FETÖ'yü devlete yerleştirirsiniz, gelir darbe yapar, halk canıyla, kanıyla bunun bedelini öder; halktan topladığınız vergilerle sosyal medya trollerine maaş verdirirsiniz, halkın seçtiği vekillere küfrettirirsiniz ve halk buna da susar; aldatılırsınız, susar; açlığa mahkûm edersiniz, sabreder; ama unutmayın, cumhuriyetini, demokrasisini elinden almaya kalkarsanız gelir, sandıkta demir yumruğunu indirir arkadaşlar, bunu unutmayalım. (CHP sıralarından alkışlar)
İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Demir yumruğu defalarca yediniz, hâlâ akıllanmadınız.
EREN ERDEM (Devamla) - Bu halk, Amerikan emperyalizminin maşası olan faşist FETÖ darbesine nasıl direndiyse...
İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Demir yumruğu defalarca yediniz, hâlâ konuşuyorsunuz.
EREN ERDEM (Devamla) - ...cumhuriyeti yıkmaya çalışanlara da sandıkta mutlaka hesabını soracaktır.
Ama, bakın, ben size hodri meydan diyorum bir konuda, Sayın Grup Başkanınız İlknur Hanımefendi'ye de buradan çağrı yapıyorum: Gelin, bu Meclise getirdiğiniz Anayasa paketini, bugüne kadar yaptığınız gibi yapmayın, hep beraber TRT'yi organize edelim, bütün siyasi parti liderleri çıksın, halkın önünde şeffaf biçimde bu Anayasa paketini tartışsın. Var mısınız? Varsanız buyurun, bunu yapalım. (CHP sıralarından alkışlar)
İBRAHİM HALİL YILDIZ (Şanlıurfa) - Milletten korkmayın, korkmayın.
EREN ERDEM (Devamla) - Televizyonları ele geçirdiniz, gazeteleri ele geçiriniz, sizin gibi düşünmeyen herkesi cezaevine tıktınız. Buyurun, benim söylediğim öneriyi yapalım, halk ak koyun kara koyun, neyin nasıl olduğunu görsün.
Sayın Bakan, bakın, size bir örnek vermek istiyorum. Sizin Basın İlan Kurulu üzerinden sahte tirajlarla, sahte tirajlarla arkadaşlar, bugün bu tiraj listesindeki gazetelerin yüzde 90'ı, özellikle de bizim "havuz medyası" diye tanımladığımız gazetelerin tirajlarının yüzde 90'ı sahtedir arkadaşlar. Ben gazeteci kökenli biriyim, o işleri nasıl yaptıklarını da biliyorum. Akşama kadar bu gazeteler muhalefete saldırıyor. 28 Şubat medyanız sizin vekillerinizin de yer aldığı Selam Tevhid dosyasına defalarca "kumpas" dedi. FETÖ'cüler yaptı, "Selam Tevhid dosyası kumpas." Bu grupta arkadaşlar Selam Tevhid dosyasında adı geçen bir sürü kişi var, ben de onlardan biriyim. Birçok insan bu dosyada örgüt üyesi olarak anıldı. Bakın, şimdi, sizin bu beslediğiniz havuz medyası ne yaptı arkadaşlar? Medyanız diyor ki: "Bu dosya kumpastır, sahtedir, kurgudur ama sadece Eren Erdem'in adının geçtiği yerler doğrudur." Akşama kadar Fetullah Gülen'in Selam Tevhid dosyasındaki haberlerini şişirip şişirip parlatıyor. Bizim orada şöyle bir çağrımız var bu havuz medyasına: Açsınlar, madem bu Fetullah'ın dosyası bu kadar gerçek, içindeki bütün ifadeleri yayınlasınlar da halk bunu görsün diyorum arkadaşlar. Bu 28 Şubat medyasının çok çok ilerisinde olan bir durumdur değerli arkadaşlar. İftira, yalan, dolan, bu medya hedef gösteriyor, kaç yaşında MS hastası Hüsnü Mahalli tutuklanıyor, cezaevine koyuluyor. Kabul edilebilir bir şey mi, vicdanınıza sığıyor mu, hangi örgütün üyesi, hangi örgütle ilişkisi olduğu iddiası var? Hiçbir şey.
Arkadaşlar, medyanız tetikçi, yargınız paketçi, köprü geçiş ücretiniz dolarlı, reisiniz atarlı, sermayeniz Katarlı, müsteşarınız byLock'çu, kabineniz biatçı, sarayınız kaçak, piyasa tahminleriniz uçuk, Anayasa'nız kaçık, madenleriniz göçük, sağlık sisteminiz bitik, kaşlarınız çatık, istihbaratınız batık. Olmaz arkadaşlar, böyle bir düzen yok, böyle bir dünya yok. Bu hâl, OHAL değil arkadaşlar, öyle bir şey yok. (CHP sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sonuç; CHP muhalefet.
EREN ERDEM (Devamla) - Şimdi, İsmet Uçma buradaysa eğer... AKP'li İsmet Uçma'nın çok güzel bir hizmeti var, Türkiye'ye büyük bir hizmeti var.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sonuç; CHP muhalefet. Devam et.
EREN ERDEM (Devamla) - Bakın, İsmet Uçma İşaret Yayınlarından Ali Şeriati'nin kitaplarını yayınladı, kendisini tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sonuç ne? Kaç seçim oldu? Muhalefet. 11 seçimdir kaybediyorsun, konuşuyorsun be.
EREN ERDEM (Devamla) - Ali Şeriati diyor ki arkadaşlar: "Sadece devletin konuştuğu bir yerde söylenen her söz yalandır." Bu sözü çok iyi dinleyin arkadaşlar.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Anlat, anlat! CHP muhalefet, netice. Netice ne, netice? CHP muhalefet, altmış altı yıldır ya.
EREN ERDEM (Devamla) - AB'ye rest çekiyorsunuz, ondan sonra "Şanghay" diyorsunuz. "Esad'ı devirmek için Suriye'ye girdik." diyorsunuz; tüm ipleri teslim ettiğimiz Putin bir telefon açıyor, bir anda "Öyle demedik." diyorsunuz. Bir de gidip bölgede tam zıddı istikamette konumlandığınız Rusya'yla Türk Akımı, nükleer santral gibi anlaşmalar imzalıyor, ülkeyi enerji açısından bağımlı hâle getiriyorsunuz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Esad Halep'te katliam yapıyor, hâlâ Esad'ı savunuyorsunuz ya! Ayıptır be!
EREN ERDEM (Devamla) - Yahu, dün bize "Rus ajanı" diyordunuz, şimdi Moskova'dan çıkmıyorsunuz; "Komünist! Komünist!" diye sövüyordunuz, şimdi Çin'den medet umuyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Böyle ülke yönetilmez değerli arkadaşlar, böyle olmaz. Türkiye'yi idare edemiyorsunuz. Kolayı bulmuşsunuz nasılsa; "Bizim karaladığımız kişi kendisini savunamaz, savunacak bir ekran bulamaz." deyip her türlü operasyonu yapıyorsunuz.
Gazeteciler tutuklu. Yahu, Atilla Taş bile tutuklu. Gerçi arkadaşlar, Ham Çökelek adlı parçasıyla ülkemizin demokrasisine vurulmuş büyük bir darbe gerçekleştirmişti Atilla Taş, bunu kabul ediyorum yani! (CHP sıralarından alkışlar) Evet, ama bu bir tutuklanma gerekçesi değildi arkadaşlar. Kendisi Atatürkçü bir yurtseverdi.
Halep'le ilgili görüşlerinden dolayı MS hastası olan Hüsnü Mahalli gözaltında büyük bir ızdırap çekti. Bakın, arkadaşlar, her gün bacağına elektroşok uygulanması gereken bir isim. Onun tutuklanma gerekçeleriyle alakalı önemli iddialar var ama bununla ilgili elimde bir belge olmadığı için burada zikretmeyeceğim. Ben belgesiz konuşmam arkadaşlar, zannediyorum, bizi tanıyorsunuz.
Sizin fikirlerinize karşı olanlar ajan, sizin fikirlerinize karşı olanlar vatan haini, sizin gibi düşünmeyenler bu ülkenin düşmanı! Arkadaşlar, bakın, buradan söylüyorum; halkımız için, 81 milyonun hak ettiği demokrasiyi yaşatmak, onu anayasal ve gerçekten demokratik bir ülkenin zemini içerisinde yeşertmek için hiçbir şekilde mücadeleden geri adım atmayacağız. Medya da hedef gösterse, talimatlı savcılar, paketçi yargıçlar da hedef gösterse geri adım atmayacağız.
Sözlerimi tamamlarken sizlere anlamlı bir şiiri okumak istiyorum değerli arkadaşlar. Nazım Hikmet diyor ki:
"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
Ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
Ben vatan hainiyim."
Hepinizi saygıyla selamlıyorum arkadaşlar. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)