GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:40
Tarih:14.12.2016

CHP GRUBU ADINA AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, Gazi Meclisin değerli üyeleri; bütçe çalışmaları muhalefete iktidarın bir bütün olarak bilançosunu çıkarma fırsatı sunar. Örneğin, on dört yıl önce devraldığınız Türkiye'de terör bitme noktasına gelmişti, tarihin en büyük depreminin yaraları sarılmış, alınan ekonomik kararlar sonuçlarını vermeye başlamış, dünyada likidite artmış, yüzde 34 oy oranıyla, yüzde 65 milletvekiliyle tek başına iktidar olmuştunuz. 57'nci Hükûmetin şahsiyetli duruşuyla Kıbrıs, Avrupa Birliğinin ön dayatması olmaktan çıkarılmış, komşularıyla barış içinde bir Türkiye, Orta Doğu'da taraf olan değil, akil bir Türkiye'yi devralmıştınız. Peki, bugün Türkiye'yi nereye getirdiniz? Tam bir dehşet bilançosuna. Ortalama büyüme hızı yüzde 4'lerde. Bu, Menderes döneminde yüzde 6,3, Demirel döneminde ortalama yüzde 6'ydı, Cumhuriyet Dönemi'nin tamamının ortalaması da yüzde 5,2'ydi. İşsizlik çift haneli rakamlarda. Fert başına düşen millî geliri düşürdünüz ve bir yılda 24 büyük patlama oldu, bunun için de dış güçleri suçluyorsunuz ancak Oslo'da dış güçleri yanınıza alıp PKK'yla masaya oturan da sizsiniz MI6'in elemanıyla. Hiç olmayan çözüm süreciyle PKK'yı önce güneydoğuya yerleştirdiniz, sonra "Çıkaracağım." diye Kürt vatandaşlarımızın evini barkını başına yıktınız. Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin İhvancı ideallerini gerçekleştirmek adına millî davamız olmayan Suriye işine bulaştınız. Barzanilerle gizli petrol anlaşmaları yaptınız. Bölgesinin dev ülkesi Türkiye'yi ÖSO zibidilerinin arkasına takıp Suriye'ye girdiniz, şimdi onlar kaçtılar, orada evlatlarımız ve Türkmenler şehit oluyorlar. Aynı menzile yürürken FETÖ'ye ne istedilerse verdiniz, sonunda 15 Temmuz felaketine geldik. Tarihimizde yaşadığımız bir ihanet, bir fetret tablosu işte böyle ortaya çıktı. Dinimizin en korkunç düşmanı olan dinbazların Müslümanları şehit ettiği bir hesaplaşmadır 15 Temmuz yani 246 vatandaşımız karanlık kumpaslara kurban oldu. Ortak menzil için her türlü kumpası mübah sayan bu kötülük ittifakı Peygamber ocağımızın ocağına âdeta incir dikti. Neyse ki 15 Temmuz hıyanet şebekesi kahraman Türk askerleri, kahraman polisler ve ferasetli Türk evlatlarının asil iş birliğiyle bertaraf edildi.

Yüce Meclisin değerli üyeleri, aslında 15 Temmuz, AKP'yi yönetenlere tövbe edecek laik demokrasiye ve anayasal düzene dönme imkânı tanımıştı. Doğrusu 7 Haziran seçimleri sonrasında olduğu gibi, Sayın Cumhurbaşkanında bir sessizlik ve anayasal sınırlara dönüş işareti de vardı, hatta 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonunun kurulmasına bile katkı verdiler. Ta ki Sayın Bahçeli ortaya çıkıp "Gelin, fiilî duruma uygun anayasayı yapalım." deyinceye kadar. İşte, o anda Darbe Komisyonu battal hâle geldi, sonra da Cumhurbaşkanı fıtratına geri döndü. Birkaç gün önce de ortaya çıkmaya başlayan gerçeklerden rahatsız olduğu için güya kendine yapıldığı iddia ettiği darbe girişiminin araştırılmasını durdurun talimatı verdi. Şimdi de Türkiye dört yerde savaşırken adil propaganda imkânı ve milletin haber alma hakkı yokken referandum yapılmak isteniyor. Başarılırsa 12 Eylül darbe anayasası kadar bile meşruiyeti olmayan bir anayasa ortaya çıkacak. Bunun için 21 maddelik anayasa değişikliğinin bize çok pahalıya patlayacak gerçekleriyle yüzleşmeye mecburuz.

Birincisi, bu anayasa değişikliğiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihsel anlamını tamamen kaybedecektir. Bakın, bu yüce Meclis hem Kurtuluş Savaşı'nın hem de müstakbel Türkiye'nin var edip yönetildiği yerdir. Yani bizim ilk hükûmetimiz Meclistir, hükûmet başkanı da bu nedenle Meclis Başkanı olan Atatürk'tür. Dolayısıyla Meclisin alnındaki "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." sözü ne bir temenni ne de bir fikirdir, siyasi yapılanmanın ta kendisidir. Ancak, 21 maddelik anayasal değişiklik Türk milletinin bu yüce çatısını tamamen tek adam devletinin bir organı hâline getirecek.

Değerli milletvekilleri, bu, devlet biçimimizin Meclis eliyle ortadan kaldırılmasıdır. Kurulacak böyle bir sistemi kamufle etmek adına, başa geçecek bir partinin genel başkanına cumhurbaşkanı denilmesi ise göreceksiniz, felaketi katmerli hâle getirecektir. Şimdi özellikle buna olumlu bakan varsa eğer, MHP'li dostlarıma seslenmek istiyorum: Bunun inandığınız Türk milliyetçiliği değerleri açısından anlamını hiç düşündünüz mü?

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Çok.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir tek adam devleti hâline gelmesine hangi gerekçelerle rıza göstereceksiniz?

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Bizim aklımız bize yeter, aklınızı kendinize saklayın.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Hem de kime rıza göstereceksiniz, 5 Mayıs 2013'te ağzını doldura doldura "Türk milliyetçiliğini ayağımızın altına alıyoruz." diyen ve ülkücüleri "Fatiha bilmezler." diye suçlayan birine mi?

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - MHP'nin aklı kendine yeter, sen akıl verecek durumda değilsin.

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Sen HDP'ye birkaç kelam et, MHP ne yaptığını biliyor.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Değerli dostlar, bir an Türk milliyetçiliğine ve milliyetçilere yaptığı sayısız hakareti bağışladığınızı farz edelim, peki bu iktidarın Türkiye'de PKK'ya yeniden can verdiğini unutacak mısınız?

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Otuz beş gün koalisyon görüşmesini MHP yapmadı, sen yaptın onu.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Sırf bu uyduruk, bölücü, yanlış siyasetler yüzünden hiç vermememiz gerektiği hâlde verdiğimiz şehitlerin ruzumahşerdeki şahitliği ne olacak?

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - PKK'lıların cenazesine gidenlere söyleyeceksin onu.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Türk milletinin adını "bu millet" yaptığını hafızalarınızdan silseniz de vicdanınızdan silebilecek misiniz? Sayın Bahçeli değil miydi "Başkanlık isteyen Öcalan'dır." diyen? Peki, bu süreçler sırasında Sayın Bahçeli'ye ve MHP'ye yönelik kabalıklar bunlardan ibaret mi? Ne gezer. Sayın Cumhurbaşkanının danışmanı ve metin yazarının söylediği sözleri, attığı "tweet"i burada söylemeye hicap ederim; hicap ederim, saygımdan ötürü.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ya, siz işinize bakın kardeşim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, fitneciliği yapıyorsun hicap etmiyorsun da söylemekten hicap ediyorsun! Fitneyi atıyorsun hicap yok, arkasından "Şunu yaparım, hicap ederim." diyorsun!

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Demagoji yapma, biz önce ülkem, sonra milletim diyoruz.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Değerli MHP'li dostlarım, değerli ülkücüler; beni bilirsiniz, beni tanırsınız, sizi kırmak gibi bir niyetim olmaz.

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Nereden tanıyoruz, nereden biliyoruz? Özelliğin ne senin?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Ama bütün bunlar için ülkücülerden...

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Arkadaşlar, herkes klasmanına göre konuşsun. MHP liderini bu kürsüde ağzına alacak adam bir kere düşünerek alsın lütfen.

BAŞKAN - Sayın Çıray, siz de lütfen konudan ayrılmadan söz aldığınız konu hakkında konuşun, sataşmada bulunmayın lütfen, gecenin bu saatinde.

Lütfen devam edin.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Bu millet sizi tanıyor. Ebediyen iktidar yolunuzun kapanacağının hesabını yapıyorsunuz.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Değerli milletvekilleri, yeni bir fiilî durumla Türkiye karşı karşıya kalacak. Tayyip Bey'in 3 Kasım 2019 seçimlerine Türksüz ve baştan aşağı yeni bir anayasa vaadiyle girdiğini göreceğiz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Külliyen yalan söylüyorsunuz, külliyen.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Şimdi, biz bugüne kadar öngörülerde bulunduk, çıktı, temenni ederiz, çıkmaz; memnun oluruz çıkmazsa, bundan hiç üzülmeyiz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - İşiniz gücünüz yalan sizin.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Beyler, gençlerimiz dinbaz, ideolojik eğitimin çarkları arasında öğütülüp telef olacaklar. Dünyanın ve bilimin uzağında kaldığımız için ayakta kalamayacağız. Bizi modern millet kılan ne özelliğimiz varsa kaybedeceğiz.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Dindarlar sizden çok çağdaş.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Değerli milletvekilleri, fiilî durumu kabul etmemiz demek, biz bu Anayasa'yı korumaktan âciziz demektir. Buradan hangi karar çıkarsa çıksın biliniz ki "Ne mutlu Türk'üm diyene!" diyenler Atatürk'ün temsil ettiği değerleri ölümüne kadar savunacaklardır.

Bu millet, büyük millettir, Türkiye'de tek adamdan ve onun yardakçılarından daha büyüktür. Neleri aştık, Türk milleti bunu da aşacaktır. Türk insanı Yahudilerin Almanya'yı terk ettikleri gibi Türkiye'yi terk etmek zorunda kalmayacak. Tapuyu delmeye çalışıyorlar, tapu delinmeyecek. Hukuku üstün kılacağız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tam provokatör, tam.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Tekrar yabancı sermaye gelecek. Türk milleti Yunanlılar Sakarya'ya geldiğinde nasıl "Fiilî durum oluştu." dememişse gene demeyecek. Başaracağız ve tek adam devletini kurulmadan inşallah tarihe gömeceğiz. Gelin, bu demokrasi ve medenilik mücadelesini siyasetüstü bir anlayışla yapalım. Yalana karşı doğruya, sahteye karşı gerçeğe...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Yalan söylemeyeceksin, yalan söylemeyeceksin.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - ...nankörlüğe karşı vefaya el verin. Büyük Türkiye için yeni umutlar, yeni hedefler koyalım; Türk milleti bizden bunu bekliyor.

Teşekkür ederim.