Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 40 |
Tarih: | 14.12.2016 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 yılı bütçe tasarısının ekli cetvelleri içeren 4'üncü maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle sizleri ve aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.
5018 sayılı Kanun, Bütçe Kanunu'nda bağlı cetvellere yer verilmesini öngörmüştür. Ancak, (E) cetveli gizli bir torba kanun niteliğindedir. 90 maddeden oluşan cetveldeki konuların birçoğu bütçenin uygulanmasını açıklayıcı ve kolaylaştırıcı hükümler olmaktan ziyade, ayrı bir yasal düzenlemeyi gerektiren hükümlerdir. Böyle bir uygulamanın Anayasa'nın 88, 89 ve 161'inci maddeleriyle bağdaşmadığı açıktır ve Anayasa'ya aykırıdır.
Bütçenin (İ) cetveline göre, 2017 yılında 4 bini öğretim elemanı, 5 bini de memur kadrolarına olmak üzere toplam atama sayısı sınırı 9 bin adettir. Engelliler, hâkim ve savcılar, hekim ve eczacılar, Emniyet ve askerî personel gibi bazı özellikli kadrolar atama sınırlamasına tabi olmamakla birlikte, Hükûmet, bunlar dâhil yapılacak toplam atama sayısını da 60 bin olarak açıklamıştır.
Öğretmen atamaları için ayrı bir sayı verilmemiştir. Bu nedenle, okulların öğretmen ihtiyacı ve atanamayan öğretmenlerin umutları bu bütçede karşılık bulmamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak şubat ayında en az 20 bin öğretmen ataması yapılabilmesi için önerge verdik. Mevcut ödenek ancak bu kadar sayıyı karşılayabildiği için 20 bin önerebildik. Biraz sonra oylanacak, atanamayan öğretmenler adına desteklerinizi bekliyoruz.
Yine, birçok kamu idaresinde personel sıkıntısı had safhada olup öngörülen atama sayısı çok yetersiz kalacaktır. Diğer taraftan, kamuda iş umuduyla 2016 yılında ortaöğretim, ön lisans ve lisans mezunlarına yönelik 3 ayrı KPSS sınavına yaklaşık 6 milyon kişi girmiştir yani memur olmak için sınava giren 6 milyon kişi, buna karşılık Hükûmetin atayacağı memur sayısı sadece 5 bin kişidir. Milyonlarca gencimiz iş aramakta, kimseye muhtaç olmadan insanca bir iş ve gelir imkânına sahip olmayı talep etmektedir. Bugün öğretmen adayları işsiz, iktisatçılar, işletmeciler işsiz, mühendisler, veteriner hekimler, teknikerler işsiz durumdadır. Hükûmet, aslında stratejik üstünlüğümüz olan işsiz gençleri umursamamaktadır. Gerçi Sayın Başbakan, İŞKUR'un aktif iş gücü programları kapsamında 500 bin kişiyi özel sektörde, 100 bin kişiyi kamuda çalıştırmak üzere iş ve istihdamı artırmaya yönelik tedbirleri olduğunu açıklamıştır. Aslında bu tedbir istihdamdan ziyade istismar içermektedir. Hükûmet âdeta maden bulmuştur. Zira, 2015 yılında 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinden önce 400 binin üzerinde kişi "Toplum Yararına Program" adıyla ve AKP kanalıyla geçici süreli işe alınmıştır. Toplum yararından ziyade devlet imkânlarının parti yararına kullanıldığı görülmüştür. İnsanların işsizliği ve çaresizliği istismar edilmiştir. Yine, gençlerin hakkını yemeyin, KPSS'ye girip atanmayı bekleyen, bir türlü sıra gelmeyen ve sıra gelmeden de kadroları başka yollarla doldurulan milyonlarca işsiz gencimizin hakkını nasıl ödeyeceksiniz? Taşeron elemanı, İŞKUR elemanı diye iş vermek yerine niye kadrolara alım yapmıyorsunuz?
Hükûmet öncelikle taşeron işçilere verdiği sözü bir tutsun. Sürekli "Çalışıyoruz, sona gelindi." gibi laflar ediliyor. Hükûmet, sıra vergi koymaya gelince anında görüntü veriyor, jet hızıyla ve acımasızca vergileri artırıp peş peşe vergi zamlarını yapıştırıyor. Aylardır ne çalışmasıdır bu? Yeter artık, taşeron işçilerle alay etmeyi bırakın. Taşeron işçiler, hacı yolu gözler gibi bekliyor. Ne yapacaksanız artık getirin şu düzenlemeyi. Sakın onda da şeytanca planlar yapmayın, adaletli olun, hakkaniyetli olun. Hâlen ya da bir süre önce çalışan tüm taşeron işçiler verilecek imkândan yararlandırılmalıdır.
AKP pek çok kamu çalışanını mağdur etmiştir. Geçici ve mevsimlik işçilerin çalışma sürelerinin uzatılacağına dair protokol imzalayan, söz veren ama yerine getirmeyen AKP'dir. 4/C mağdurlarını, vekil imam ve fahri Kur'an kursu öğreticileri ile vekil ebe/hemşireleri, aile sağlığı çalışanlarını, usta öğreticileri kadroya geçirmeyen ve ayrımcılık yapan AKP'dir. Öğretmen ihtiyacı kadar kadro ihdas etmeyen, atanmayı bekleyen öğretmen adaylarını bunalıma sokan AKP'dir. Bu arkadaşlarımız kadro beklerken Suriyelilere bile kadro veren, parti referansıyla sözleşmeli, taşeron işçisi ve İŞKUR elemanı alımları yapan AKP'dir.
Değerli milletvekilleri, bütçenin K cetvelinde muhtaç engelliler, güvenlik korucuları, muharip gaziler gibi bazı kesimlere ödenen ücret ve aylıkların belirlenmesine dair ilgili kanunlarında yer alan göstergeler yerine bu cetvelde belirlenen göstergelerin esas alınması düzenlenmektedir. Anayasa'ya uygun ve doğru olanı, ilgili kanunlardaki göstergeleri ayrı bir yasal düzenlemeyle değiştirmektir. Ayrıca, cetvelde yer alan göstergeler üzerinden yapılan ödemeler çok yetersiz olup, bu kesimlerin çözüm bekleyen sorunları da bulunmaktadır.
Hükûmet 2017 Ocak ayında 65 yaş aylığına 6,5 lira, muhtaç engelli aylığına 10 lira, muharip gazilere 19 lira, güvenlik korucularına 32 lira gibi bir zam yapmayı öngörmektedir. Hükûmet övünebilir ama ben söylerken bile sıkılıyorum. Bu paraları harçlık diye çocuklarınıza verseniz almazlar. Bu kesimlerin maaş ve haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, ailesinin geliri esas alınarak "Muhtaç değilsin." diye aylığı kesilen engelliler, yasal olarak muhtaç olmasalar da bu defa ailelerine muhtaç bırakılmışlardır. Engelli aylığı bağlanmasında kendi gelirinin esas alınmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır. Ayrıca, doğuştan ya da işe girmeden önce engelli olanların malul sayılabilmesi sağlanmalıdır. Engellilerin en önemli sorunlarından biri işsizliktir. Engellilerin işe yerleştirilmeleri, üretime katılmaları ve topluma kazandırılmaları temin edilmelidir. Bu amaçla, kamuda engelli kotaları artırılmalı ve münhal engelli kontenjanlarına süratle atama yapılmalıdır.
Güvenlik korucuları, görevdeyken ve ayrıldıklarında belirli tutarda maaş ödenmekle birlikte, yıllardır sosyal güvenlik haklarından yoksun bir şekilde âdeta kaçak çalıştırılmaktadır, sağlık hizmetlerinden yeşil kartlılar gibi yararlandırılmaktadır. Güvenlik korucuları sosyal güvenlik sistemine alınarak sigortalılara verilen hak ve imkânlardan yararlanmaları sağlanmalıdır.
Muharip gazilerden bir kısmına net asgari ücret, bir kısmına 6503 gösterge rakamı üzerinden aylık ödenmektedir. Şeref aylığında aylık bağlama gerekçesi olan "vatana hizmet" kriterinin farklılaştırılması asla kabul edilemez. Gelir ve iş durumuna bakılmaksızın muharip gazilerimize aynı tutarda şeref aylığı bağlanmalıdır. Ayrıca, muharip gazilerden madalya parası istenmesi ayıbı ortadan kaldırılmalı ve hepsine gururla taşıyacakları madalyaları verilmelidir. Muharip gazilerimiz de istihdam hakkından ve faizsiz konut kredisinden yararlanabilmelidir.
Hükûmetin şehitler ve gaziler arasında ayrım yapması gönülleri incitmiş, vicdanları sızlatmıştır. Şehitleri "görevi olmadan" ya da "görevli olup şehit olanlar" diye ayrıma tabi tutmak hangi kitapta yazıyor? Daha yeni toprağa verdiğimiz 44 şehidimize nasıl farklı bakılabilir? Bu, her şeyden önce şehit ve gazilerimize saygısızlıktır. Bu itibarla, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle düzenlenen aylık ve tazminatlardan terörle mücadele kapsamındaki şehit ve gaziler de yararlandırılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda hazırladığımız kanun teklifini geçen hafta Meclis Başkanlığına sunduk. Eşitsizlik ve ayrımcılığın giderilmesi için kanun teklifimiz bir an önce gündeme alınmalıdır.
Ayrıca, güvenlik güçlerimizle "kahramanlarımız" diye haklı olarak övünüyoruz. Güvenlik güçlerimizin huzurlu, itibarlı, güvenli ve insanca bir hayat sürdürebilmeleri sağlanmalıdır. Özellikle emekli polislerimizin ekonomik ve sosyal sorunlarına artık çözüm getirelim. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hükûmetten isteğimiz, Emniyet çalışanlarının ek göstergelerinin yükseltilerek polislerimize 3600 ek gösterge verilmesi, emeklilikte bir nebze olsun rahatlamalarının sağlanmasıdır.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)