| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 14.12.2016 |
CHP GRUBU ADINA ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2017 bütçesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, 10 Aralık Beşiktaş şehitlerini burada saygıyla anmak istiyorum. Gencecik fidanlarımızı, 20 yaşında, 22 yaşında, 18 yaşında fidanlarımızı orada inanılmaz bir patlama ve pis bir terör örgütünün yaptığı bir tuzakla toprağa gönderdik, genç yaşta, genç yaşta toprağa gönderdik ve şöyle bir bakıyorum: 7 Hazirandan sonra -hatta 5 Hazirana da gidebilirsiniz- bombalı patlama sayısı 24 olmuş. Burada kaybedilen gepegenç fidanlarımızın sayısı da 424'e yükselmiş ve böylesine büyük bir yara; aynı zamanda ve yine 7 Hazirandan sonra 800'e yakın şehit vermişiz; hepsi batıya gelmiş. Ben buradan hepsine Allah'tan rahmet diliyorum.
Şimdi, böylesine bir kaosun içinde ekonomi konuşmanın ne kadar zor olduğunu takdir edersiniz ama aslında bütün sorunların başında ekonomiyle ilgili, yoksullukla ilgili çok ciddi sıkıntıların olduğunu da burada ifade etmek istiyorum. Hepsi birbiriyle ilintili. Eğer ekonomi çok kötü bir şekilde idare edilirse sonuçta açlık sınırında, yoksulluk sınırında yaşayan birçok insan yapacak bir şey bulamaz; ya gidiyor intihar ediyor ya çıkıyor dağa. O yüzden, burada, özellikle ekonomiyle ilgili söyleyeceğim rakamlara dikkatle bakmanızı rica ediyorum.
Şimdi, geçtiğimiz günlerde şu söylendi: "15 Temmuzdan sonra ekonomimizin bütün temelleri son derece sağlam. Zaten döviz rakamlarına, ekonomi rakamlarına bu yansıyor." dendi. O zaman dolar 2,90'dı; şimdi, bugün, şu anda 3,50-3,60'ı gördü arkadaşlar. E peki, hangisi doğru? "Ekonominin temelleri sağlamdı." açıklaması yapan bugünkü bakanlarımızdı; ekonominin bugünkü geldiği noktada, rakamların bu seviyede olmasını söyleyen yine sayın bakanlar. Hangisi doğru? Acaba bu ekonomi doğru yönetiliyor mu?
Şimdi, esnafla ilgili de şunu söylemek istiyorum: Paket arkasından paket açılıyor. Nedir? İlk önce söylenen, kendi seçim bildirgelerinde de olan, esnafla ilgili 30 bin liralık faizsiz kredi meselesi. Net olarak burada şunu ifade etmek istiyorum: 2 milyona yakın esnaf var arkadaşlar. 2 milyona yakın esnafın sadece 48 bini bu krediden faydalanmış ve bu 48 bin kişiye şunları da ilave etmek lazım: Daha yeni şirketini açmış, riski, daha doğrusu, sicili hiçbir şekilde zedelenmemiş olanlar aldı. Bunlar kim? Bunlara da baktık. Bunlar, yeni firma açan yandaşlar olarak gözüküyor; 48 bin kişi sadece ve 30 bin liradan faydalanan kesim bunlar.
Peki, bir şey daha: Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekili bir arkadaşımız -burada- TESKOMB'un Başkanı ve üç kurumdan; Mamak'tan, Ankara ilden ve TESKOMB'tan maaş alıyor arkadaş. Bunu Genel Başkanımız ifade etmişti, grupta bunu ifade etmişti. Ben soru önergesi verdim, rakam istedik. 70-75 bin lira gibi bir rakama ulaşıyoruz ama maalesef soru önergesine cevap verilmedi.
Bakın arkadaşlar, şimdi, milletvekili arkadaşımız bir de buradan maaş alıyor; bir de emekli, oradan maaş alıyor. Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliklerinin başında; burada karşımızda tebessüm eden arkadaşımız var, tebessümle beni dinliyor. Şimdi, düşünün esnafı. Esnaf, kredi kefalet kooperatifine giderken "Ben siyasi tavrımdan dolayı kredi alabilir miyim, alamaz mıyım?" düşüncesinde olsa bile bu büyük bir sıkıntıdır ama maalesef böyle oluyor. Burada adaleti nasıl dağıtıyorsunuz, ben onu merak ediyorum. Burada, kapıya gelmiş 2 milyona yakın esnaf var ve 48 bin kişiye kredi vermişsiniz. Bakın, açıklama şöyle yapılıyor Sayın Bakanım, bu kredi açıklaması 16 Aralıkta yapılıyor arkadaşlar, 16 Aralıkta "Bu sıfır faizli krediyi serbest bırakıyoruz." diyorlar. Fakat, orada bir madde var, "1 Aralık öncesinde kredi borcu olmaması gerekir." diyorsunuz. Ama, esnafın tamamının kredi borcu var, tamamının. Esnaf, kredi kooperatiflerinden kredi almış ya da bankadan kredi almış. E zaten buraya kadar, gırtlağına kadar borç içinde. Bu esnafın, esnaf kredi kooperatiflerinden kredi alabilmesi mümkün mü? O zaman, sicil affını hızla yerine getirmeniz gerekiyor.
Aslında, bu son paketle birlikte... Son bir paketiniz daha var, "sıfır faizli kredi", "sıfır faizli 50 bin liralık kredi" diyorsunuz ama esnafın sicili bozuk. Bankaya gidiyor, kapı duvar; kredi kefalet kooperatifine gidiyor, kapı duvar. E nasıl kredi alacak? Yani, öyle bir noktaya gelmiş ki Kocaeli'den geçen gün bir taksici esnafı arkadaşımız aradı, durumunu anlattı. "Benim bir taksim var, evim kira. Kredi kefalet kooperatifine gittim, kredi istedim çünkü bankalar vermiyor, sebep olarak da 'Senin senedin protesto olmuş, ödemelerini yapmıyorsun, çekin karşılıksız çıkmış.' diyorlar. Gittim kredi kefalet kooperatifine, benden teminat istedi yani ipotek, kefalet istedi. E yok ki; ne vereyim? O yüzden, ben sizden benim ne yapacağımla ilgili bir yaklaşım bekliyorum." dedi. E tabii, diyecek lafımız yok, biz iktidar değiliz, iktidar burada. On dört yıldır Türkiye'yi idare eden, yöneten sizlersiniz; oraya cevap verecek olan sizsiniz, mekanizmalar sizin elinizde. Dedi ki: "Benim son çarem, arabayı götüreceğim Kocaeli'nin meydanına, kendimle birlikte arabayı yakacağım." Bunun neresinde adalet var? Bunun neresinde kalkınma var arkadaşlar? Adalet ve Kalkınma Partisi burada. On dört yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz.
Bakın, arkadaşlar, şimdi, burada -hızlıca söyleyeyim, sürem de kalmadı- KOBİ'ler, esnaf borç batağında diyoruz ya bunu da dayanak gösteriyorum: Karşılıksız çek ve protestolu senet tutarı 2009 yılından bu yana en kötü seviyesinde. Protestolu senet tutarı Ocak 2015'te 7,9 milyarmış, bu yıl 9,6 milyar. Karşılıksız çek Ocak-Kasım 2015'te 24,6 milyar, bu yıl 25,5 milyar TL'ye çıkmış. 2011'de 5,2 milyarlık borç için 167.358 KOBİ takibe düşerken Ekim 2016 itibarıyla takibe düşen borç 20,5 milyara, takibe düşen KOBİ sayısı ise 323.725'e çıkmış, takibe düşen kredi oranı da yüzde 3,1'den yüzde 5'e çıkmış.
Şimdi, değerli arkadaşlar, tablo bu. Bu tablo bugün olmadı. Bakın, AVM meselesiyle ilgili 7 kanun teklifi dönemin başbakanının önünde sümen altında kaldı, 7'ncisi çıkarıldı. Şimdi şuradan, Farabi'den örnek vereyim: Zincir marketler... 500 metre uzunluğundaki sokakta 3 zincir market var; büfenin sağına bir zincir market, bakkalın soluna bir zincir market, adamı boğuyorlar. E şimdi esnafın işsizliğinden bahsediyoruz. Esnafa işsizlik sigortasını getirin demiştik, inşallah getireceksiniz, Sayın Bakan da burada. Bir yığın sorun.
Zaman dar, elli bir saniye kalmış.
Sadece, Maliye Bakanımız da buradayken, 2014 affında -ki bu 6'ncı, 7'nci af- 67 milyar lirası vergi, 32 milyar lirası SGK primi olmak üzere vatandaşın toplam borcu 99 milyar efendim; 2016 Ağustosunda yeni af kanunu yapılırken -Sayın Bakanın resmî açıklaması- 90 milyarı vergi, 67,7'si SGK primi olmak üzere 157 milyar. Affın sonuçları ne? 77,6 milyar lira borç yapılandırılmış, yaklaşık yarısı, 90 milyar liralık vergi alacağının yüzde 51'i olan 46 milyar lira yapılandırılmış, bu kapsamda 4,1 milyar tahsil edilmiş. Eğer -ki zaten 6 defa vergi affı yapılmıştı- esnafın, tüccarın, iş dünyasının durumu iyi olmuş olsaydı bu yaptığınız -son derece de doğru aslında- yapılandırmaya herkes koşarak giderdi ama şu anda yarısı bile gitmemiş, öbür yarısı zaten evine ekmek götüremiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) - Mevcut yarısı zar zor yapılandırdı, o taksitleri nasıl ödeyeceği belli değil.
Hepinize çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)