| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 10.12.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı, Millî Savunma Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın başında, 15 Temmuz öncesi ve sonrasında vatanımız, bayrağımız ve milletimiz için canını seve seve feda etmiş tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum.
AK PARTİ hükûmetlerinin 15'inci bütçesini yapıyor olmasının haklı onurunu ve gururunu yaşadığımı buradan belirtmek istiyorum.
2003 yılında 10 milyar TL olan Millî Savunma Bakanlığı bütçesinin, aradan geçen sürede yaklaşık 3 kat artarak 29 milyar TL olması bizim için anlamlı ve önemlidir. Bu büyüyen bütçe kaynakları vatanımızın her türlü iç ve dış tehdide karşı savunulmasında etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Millî Savunma Bakanlığımız, AK PARTİ hükûmetleri döneminde birçok yeniliğe imza atmıştır. Geçmişte uçak fabrikalarımızı, silah fabrikalarımızı kapatıp hazır ürün alma anlayışından artık, yerli ve millî üretim anlayışına geçiş yapılmış, bu anlayış farkı ordumuzun yerli ve millî unsurlarla desteklenmesine olanak sağlamıştır. Daha önceleri ülkemizin ihtiyaç duyduğu silahların temininde zorluk çıkaran ülkelere verilecek en güzel cevap, Hükûmetimizin izlemiş olduğu yerli ve millî üretim modeli olmuştur.
Türkiye, artık eski Türkiye değildir, savunma sanayisiyle, güçlü ordusuyla birçok ülkenin gıpta ettiği güçlü bir ülkedir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu ileri teknoloji ürünlerinin büyük ölçüde millî sanayi tarafından geliştirilmesi ve üretilmesi hedeflenmektedir. TSK'nın ve güvenlik güçlerinin konvansiyonel silah, mühimmat ve patlayıcı ihtiyaçlarını karşılama hedefleri doğrultusunda, son on yıldaki yatırımlar ve AR-GE projeleri sayesinde ana muharebe tankı Altay, fırtına obüsleri ve 35 milimetre namlulu alçak hava savunma sistemi olan KORKUT'un yanı sıra, nüfuz edici bomba, uzun menzilli akıllı mühimmat gibi yeni nesil modern ve millî silah, mühimmat üretim projeleriyle çok önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir. Türkiye'nin ilk yerli ve millî tüfeği olan modern piyade tüfeğinin 500 adetlik ilk kafile üretimi de bu dönemde tamamlanmıştır. Türk mühendisler tarafından tasarlanan 2 adet prototipi üretilmiş ve testleri başarıyla tamamlanmış olan yeni nesil temel eğitim uçağı HÜRKUŞ-B'nin seri üretimine de başlanmış olup taarruz uçakları, helikopterler, uydu fırlatma sistemleri ve benzeri daha birçok konuda da projelerimiz sürmektedir.
Geçtiğimiz günlerde fırlatılan Göktürk-1 keşif ve gözetleme uydusuyla coğrafi kısıtlama olmaksızın dünyanın her yerinden yüksek çözünürlüklü görüntü sağlanacak, sınır güvenliğinden istihbarata kadar birçok alanda hizmet edilecektir.
Özellikle güçlü devlet olmanın gerekliliklerinden biri de hareket kabiliyetine sahip profesyonellerden oluşan, etkin ve özellikle millî silahlara sahip, milletin emrinde bir orduya sahip olmaktır. "Millî silahlara sahip ve milletin emrinde millî bir ordu" yani bu vurgu bence çok önemlidir. Kıbrıs Çıkarması'nda yaşadığımız sıkıntıları ve özellikle doğuda hain PKK'lı teröristlerle ve yandaşlarıyla verdiğimiz mücadelede bizlere hazır silah sistemleri satan ülkelerin -kendi çıkarlarına ters düşen politikalarımız söz konusu olduğunda- bizlere dayattıkları "Bizim sattığımız silahları terörle mücadelede kullanmazsınız.", "Bizim sattığımız uçağı rızamız olmadan uçuramazsınız." şeklindeki telkinleri ve hemen akabinde silah ambargosundan bahsetmelerini hatırlayınız. Hatta bugünlerde de sözde müttefik olduğunu söyleyen bazı ülkelerin aynı tarzda kararlara imza atmaya çalıştığı da hepimizin malumudur.
Hatta hatırlayın, ilk insansız hava aracını ordumuz bünyesine katmaya çalıştığımız günlerde yaşadığımız zorlukları hatırlayın lütfen. Parasını ödediğimiz hâlde milletin hizmetine sunamadığımız o insansız hava araçlarını hatırlayın. Şimdi ise Türk mühendisleri tarafından kendi insansız hava aracını ve bu araçlara takılan füzeleri üreten bir Türkiye; aradaki farkı sizin takdirinize bırakıyorum arkadaşlar.
Ordumuzun yerli ve millî olması, sadece ülkemizin güvenliği açısından değil, bölgedeki barışın tesisi için önemlidir. Fırat Kalkanı operasyonunda ortaya koymuş olduğumuz duruş ve tavır da bu nitelemeyi desteklemektedir.
Yerli ve millî olmak kavramlarının önemini 15 Temmuz gecesi bir kez daha gördük. Ruhunu FETÖ'ye, bölücü örgüte veya başka illegal örgütlere satmış, asker kıyafeti giymiş teröristlerin bu vatan ve bu bayrak altında yerleri yoktur. O gece kahramanlık destanı yazan, milletin yanında duran askerlerimiz ve polislerimiz başta olmak üzere, vatanı için canını ortaya koyan tüm güvenlik güçlerimize bu millet adına huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken 2017 yılı bütçemizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)