| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 09.12.2016 |
CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Divan Üyesi arkadaşlarım, sayın milletvekilleri ve Meclisimizin çalışan emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bütçeyi görüşüyoruz yani vatandaşımızdan topladığımız gelirleri, vergileri kime ne kadar dağıtacağız, kime ne kadar pay edeceğiz, onlara burada karar veriyoruz. Aslında, işin esası, nasıl bir ülkede yaşamak istiyoruz, vatandaşımıza neyi reva görüyoruz, bütçede karar veriyoruz. İşin esası ve özü aslında burası ama bakıyorum ki ilgi, gerçekten özellikle iktidar tarafından çok az ve buna gerçekten canıgönülden üzülüyorum.
Şimdi, 2002'de AKP iktidara geldiğinde cezaevlerinde 59.429 hükümlü ve tutuklu vardı, bugün bu sayı 199.251. 10 Ekimde 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle de 44.800 kişiyi saldık aslında. Yani, demek istediğim şu: On dört yıllık AKP Hükûmetinde tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 400 arttı. Tabii nüfus da arttı ama nüfus yüzde 20 arttı. Ben yüzde 400'den bahsediyorum. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, AKP Hükûmeti döneminde suç ve suçlu sayısının, suçlu oranının artması demek, her geçen gün toplumun huzurunun daha da bozulması, toplumsal barışın daha da gerilemesi demek. Bu rakamlar bunu gösteriyor somut olarak.
Şimdi, ülkemizde 362 hapishane var. Bu hapishanelerin kapasitesi 200.345 yani cezaevleri ağzına kadar dolu. Maalesef, 2.410 çocuk hükümlü ve tutuklu var. Bir de bunların dışında 522 çocuk var hiçbir suçu günahı yok ama anneleri cezaevinde diye onlarla birlikte kalan.
Şimdi, şu önümde duran mektuplar, Sayın Bakanım, tarafıma cezaevlerinden son birkaç ay içerisinde gönderilen hükümlü mektupları. Bunlardan sadece bir iki tane örnek vereceğim.
Mahkûm T.Ş. cezaevi müdürünün önünde yerlere su dökülmüş ve paspas olarak kullanılmış, aynı zamanda paspas olarak kullanıldığı sırada da darp edilmiş, dövülmüş bir mahkûm.
Bu, cezaevi müdürünün önünde gerçekleştiriliyor. Yine 17 Ağustos 2016, hemen Kırıkkale F Tipi Cezaevinde, burada yüzde 90 görme engelli bir mahkûm H.B çırılçıplak soyuluyor, çırılçıplak arama yapılıyor ve falakaya yatırılıyor. Bunların hepsi iddia, bu mektuplarda benzer şeyler var, birbirine o kadar çok benzer olaylar var ki.
Sayın Bakanım, bir şey hatırlatacağım: Bir ay önce buradan yani bu kürsüden 1 Kasım Salı günü aynen şunu dediniz: "İşkence iddialarını bana yazın, bizzat ben araştıracağım ve kim olursa olsun gözünün yaşına bakmayacağız, üzerine gideceğiz." ve dediniz ki: "Cezaevlerindeki herkes bize emanet, ailesinin bize emanetidir." Hemen bu konuşmanız akabinde ben size bir rapor hazırladım; gün gün, olay olay, saat saat tarafınıza sundum. Herhangi bir işlem yaptınız mı bunlara ilişkin? İddia ama bir işlem, bir takip yaptınız mı? Bunların hepsi size emanet, siz emanetinize böyle mi sahip çıkıyorsunuz Sayın Bakanım? (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, beş yılda 174 tane hapishane yapacağınızı söylüyorsunuz. O zaman, ben buradan şunu anlıyorum, diyorum ki bu ülkede suç ve suçlu oranı artacak, bu ülkede toplumsal barış beş yıl içerisinde daha da gerileyecek ve bu ülkenin büyük bir kısmı yarı kapalı cezaevine çevrilecek. Ben bundan bunu anlıyorum ve yanlış yolda olduğunuzu düşünüyorum, yanlış hedefler koyduğunuzu düşünüyorum.
Biz biliyoruz, vatandaşımız da bilsin, halkımız da bilsin: Bütçede neye ne kadar pay ayırıyorsanız, bütçede neye ne kadar para harcıyorsanız onu hedefliyorsunuz, onu öngörüyorsunuz demektir. Ben o zaman şunu söylüyorum: Gelin bu yanlıştan dönün, gelin biz eğitime bütçe ayıralım, gelin toplumsal barışı birlikte örelim, gelin biz yoksulu doyuralım. O zaman ne suç kalacaktır ne suçlu ne de yeni cezaevleri yapmaya ihtiyaç.
Benim güzel yurdumda, cemaat yurtlarında çocuklara tecavüz edildi. Benim güzel yurdumda, cemaat yurtlarında bizim evlatlarımız yanarak öldüler. Gelin biz eğitime bütçe ayıralım. Gelin biz eğitime yatırım yapalım, bilimin ışığında devlet okullarında parasız eğitim alsın yavrularımız; tertemiz, pırıl pırıl, güvenli yurtlarda devlet baba gariban evlatlarımıza baksın, onları okutsun. Gelin yeni cezaevleri yapmayalım, eğitime bütçe ayıralım.
Son olarak diyorum ki bu cemaat yurtlarında kendilerine tecavüz edilen çocukların, yanarak ölen çocukların hepsinin vebali bu Meclisin üzerindedir.
AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Hükûmetin üzerindedir.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Bu Meclisin üzerindedir, en çok da Hükûmetin üzerindedir.
Ben unutmuyorum, ben utanıyorum, sayın milletvekilleri sizler de utanın, Sayın Bakan siz de utanın.
Genel Kurulunuzu saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Hakverdi.