| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 09.12.2016 |
CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; sözlerimin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Yüce heyetinizi bir kere daha saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan eğer telefonu bırakır da bizi dinlerse bazı ilginç şeyler bahsedeceğim.
Bakın, DOKAP'la alakalı Sayıştay raporunun bir iki cümlesini paylaşmak istiyorum, diyor ki: "Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2015 yılına ilişkin bir stratejik planının bulunmadığı..." Bakın, ne kadar ilginç: "...dolayısıyla performans bilgisine ilişkin performans programının da mevcut olmadığı görülmüştür. 2015 yılı idari faaliyet raporuysa henüz yayımlanmamıştır." Başka bir şey anlatmaya gerek var mı değerli arkadaşlarım?
MUSA ÇAM (İzmir) - Her şey açık.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Her şey ortada, gayet, yalın, açık. O nedenle de yolsuzluğun olması mümkün değil.
Ben, DOKAP'ta 7 ili aldım, hepsini değil, bunların içerisine Tokat da dâhil olmuştu, biraz önce milletvekilimizle de konuştum. Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu ve Gümüşhane'yle alakalı rakamları aldım.
Değerli arkadaşlarım, bundan on beş yıl evvel bu illerdeki nüfus sayısı 3 milyon 150 bin civarında yani siz iktidara geldiğiniz zaman bu coğrafyada 3 milyon 150 bin kişi yaşıyordu Sayın Bakan, şu anda 700 bine yakın kişiyi kaybetmişiz. Kim çaldı bunları? Birisi almış götürmüş. Bir de illerin milletvekilleriyle de alakalı problem var. Bu nedir? Bakın, Trabzon'un daha önce, 2002 seçimlerinde 8 milletvekili var -burada Trabzon Milletvekili arkadaşlarım var- 2 tanesi gitmiş arkadaşlar, yok. Ordu'nun 7 milletvekili var, 5'e inmiş, oradan da 2 tane gitmiş. Sevgili Bektaşoğlu burada, Giresun'un da 5 milletvekili vardı, 4'e indi. Tokat'ın 7 milletvekili vardı, 5'e indi değerli arkadaşlarım. Bunları kim götürmüş, merak ediyoruz. Demek ki Karadeniz'de her şey yolunda ilerlese, muhteşem olsa, Sayın Bakan, herhâlde böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. (CHP sıralarından alkışlar)
Ben, dün akşam burada Cankurtaran Tüneli'ne ilişkin bir şey söyledim değerli arkadaşlar, Bakan ilginç bir cevap verdi. 29 Ekim 2010'da ben partimin il başkanıyım, şimdiki Başbakanımız Ulaştırma Bakanı, geldi dedi ki: "Ey Artvinliler, Ferhat ile Şirin'i buluşturacağız." Biz de Borçka'yla Hopa'yı buluşturacaklar diye sevindik. Çağırdı müteahhit firmayı "Ne zaman buluşacak?" dedi, müteahhit firma dedi ki: "30 ay, yani 910 günde." "Olmaz, böyle pazarlık olmaz, ver bakalım elini" dedi, kurban pazarlığı yaptılar. "Altı ay indiriyorum." dedi. Nereye indirdi biliyor musunuz Sayın Bakan? Yirmi altı aya. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Aradan geçti yetmiş iki ay. Biz hâlâ buluşmadık. Ferhat'la Şirin eğer tarihte böyle buluşsaydı vay bunların hâline! Vay bunların hâline! Böyle bir şey yok. (CHP sıralarından alkışlar) Onu buluşturamadık.
Sayın Bakan, biliyorsunuz, bakın, Karadeniz'in en çok beklediği şeylerden bir tanesi demir yolu, demir yolunu bekliyoruz. Gürcistan'ın Anaklia Limanı var; Çin, serbest ticarette bu limanı çok önemsiyor. Çin, iki ayrı yerden Avrupa'yla entegrasyona giriyor; bir tanesi, Rum kesimi üzerinden deniz yoluyla, bir tanesi, Kazakistan-Gürcistan üzerinden demir yoluyla girmeye çalışıyor, yeni bir İpek Yolu projesi yaratmaya çalışıyor ve bu projenin içerisinde Doğu Karadeniz yok. Bunu lütfen bürokratlarınız not alsınlar. Bakın, Karadeniz'de demir yolu yok, böyle bir sıkıntı var. İnanıyorum ki Sayın Bakan bununla alakalı bir değerlendirme yapacak.
Değerli arkadaşlar, Ordu ile Giresun arasında bir havalimanı var. Teşekkür ediyorum. Artvin-Rize havalimanını da yapıyorsunuz, bakın, yöre milletvekili olarak iyi şeylere bir şey demiyorum, teşekkür ediyorum. Ama Giresun ve Ordu arasındaki havaalanı Giresun ve Ordu'nun arasında. Birinden otuz bir dakikada birinden yirmi dokuz dakikada ulaşıyorsunuz. Kilometrelerini de söyleyeyim: Birisi 19,5 kilometre, birisi 29,2 kilometre..
Peki, Artvin'le Rize arasında bir havaalanı yapılıyor. Artvin Belediyesinden Rize Havaalanına olan uzaklık 127 kilometre...
SALİH CORA (Trabzon) - Hopa'ya ne kadar? Hopa'ya kaç kilometre?
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - ...Rize'den olan uzaklık 35 kilometre.
SALİH CORA (Trabzon) - Hopa'dan kaç kilometre?
YILDIZ SEFERİNOĞLU (İstanbul) - Arhavi'ye bak sen.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Artvin başka mı? Gürcistan ili midir? Artvin Gürcistan ili midir?
Bakın, birinden 127 kilometre, Artvin Belediyesinden; Rize'den 39 kilometre, havaalanına olan uzaklık.
KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Nereye yapalım?
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Ben size bir öneride bulunayım mı? Havaalanını oraya yapmayın, nereye yapın biliyor musunuz? Güneysu'ya yapın. Güneysu'ya yapın herkes rahatlasın, adını "Artvin" koymayın değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) - Rize Güneysu'ya... Bak, bak, Cumhurbaşkanına kıyak yapıyor.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Şimdi, gelinen noktada Yeşil Yol Projesi var, gerçekten ciddi anlamda bir sıkıntı var, Yeşil Yol'la alakalı, ormanlarla alakalı ciddi bir problem var.
Bakın, orada bir ekosistem var, ormanlar var, ağaçlar var, bunu yok eden bir proje var. Halka sormuyorsunuz, ormanları yok ediyorsunuz, Cerattepe'de de aynı şeyi yaptınız, halk yok bu işte. Kendi başınıza diyorsunuz ki: "Ben yeni bir turizm projesi yaratacağım." Doğayı ve ormanları halka açıyorsunuz. Ben önce buna şaşırıyordum niye böyle yapıyorlar diye. Ama şimdi öyle bir Orman Bakanı var ki, yani bir Orman Bakanı, inşaat mühendisi, ormanları yok etmek için elinden geleni yapıyor.
Sayın Bakan, bu topraklar Âşık Veysel'i yetiştirdi biliyorsunuz değil mi? Âşık Veysel ne diyordu: "Dost dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yârim kara topraktır." Aradan yıllar geçti, bu topraklar başka bir Veysel'i yetiştirdi, o da diyor ki: "Dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yârim maden şirketleridir." Olamaz böyle bir şey. Bunu şiddetle reddediyoruz, kabul etmiyoruz böyle bir gerçeği. (CHP sıralarından alkışlar)
O nedenle, bakın, bir başka problem daha var: Sarp Sınır Kapısı'yla alakalı bir problem daha var Sayın Bakan. Bakın -dün Gürcistan Büyükelçiliğindeydim- on gündür Sarp Sınır Kapısı'nda ciddi bir tıkanma yaşıyoruz, bilginiz var mı bilmiyorum. Bizim tarafta Rize sınırına dayanan 2.500'e yakın bir tır kuyruğu var. Gürcistan Büyükelçisine sordum, dedi ki: "Bizde de Kutaisi'ye kadar yaklaşan bir tır kuyruğu var." Niye var? Biliyorsunuz, değil mi? Diyeceksiniz ki: "Efendim, biz Sarp'ta gümrük binasını yeniliyoruz." Yok öyle bir şey. Onun zamanlaması var.
Bakın, şu anda Gürcistan'la Türkiye arasındaki kara sınır kapısıyla alakalı trafik durmuş vaziyette Sayın Bakan. O nedenle, demek ki, bu verilerle alakalı bu mantıkla bu işi götürmemiz mümkün değil.
Bizim sizden ricamız şu: Karadenizliyi şurada hatırlamayın. Karadenizliyi nerede hatırladığınızı biliyorsunuz. Bakın, Karadenizli, cumhuriyetin değerlerini tartışmıyor, bayrağı tartışmıyoruz; hani deminden beri Sayın Başkan diyor ya "Tek bayrak, tek devlet, tek millet." diye. Karadenizli, ülkenin her tarafındaki insanlar gibi, cumhuriyeti ve onun değerlerini tartışmıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bizi ne zaman hatırlıyorsunuz biliyor musunuz? Karadeniz'e hiç kara yoluyla geldiniz mi? Üst geçitlere bakın, o şehit çocuklarının adını üst geçitlere verdiğiniz zaman hatırlıyorsunuz, başka zaman hatırlamıyorsunuz. O nedenle, Karadeniz'e ve Karadenizliye gerçek değeri verin diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bayraktutan.